Cihan SOFUOĞLU
cihansofuoglu@oncekultur.com
SEÇTİKLERİMİZ ve ÖDEDİKLERİMİZ
29/04/2016 Demokrasi… Çağdaş, mevcut yönetimlerin en iyisi, ya da zararı en az olan! Seçiyorsunuz, sonuçlarına katlanıyorsunuz. En kötü tarafı ise, ülkeyi yönetsin diye seçtiklerimizin hatalarının, ihanetlerinin, beceriksizliklerinin, yetersizliklerinin, ahmaklıklarının bedelini sadece seçenler değil, ülke toprakları üzerinde yaşayan “herkes” ödüyor! Ülkemizde yaşanan son terör olaylarının öncesi herkesin bildiği bir şey! Çözüm süreci denilen tuhaf, ahmakça politikanın uygulandığı dönemde teröristler Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Cizre gibi birçok yerde kök salıyor, hazırlık yapıyor, yığınak yapıyor, patlayıcı uzmanları yetiştiriyor, hendekler kazıyor, bombalar tuzaklıyor! İstihbarat ilgilenmemiş, asker kışlasına hapsedilmiş, polis görmezden gelmiş! Sonra? Sonrası malum! Terör örgütünü yuvalandıkları yerlerden söküp atmak kolay olmuyor. Mahalleler yerle bir ediliyor, her gün şehitler veriyoruz. Temmuz 2015’ten bu yana verdiğimiz şehit sayısı 500’e yaklaşıyor. Yaralı sayısı en az 5 katı. Sakat kalanlar, şehit sayısından çok! Verdiğimiz şehit ve yaralı sayısı Kıbrıs Barış Harekâtı’nda verilen şehit sayısından daha fazla! Ödenen bedel gerçekten çok ağır. En ağır bedeli ödeyenler sıvasız evlerin çocukları, anaları, babaları! Umudunu, ciğerinin parçasını toprağa veren acılı aileler kendi acılarını yaşıyorlar. Yönetenlerin derdi başka, kendi ikballeri peşindeler… Kimi Başkanlık, kimi “başbakanımsılık” derdinde! Muhalefet gaflet, dalalet ve bir kısmı da açık “ihanet” içinde! Peki, çözüm ne? Gerçek demokrasilerde olduğu, olması gerektiği gibi halkın “hak” ve “sorumluluk” bilinci içinde hareket etmesi, hakkını aramayı, sorumluluğunu yerine getirmeyi bilmesi. Kaderini koşulsuz teslim ettiği insanların günahlarını, hatalarını alkışlamak, sorgulamadan desteklemek demokraside yeri olmayan bir davranış biçimi! Toplumun bir de insani sorumluluğu var; canlarını toplumun huzuru, bekası için veren aziz şehitlerin emanetlerine sahip çıkmak! Sözle, Yazıyla, Eylemle, Dayanışma ile onların yalnız olmadığını, bu toplumun kutsal emanetleri olduklarını onlara hissettirmek hepimize düşen insani bir sorumluluk! Yönetenlerin hatalarını savunmak yerine eleştirmek, siyasi düşünce farkı gözetmeksizin doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmek demokratik bir sorumluluk! Seçenlerin seçtiklerini denetlemesi hem hak, hem de görevdir. Hangi makam, hangi yönetim olursa olsun. Hak ve sorumluluklarını bilmeyen, gereğini yerine getirmeyen bir toplumda demokrasiden söz etmek, geleceğe umutla bakabilmek ne yazık ki imkânsız! Ancak bu yolla toplumsal refleks ahmak yönetimlerin aptalca hatalarının önüne geçebilir, toplumsal denge sağlanır. Yoksa… Yoksa bu kaos sürer gider! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Mahkeme - 01/10/2018 |
Burası Türkiye’ydi ve bu durum şaşırtıcı değildi. |
İlahi Adalet - 05/08/2018 |
Uzun yıllardır tanırım, evli, dört çocuk babasıdır Salih. (adını değiştirdim, gerçek adı Salih değil) |
SÖZDE DİN ADAMLARINA - 23/07/2018 |
Gerçek din adamlarını tenzih ediyorum, İslam coğrafyasının içinde bulunduğu durumdan, siz, sözde din adamları sorumlusunuz. |
MEMLEKET GİBİYİM - 08/01/2018 |
Bir rulo tuvalet kâğıdı sehpada duruyor, burnum bakımsız cami tuvalet çeşmesi gibi akıyor, burnum sanki büyüyüp iki katı oldu, silmekten kızardı. |
SOSYAL MEDYA MAYMUNLUKLARI - 06/10/2017 |
Çağın hastalığı mı, yoksa çağın mucizesi mi? Kesin olan bir şey var, ikisinin arasında bir yerde değil! Ya hastalık, ya mucize! |
MUSUL, KERKÜK, KUZEY IRAK, DIŞ POLİTİKA - 19/09/2017 |
Dış politika sanattır, satrançtır. |
ÜLKEMDEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİ - 04/09/2017 |
Terör Örgütü bol bir ülkeyiz… |
SİZDE TEKSAS TOMMİKS KİTAPLARI VAR MI? - 30/08/2017 |
Altmışını devirdikten sonra nereden çıktı diyeceksiniz biliyorum, dersiniz siz. Hayır, henüz ikinci çocukluk evresine ulaşamadım. |
İLK ŞAPLAK VE SONRASI - 15/08/2017 |
Ebenin popomuza vurduğu şaplakla başlayıp, imamın pamuk tıkaması arasında geçen süreyi yaşam olarak adlandırıyoruz. |
Devamı |