• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.382232.5119
Euro34.402534.5404
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Katar’a 3 bin Türk askeri

RESMİ Gazete’de yayımlanarak kurulması kesinleşen Katar’daki Türk Askeri Üssü’nün tugay seviyesinde olacağı öğrenildi.

Bir askeri tugay en az 3 bin, en fazla 5 bin askerden oluşuyor. Bu durumda teknik ve hukuki hazırlıklarının tamamlanmasının ardından faaliyete geçecek olan askeri üste en az 3 bin Türk askeri görev yapacak.

İki ülke ortak askeri operasyon ve tatbikatlarının daha genişletilmesi veya bölgede yaşanacak gelişmelere göre asker sayısının kademeli olarak artırılma olasılığı da bulunuyor.

10 Haziran 2015

http://www.hurriyet.com.tr/katar-a-3-bin-turk-askeri-29243735

****
İşte Katar ile askeri anlaşmanın detayları

Türkiye ile Katar arasında imzalanan askeri işbirliği ve savunma sanayi anlaşmasının ayrıntıları, iki ülke arasında giderek derinleşen ilişkilerin yeni bir döneme girdiğini gösteriyor.

Anlaşma Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK), Katar’a askeri birlik konuşlandırma; taraflara ortak askeri tatbikat ve eğitim programı gerçekleştirme ve birbirlerinin her türlü askeri tesis, birlik ve kamplarından ayrıca hava sahasından yararlanma hakkını veriyor. İki ülke savunma bakanlarının 19 Aralık 2014’te imzaladıkları, “Askeri eğitim, savunma sanayi ile Katar topraklarında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konuşlandırılması konusunda işbirliği anlaşmasının” ayrıntıları Resmi Gazete’de dün yayımlandı. 10 sene yürürlükte kalacak anlaşmada şu unsurlar sıralanıyor:

Türk kuvvetleri eğitim ve tatbikat amacıyla Katar topraklarında konuşlandırılabilir.

Taraflar anlaşmanın uygulanması amacıyla birbirlerine liman, havalimanı, hava sahası kullanma, topraklarında kuvvet konuşlandırma ve tesis, kamp, birim, kuruluş ve askeri tesislerinden yararlanma izni verirler.

Ziyaretler, heyet değişimi, manevralara katılım ve bilgi değişimi, lojistik alanında işbirliği yapılması, insani yardım sağlanması, personel ve askeri ekipman takası ve savunma sanayi alanında işbirliği yapılabilir.

Taraflar birbirlerinin askeri kurumlarında danışman personel görevlendirebilirler.


MAHKEMEYE GİTMEK YOK


Dikkat çeken bir unsur, anlaşmanın uygulanması sürecinde ortaya çıkabilecek olası anlaşmazlıkların çözümü konusunda. “Anlaşmazlık ortaya çıktığı takdirde, bu anlaşmazlık istişare ve müzakerelerle çözülür. Bir yerel veya uluslararası mahkemeye ya da üçüncü tarafa başvurulamaz” ifadesine yer verilen metinde, sorunun çözümü için 60 günlük müzakere süreci belirleniyor. Anlaşmazlık çözülemezse anlaşma yazılı bildirimle bitirilebiliyor.

Suriye’de işbirliği yolunu açar mı?

Anlaşmanın bir başka önemi de Türkiye ile Katar ve Suudi Arabistan’ın Suriye’de Beşar Esad rejimine karşı savaşan muhalif gruplara desteğini artırdığı bir döneme denk gelmesi. Muhalif grupların rejime karşı savaşırken havadan korunması konusunda aynı çizgide olan Türkiye ve Katar’ın böyle bir süreçte bu anlaşmaya varmaları dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hükümet, ABD ve diğer Batılı müttefiklerinin yanaşmaması durumunda diğer bölgesel aktörlerle birlikte no-fly zone (uçuşa kapalı bölge) uygulamasını gerçekleştirebileceği mesajını vermişti.

09 Haziran 2015

http://www.hurriyet.com.tr/iste-katar-ile-askeri-anlasmanin-detaylari-29234032

****

Türkiye neden Katar’da askeri üs kuruyor?

ABD’nin Körfez bölgesinden görece çekilmesi, bu bölgeye yönelik iddiaları olan İran’ın Batı ile yakınlaşması Körfez ülkelerini farklı ittifaklar arayışına itiyor. Körfez, bölgesel aktör İran'ı başka bir bölgesel aktör olan Türkiye ile dengelemeye çalışıyor.


Aralık 2014'te Türkiye'yi ziyaret eden Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Tani, Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.[FOTOĞRAF: EPA]

Türkiye-Katar ilişkileri Türkiye dış politikasının en önemli başarı alanlarından birini oluşturuyor. Ekonomik, siyasal, bölgesel iş birliği alanlarına sahip olan bu ilişkilere son dönemlerde önemli bir boyut daha eklendi: Güvenlik.

Katar'ın Türkiye'nin ülkelerinde üs kurmasına bu kadar istekli olması, bölgenin büyük abisi konumundaki Suudi Arabistan'ın en azından buna rıza göstermesi veya muhalefet etmemesi, İran ile girişilen mevcut bölgesel rekabetin bir sonucu.

by Galip Dalay


Türkiye, kendi toprakları dışındaki ilk büyük askeri üssünü Katar’da kuruyor. Tugay seviyesinde olacak bu askeri üste kara, hava ve özel kuvvetler komutanlığından birlikler konuşlandırılacak. Türkiye kendi toprakları dışında üs kurulmasını dış ve güvenlik siyasetinin önemli bir parametresi haline getirecekse, Katar’daki üs bu konuda bir pilot uygulaması olarak okunabilir. Peki, Katar neden Türkiye ile bu denli yakın bir güvenlik işbirliğine girmeyi, Türkiye'nin kendi toprakları üzerinde üs kurmasını kabul ediyor? Katar'da üs kurulmasına kadar uzanan bu denli yakın güvenlik işbirliği Türkiye'nin genel dış ve bölgesel politikası için ne anlam ifade ediyor?

ABD'nin bölgeyi tamamıyla terk etmesi ve güvenlik yapısından kendisini azade etmesi düşünülemez. Fakat bölgenin ABD dış politikasındaki göreceli öneminde bir azalma yaşandığı da yadsınamaz. ABD’nin bölgeye sunduğu geleneksel güvenlik şemsiyesini olduğu gibi sürdürmeyeceği, burada bir düzey azalmasına gideceği anlaşılıyor. Bu da bölgenin güvenlik yapısında belli bir boşluğu doğuruyor. Eğer mümkün olsaydı, şüphesiz bölge devletleri, bu muhtemel güvenlik açığını başka bir muadil süper gücün güvenlik garantisi ile aşmayı tercih edeceklerdir. Fakat şu anda görünürde bunu yapabilecek bir süper güç bulunmuyor. Bu da bölge devletlerini ikincil derece güçlerle, bölgesel aktörlerle ittifak ilişkileri geliştirmeye yönlendiriyor.

Katar ve Körfez’in İran algısı

Körfez ülkeleri açısından bu ilişkiyi bu denli acil ve mühim kılan diğer bir unsur ise İran faktörü. Batı ile İran arasında yaşanan kısmi yakınlaşma, nükleer meselesinin müzakere yoluyla çözülme ihtimali, İran'ın bölgesel tasavvurlarında daha agresif ve özgüvenli davranmasına yol açıyor. Bu durum da Körfez ülkelerindeki İran korkusunu hatta fobisini depreştiriyor. İran'ın Körfez’e yönelik emelleri ve iddiaları bu durumu daha da kronik kılıyor. Bu konuda Körfez, bölgesel bir aktör olan İran'ı yine başka bir bölgesel aktör ile dengeleme siyaseti güdüyor.

Bugünkü denklemde bu rolü oynayabilecek yegâne bölge ülkesi, Türkiye. Dolayısıyla, Katar'ın Türkiye'nin ülkelerinde üs kurmasına bu kadar istekli olması, bölgenin büyük abisi konumundaki Suudi Arabistan'ın en azından buna rıza göstermesi veya muhalefet etmemesi, İran ile girişilen mevcut bölgesel rekabetin bir sonucu. ABD'nin bölgeye yönelik sunduğu geleneksel güvenlik garantilerinin geleceğine dair muamma ile İran'ın bölgesel siyasetteki artan özgüveni ve yayılmacılığı, Körfez ülkelerinin alternatif güvenlik ilişkileri geliştirmesine ve İran’ı dengeleyici bir siyaset izlemelerine yol açıyor. Bu açıdan dinamik ve zinde bir güç olan Türkiye, Körfez ülkeleri ile Katar'ın tahayyül dünyasında özel bir anlama sahip.

Bu noktada hemen bir parantez açıp iki bölgesel güç olan Türkiye ile İran'ın Körfez ülkeleri ve özellikle de Katar tarafında nasıl algılandığını ortaya koymakta fayda var. Körfez ülkeleri, İran'ın Körfez'e yönelik politikalarında İran'ı yayılmacı, istikrarsızlık yayan ve tahakküm edici bir güç olarak algılıyor. Buna karşın, aynı ülkeler Türkiye'nin Körfez'e yönelik siyasetini ‘tahakküm’ yerine ‘etki’ ve ‘etkinlik’ kavramlarıyla değerlendiriyor. Bu da Körfez’in iki ülkenin dış politika aktivizmlerine verdiği farklı cevapların gerekçesini ortaya koyuyor.

İran ve Körfez ülkeleri arasında yaşanan güç mücadelesine Türkiye müdahil bir etken olarak dahil oldu. Bu da Türkiye'nin bölgesel güç olma iddiasını tahkim eden bir işlev görüyor.

by Galip Dalay


Tabii ki bu yapısal ve güçlü gerekçeler tek başına bir ülkenin başka bir ülkede üs kurmasını, diğerinin de buna rıza göstermesini açıklamaya yetmez. İki ülke arasındaki özel ilişkiler ile bunu daha ileriye taşıma, kurumsal bir zemine oturtma niyet ve kararlılığı olmadığı takdirde, bu denli önemli bir kararın hayata geçmesi pek mümkün olamazdı.

İran ve Körfez ülkelerinin güç mücadelesinde yeni aktör: Türkiye

Türkiye’nin Katar’da üs kurması, ülkenin bölgesel aktörlük iddiası ile yakından ilintili. Türkiye, geleneksel dış politika coğrafyasının dışındaki kritik bir bölgede askeri üs kurarak bölgesel aktörlük iddialarına ciddi bir katkı sunuyor. Bölgesel aktörlük iddiasının diğer bir boyutu da Türkiye’nin üs ve güvenlik ilişkileri aracılığıyla tarihsel coğrafyasının dışındaki bir güç mücadelesinde müdahil etken olarak yer almasıdır. Daha açık ifade etmek gerekirse, İran ve Körfez ülkeleri arasında yaşanan güç mücadelesine Türkiye müdahil bir etken olarak dahil oldu. Bu da Türkiye'nin bölgesel güç olma iddiasını tahkim eden bir işlev görüyor.

Buna ilaveten, üs siyaseti yumuşak güç eksenli bir politikanın ötesinde bir konumu ifade ediyor. Türkiye'nin genel olarak Ortadoğu ve özel olarak da Körfez'e yönelik siyasetinin ana eksenini yumuşak güç unsurları tayin ediyordu. Yumuşak güç enstrümanları ve veçhesine sahip olma, bölgesel güç olma iddiasındaki bir devletin sahip olması gereken temel özelliklerden biri. Fakat sert ve askeri güç unsurlarının siyasetin ve devletlerarası ilişkilerin temel belirleyeni olduğu bir denklemde, yumuşak güç unsurlarının etkinliği ancak onların arkasına konulabilecek askeri ve sert güç unsurları nispetinde olabilir. Bu bağlamda bölgesel düzenin eski fay hatlarının bu kadar dinamik ve kırılgan olduğu, yeni bir bölgesel sistemin henüz doğmadığı, fragmentasyonun derinleştiği bir denklemde, Türkiye'nin yumuşak güç unsurlarının geçerliliği ve kredibilitesi ancak onun arkasına konulan sert güç öğeleri kadar olacaktır.

Son olarak Ortadoğu'da devletlerarası ilişkilerin en belirgin ortak keseni öngörülmez bir yapıya sahip olma, her an değişime meyyal olma halidir. Buna karşın, bir devletin başka bir devlette üs kurma kararı, bu iki devlet arasındaki ilişkilere de belli bir istikrar ve siyasal öngörülebilirlik katar. Bu, aynı zamanda bu ilişkilerin gelecek seyrinin sadece siyasetçilerin insafına terk edilmemesini, buna güvenlik bürokrasisinin de ortak edilmesini ifade eder. Bu da ikili ilişkilerde öngörülebilirliğin yanına daha geniş bir sahiplik ile sağlam bir zeminin dahil edilmesi manasına gelir.

Ezcümle, Türkiye’nin Katar’da üs kurma kararı Türkiye-Katar ilişkilerini daha sağlam bir temele oturtup, gelecek türbülanslara karşı daha dirençli kılacaktır.

Galip Dalay, Al Jazeera Studies Center (AJCS) Türkiye ve Kürt Çalışmaları Kıdemli Araştırmacısı ve Al Sharq Forum Araştırma Direktörü. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. London School of Economics and Political Science'tan (LSE) yüksek lisans derecesi aldı. Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (SETA) Siyaset Araştırmacısı ve Insight Turkey Kitap Değerlendirmeleri Editörü olarak görev yaptı. SWP (German Institute for International Affairs) için raporlar hazırladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktorasını sürdüren Dalay, 'GMF on Turkey' serisinin yazarlarından olup Huffington Post sitesinde blog kaleme alıyor.

Twitter'dan takip edin: @GalipDalay 

Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve Al Jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

17/06/2015

http://www.aljazeera.com.tr/gorus/turkiye-neden-katarda-askeri-us-kuruyor

****

Bilgin Gökberk'ın köşe yazısı;

200 ülke arasında Katar’ı niye seçtik?

Hazırlık maçı yapmak için 200 ülke arasından Katar’ı seçtik.
 
Konya’dan Paris’e gidecek halimiz yok.
 
Katar’a gittik.
 
Ve bunun sportif bi karar olduğuna inanmamızı bekliyorlar.

***

Temmuz’da Digitürk’ün satışıyla ilgili 2 kez yazdım.
 
Bir bölümünü güncelleyerek buraya alalım.

***

Keyifli bi Akdeniz ülkesi olmak varken kumpas entrika dolu Asya-Ortadoğu karışımı bi ülke olduk.
 
Katar’la da acaip kanka olduk.
 
***.
 
Hintli arkadaşlar Mars’a gidip gelirken biz Katar’a gidip geliyoruz.

***

Erdoğan 8 kez, Davutoğlu 15 kez gitmiş.
 
En üst seviyede 56 kez biz gitmişiz, 45 kez onlar gelmiş.
 
Bunlar bildiklerimiz tabi!
 
Sadece genel değil özel de görüşüyoruz çünkü.. 
 
Ailecek de...

***

Katar’lı kanka ne zaman gelse ülkesine eli boş dönmemiş. 
 
Yetmemiş.
 
İstanbul’un en havalı en uzun caddelerinden birine -adını değiştirip- Katar caddesi demişiz.
 
Anayasa’da zorunlu olmasına rağmen meclis kararı almadan asker bile göndermişiz.

***

Katar’lı arkadaş mayıs’ta yine geldi.
 
Cumhurbaşkanı’na 53 arap atı hediye etti.

***

Temmuz’da geldi.
 
200 küsür kanal aldı.
 
Gitti.

***

Gelenek yine bozulmadı.
 
Tam da her seçim öncesi ülkeye girdiği söylenen kayıt dışı para dedikodularının tavan yaptığı günlerde...
 
Digitürk de diğer tv’ler gibi ‘aile içinde’ satıldı.

***

200’den fazla kanalı, 3.5 milyon’dan fazla abonesi olan futbol basket liglerini yayınlayan 15-20 milyon kişiye ulaşabilen  ülkenin en büyük digital platformunu Alman’a İngiliz’e verecek halimiz yok.
 
Ya Habeş Sultanı’na gidecekti.
 
Ya bi Arap prensine...
 
200 küsür kanal 50 küsür at’la takas oldu Katar emiri’ne gitti.

***

Meclis kararı almadan asker gönderdiğimiz ülkeye milli takımı göndermenin lafı mı olur?
 
Olmaz.
 
Mehmetçik nasıl gittiyse, Digitürk nasıl gittiyse...
 
Milli takım da Katar’a böyle gitti.

***

Üstelik satış şeffaf değil.
 
Her aldığını-sattığını KAP’a bildirmek zorunda olan kulüplerin maçlarını yayınlayan TMSF, lig tv’nin de içinde olduğu koca platform’u ihale yapmadan sattı.
 
Satış fiyatını da açıklamıyor.
 
Kamu’yu aydınlatmıyor.

***

Kimse sormayınca...
 
Soracak medya kalmayınca..
 
Cumhuriyet 3 ay önce niye şeffaf bir ihale yapılmadığını ve kaça satıldığını sordu.
 
Cevap gelmedi.
 
Murat Sabuncu işin peşini bırakmadı ve ondan öğrendik ki 7 muhalif kanalı platformdan çıkartan Tmsf’ymiş.
 
Katar’lılar hâlâ devir almamış.

***

Peki bütün bunlara şaşırdık mı?
 
Hayır.

***

Son 1 şey..
 
İhale şeffaf değil .
 
Kim girdi kim kaç para teklif etti, kanka’ya kaça gitti açıklanmıyor.
 
Çünkü; Digitürk’ün türk’ünü satan, digi’sini Katar’a veren bu iktidar platformdaki iktidarını vermek istemiyor.
 
Başına koyduğu parti komiserleriyle futbolu manipüle etmeye devam etmek istiyor.

***

Üniversite’yi sallamayan...
 
Rektör’ü kafasına göre seçen zihniyet...
 
Futbolu, milli takımı, federasyonu, digitürk’ü sallar mı?
 
Sallamaz.

***

Kulüpler Birliği’nin başında iktidarın bi temsilcisinin oturduğu, kapısında Türkiye yazan ve bir TC kurumu olan federasyonun başındaki kişinin hiç rahatsız olmadan “Yeni Türkiye”yi telaffuz edebildiği bi “sportif” yapıda milletin takımını gerektiğinde devletin-hükümetin takımı gibi kullanır mı?
 
Kullanır.
 
Nereye isterse oraya gönderir  mi?
 
Gönderir.
 
İsterse Konya’ya isterse Katar’a gönderir mi?
 
Gönderir.

***

Nokta.


11/11/2015

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/413307/200_ulke_arasinda_Katar_i_niye_sectik_.html


  
1342 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri