• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Hasip SARIGÖZ
hasipsarigoz@oncekultur.com
BAYRAMI KUTLANACAK BİR CUMHURİYET KALDI MI?
29/10/2020
Bugün Cumhuriyet Bayramı...
Yani?
Büyük badirelerden sonra kurduğumuz, son Türk Devleti'nin yönetim şeklinin, Cumhuriyet olarak ilan edilişinin 97'nci yıldönümü.
Eğer AKP tarafından, daha önceden de defalarca olduğu gibi herhangi bir engellemeye gidilmezse; bütün illerimizde, il merkezlerimizden kasabalarımıza ve hatta köylerimize kadar her yerde kutlamalar yapılacak, şenlikler düzenlenecek, geçit törenleri icra edilecek ve fener alayları düzenlenecek.
Düzenlenecek, çünkü Cumhuriyetimizin ilanını her yıl kutlamaya değer buluyoruz.
Düzenlenecek, çünkü Cumhuriyetimizin değerlerini ve kazanımlarını hayati derecede değerli buluyoruz.
İyi de Cumhuriyet nedir?
Onu ve manasını tam olarak idrak edebiliyor muyuz?
Cumhuriyet: "Milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığı ile kullandığı bir yönetim biçimidir".
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük aynen böyle diyor.
Demek ki, Cumhuriyet neymiş?
Milletin kendi egemenliğini herhangi bir kişiye, aileye, zümreye, krala veya tirana teslim etmeden, kendi elinde tuttuğu bir yönetim biçimiymiş.
Ve yine Cumhuriyet; halkın egemenliğini, yine kendisinin seçerek Meclise gönderdiği milletvekilleri vasıtasıyla kullandığı bir yönetim şekliymiş.
Yani esas ve üstün olan neymiş?
Meclis'miş.
Evet, bugün için sözde Cumhuriyet'le yönetiliyoruz...
Peki, ya özde?
Şimdi bir Meclis'imiz var mı?
Var.
Meclis kimlerden oluşuyor?
Halkın seçtiği milletvekillerinden...
İyi de, Milletin egemenlik hakkının tezahürü meclis ve meclisteki milletvekilleri tarafından mı sağlanıyor?
Hayır!
O zaman, meclisteki milletvekillerinin milletin idaresinde birinci derece etkili oldukları söylenebilir mi?
Hayır!
Yönetimde Meclis'ten ziyade kim etkili?
Partili Cumhurbaşkanı...
Yani bir kişi!
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin: Koca bir meclisin yapamadığı şeyleri yapmaya ve alamadığı kararları almaya tek adamın yalnızca bir çift sözü ve iki satırlık bir KHK'sı yeterli değil mi?
Ustaca yapılan algı yönetimlerine, gafilce teslim olan önemli bir halk kesimi, bütün hak ve yetkilerini yalnızca bir kişiye teslim etmedi mi?
Demokratik hukuk devletlerinin olmazsa olmazı, Kuvvetler Ayrılığı Prensibi'dir. Bu prensip ülkemizde çoktan berhava edilmedi mi?
Meclis pasifize edilerek etkisizleştirilmedi mi?
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi veya Türk Tipi Başkanlık ta denilen bu garabet sisteme geçilmesiyle birlikte Partili=Ayırmacı=Kayırmacı=Yandaşçı ve kandaşçı bir düşünce, yönetime tamamen egemen olmadı mı?
Yine bu garabet sisteme geçişle birlikte; demokratik, laik, hukuk devletinden Parti Devleti'ne evrilen, tehlikeli bir sürece girilmedi mi?
Polis teşkilatı büyük oranda politize edilerek parti polisi haline getirilmedi mi? Yine Türk Ordusu'nun bütün temel dinamikleri ile oynanarak parti ordusu haline getirme gayretleri devam etmiyor mu?
Mahkemeleri görüyorsunuz, birinin kararı diğerini bağlamazken, başka birinin kararı bir diğerini ırgalamıyor. Partili Cumhurbaşkanı ise, birden fazla yargı kararını tanımadığını ve saygı da duymadığını bizzat kendisi deklare etmedi mi?
Hukuk devleti ilkelerine bağlı demokratik siyasal rejimlerde yürütmenin yargıya karşı üstünlük kazanması ve yargı bağımsızlığının yok edilmesi o ülkeye karşı işlenebilecek en büyük cinayetlerden birisidir. Çünkü adaletin bittiği yerde zulüm başlar!
Deyin hele, şu anda bağımsız ve tarafsız bir yargıdan bahsedilebilir mi?
Tabiri caizse tuz bile kokmadı mı?
Şunu bilmek ve anlamak gerekir ki, Türkiye'de yaşanan değişimin, hükümet sistemi tercihinden çok daha öte derin sebepleri vardır:
* Hukuk devletinin zaafa uğratılması!
* Yargının taraflı ve bağımlı hale getirilmesi!
* Bedelli Askerlik Kanunu'yla birlikte asker millet - ordu devlet anlayışından uzaklaştırılarak, Türk ordusunun lejyoner birliklerine benzetilmesi!
* Askeri sağlık sisteminin kökünden kazınmış olması!
* Başta şeker fabrikaları olmak üzere, Cumhuriyet'in iktisadi endüstriyel ve ekonomik kazanımları olan üretim tesislerinin satılmış veya kapatılmış olması!
* Tarımda üretimin durma noktasına getirilmesi, İmam hariç köylerden bütün devlet görevlileri ile teşekküllerinin çekilmesi, köyün ve köylülünün cehalete, yokluğa ve yoksulluğa terk edilmesi!
* Anayasamızın fikir hürriyeti ve ifade özgürlüğü maddelerine aykırı olarak, medyadaki çok sesliliğin yok edilmesi, sivil toplumun sesinin ve nefesinin kesilerek etkisizleştirilmesi!
* Bilinerek ve istenerek körüklenen kutuplaşma neticesinde, milli birliğin ve uzlaşma kültürünün yok edilmesi!
* Temel hak ve özgürlüklerin çok kolay ihlal edilebilir hale getirilmiş olması, bi taraf olanın bertaraf edileceğinin en yetkili ağızlardan ilan edilmiş olması!
* Milleti millet yapan, milleti ve dolayısıyla devleti ayakta tutan Türk örf, adet ve ananelerinin (Töre'nin) yozlaştırılması hamleleri; bırakın yönetim sistemini, aslında milleti ve devleti ortadan kaldırmaya yönelik hamleler olarak görülmelidir.
Ne yazık ki, seçimi kazananın her şeyi elde ettiği, seçimi kaybedenlerin ise her şeyden mahrum bırakıldığı, milli birlik, toplumsal barış ve huzur gibi temel dinamiklerin dinamitlendiği ve dayatmacı bir sistemin hakim kılındığı sakat bir anlayışla yönetiliyoruz!
Neyse, sözü fazla uzatmayalım.
Konu Cumhuriyet olunca, gelin şimdi Cumuriyet'in üstadına; Devletimizin ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önderimiz ve Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kulak verelim.
Atatürk diyor ki:
“Memleketimizin başına gelen felaketlerin çoğu şahsi idareden gelmiştir. Bu kadar geri kalmamızın başlıca amillerinden biri budur. Biz öteden beri, böyle bir idareyi bertaraf etmek için mücadele ettik.”
"Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır."
“Amerikan sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim; sistemsiz ve kanunsuz tarzda, Reisicumhurlukla Başvekâleti birleştirmeyi düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur zannederim.”
(Demek ki neymiş? Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı tek adamda birleştirmek sistemsiz ve kanunsuz bir işmiş!)
“Gelecekte Türkiye’de gücü ele geçirecek bir cumhurbaşkanı rejimi değiştirebilir!”
(Sizce Türkiye'de rejim çoktan değişmedi mi?)
“Cumhuriyet müesseslerinin bir müstebit (baskıcı diktatör) eline geçeceğini mezarımda bile duysam millete karşı haykırmak isterim... Cumhuriyetin milletin kalbinde kök saldığını görmek en büyük emelimdir."
“Türkiye Büyük Millet Meclisi yalnız ve yalnız milletindir. Milletin seçtiği milletvekillerinden oluşur. Bu meclis yalnız ve yalnız milletin emrine boyun eğmek zorundadır. İsmi ve makamı ne olursa olsun millet bu hakkını bir şahsa ve makama teslim edemez.”
“Şahsi yetkilere dayanan şahsi hareketleri önlemenin ve Cumhuriyeti korumanın yolu, çok partili gerçek demokrasiyi kurmaktır”.
Atatürk'ün fikri ve kanaatleri işte bu şekilde.
Hiç eğip bükmeyelim. Zira; Hak için, Hak'kı söylemek, Hak'kın gereğidir.
Şimdi deyin hele, bugün bayramını kutladığımız bu Cumhuriyet, Atatürk'ün kurduğu ve tasavvur ettiği bir cumhuriyet midir?
Değil mi?
Değilse, o zaman ortada bir Cumhuriyet de yok demektir!
Peki, olmayan şeyin bayramı olur mu?
Olmaz!!!
Olmaz da "- İyi de Hocam, Cumhuriyetimiz özünü kaybetmiş olsa da, Cumhuriyetimizin ilan edilişinin yıldönümünde hiç mi kutlama yapmayalım, yani hiç mi bir şey yapmayalım?" dediğinizi duyar gibiyim.
Evet kutlayalım.
Evet bir şeyler yapalım. Ama bu bir kutlamadan ziyade, Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü, dava ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi anma, anlama ve gerçek manada millet egemenliğine dayanan Cumhuriyetimizi yeniden talep etme, yeniden tesis etme iradesi ve etkinliği şeklinde olmalıdır.
Evet, tiril tril giyinelim, süslenelim, ayyıldızlı al bayraklarımızı ve Atatürk'lü posterlerimizi ellerimize alarak meydanlara akalım...
Akalım ve hakkımız olan Cumhuriyetimizi her alanda talep edelim.
Sosyal, insani, demokratik, haklı, milli, yerli ve çok güçlü bir talep...
İş işten geçmeden!
Çare var:
Biz bozduk, biz düzelteceğiz...


375 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

!!!!TERÖRİST!!! - 06/02/2021
Terörist! Daha önce hiçbir döneminde bu kadar çok konuşulmamıştı.
PARTİ ORDUSU OLMAK… - 23/01/2021
Eskiler hatırlarlar. 12 Eylül 1980 öncesiydi… Ve Ordu’da görevli personelin bıyık bırakma serbestisi vardı. Aynı dünyanın diğer ordularında olduğu gibi, bizim subay ve astsubaylarımız da (sakal değil ama) bıyık bırakabiliyorlardı.
PAZARLIK… - 11/01/2021
Şimdi ortada bir seçim var mı? Yok. Peki, Hükümet tarafından sürekli ne deniliyor? Seçim zamanında yapılacak... Yani 2023'te... Fakat görüyoruz ki, AKP'li Cumhurbaşkanı, bazı partilerle açık açık seçim ittifakı görüşmeleri yapıyor...
HAKARET - 04/12/2020
Vatansever subaylarımızı, bir bir fişlediler! Direnir gibi olanları, medyalarını da kullanarak fena halde dişlediler! Siz casussunuz dediler! Siz, fuhuş çetesi kurdunuz dediler!
BASKIN! - 27/11/2020
Devlette liyakat biterse, lakayitlik baskın verir! Adalet biterse, zulüm baskın verir! Doğruluk biterse, yalan baskın verir! Tarafsızlık biterse, yandaşlık baskın verir!
ASIL HEDEF NE OLMALI? - 03/10/2020
Can Azerbaycan’ın vatan topraklarının %20’sini, tam 30 yıldır işgal altında tuttuğu ve babasının çiftliği gibi kullandığı yetmiyormuş gibi, 12 Temmuz 2020’den itibaren Azerbaycan’a tekrar saldırmaya başladı.
HESAPLAŞMA… - 03/10/2020
Dertleri her neyse; Atatürk'le, İnönü'yle ve Cumhuriyet'le sürekli olarak bir hesaplaşma içindeler.
BIRAKIN KARAADA’YI, DONUMUZA KADAR ALIRLAR! - 03/10/2020
Ortalık çalkalanıyor… Ege ve Akdeniz’de tansiyon yükselmeye ve sular da iyice ısınmaya devam ediyor!
OLGUNLUĞA ERİŞMEMİŞ SİYASET!!! - 05/03/2020
“Olgunluğa erişmemiş siyasetin özelliği, bir dava uğruna insanlarını seve seve can vermeye sevk etmektir. Olgun siyasetin özelliği ise, bu dava uğruna insanlarını seve seve yaşatmaktır.”
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri