"Genelkurmay Başkanı Org. Özel'in talimatını delmişler"başlıklı açıklamamdan sonra bazı emekli subay ve astsubaylar telefonla ve mail’le irtibat kurdular. Çok ilginç şeyler anlattılar. Bazılarını yazarak kamuoyuyla paylaşacağım.

Bunlardan en ilginci ve önemlisi MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın atama sürecinde yaşanan diyaloglardı.

Beni arayan bir E. Hakim Albay'a göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakan Fidan'ı MİT Müsteşarı yapmak ister ve bunu zamanın Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile paylaşır.

MİT Müsteşarı atamasında MGK Başkan ve üyelerinin bilgisine başvurmak bir teamüldür.

Başbuğ, Başbakan Erdoğan'a ; "Sayın Başbakan, bu teklifinize evet dememiz mümkün değildir. Hakan Fidan bir eski astsubaydır. MİT Müsteşarlığı makamına TSK’da görevli korgeneral rütbesinde atama yapılır. Bu teamülü yıkmak yanlış olur” der.

Başbakan Erdoğan, Başbuğ'un mütalaasına rağmen Fidan’ı önce MİT Müsteşar Yardımcılığına bilahare de 27 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı olarak atamasını yapar.

İlker BAŞBUĞ Orgeneral, 28 Ağustos 2008 - 27 Ağustos 2010 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı yapmıştır.

Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’u Fidan’ın atamasına karşı durduran mantık Fidan’ı hep bir astsubay olarak görmesidir.

Onun University of Maryland University College'dan Siyaset ve Yönetim Bilimi alanında lisans ve Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden yüksek lisans ve doktora derecelerini görmezden gelir.

MİT’te yaşanan son olaylarda Başbuğ ve Ergenekon uzantılarının rolünü aramakta fayda var.

***

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yaşadığını aynen ben de siyasette yaşadım.

Madımak olayından sonra Başbakan Çiller, zamanın İç İşleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nu görevden alacağını ve İçişleri Bakanlığına benim atanmamı teklif edeceğini Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le paylaşır.

Bu konuda Başbakan Cumhurbaşkanı ilk teması Jandarma Generali Bahtiyar Aydın’ın Lice‘de şehit edilmesi sonrası Ankara Kocatepe’de yapılan şehit töreninde gerçekleşir.

Törene katılan ve Demirel ile Çiller’in arkasında saf tutan Sabah Gazetesi muhabiri tesadüfen bilgi sahibi olur.

Demirel, (ki benim Genel Başkanlığımı yapmıştı.)

“Tevfik Bey, asker kökenlidir emekli yarbaydır. Jandarma Genel Komutanı Orgeneraldir. Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiraldir her iki makam İçişleri Bakanına bağlıdır. Bu atamayı yaparsak Genelkurmay'ı karşımıza alırız" der ve atamam yapılmaz.

Benim İç İşleri Bakanlığına atanmama karşı çıkanlar asteğmen Menteşe’ ye , emniyet müdürü Ağar’a ve rütbesiz Meral Akşener’e razı oldular.

Bu arada bir şeyi de sormak gerekir.

İçişleri Bakanlığına atanmama askerler karşı diye fırsatları değerlendiren hortumcuları ve şaibelerin patronları sivilleri de unutmamak gerekir.

İçişleri Bakanlığına atanmamı içlerine sindiremeyen ve Genelkurmay’da lobi yapan isimler bende saklı. Geçmişte beraber çalıştığım bazı e. Korgeneralleri Yüce Allah’a havale ediyorum.

Onların kimler olduğunu en iyi bilenlerden biri de Ankara Trilye Restaurant’ın İşletmecisi Genelkurmay’dan emekli Süreyya Üzmez‘dir.

***

Demokrasilerde milli iradenin üzerinde bir güç var mı?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”.

Demedi mi?

Bazı askerler darbe yaparken, Atatürk’ü dinlemediler.

Egemenliği milletin temsilcilerinden aldılar kendilerine verdiler.

İşte bu kafa ve mantık Fidan’a ve bana da hep karşı durdu.

Milletvekili seçilmeniz Genelkurmaya bir şey ifade etmiyor anlayacağınız.

Onlar bizleri hala kışladaki konumuzla ölçüp biçiyorlar.

İşte vesayet demokrasisi bu.

İşte ülkemize yakışmayan çağ dışı kafa bu.

Bu tabuları ve vesayetleri, çağ dışılığı yıkan Başbakan Erdoğan'a demokrasimiz adına tebrikler ve teşekkürler.

Demokrasi hadler rejimidir.,

Demokrasilerde her kes yerini ve haddini bilmeli.

Arnold H. GLASHOW’un demokrasi konusunda söylediği zamanın eskitemediği en güzel sözle son noktayı koymak istiyorum:

“Bürokrasi demokrasinin yabanisidir.” 20.02.2012

Tevfik DİKER / Rotahaber

http://haber.rotahaber.com/mit-mustesari-fidana-basbug-karsi-cikmis/248571

Yorumlar