• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

İnönü, partisi aleyhinde karar veren savcı için ne yapmıştı

İnönü Vakfı tarafından, Pembe Köşk olarak bilinen İsmet İnönü Evi’nde, ‘Çok Partili Hayata Geçiş ve Uzlaşma Kültürü’ konulu serginin açılışı nedeniyle bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, ODTÜ Tarih Bölümü’nden İlter Ertuğrul da, ‘Zor Yıllar’ isimli bir sunum yaptı.

Etkinlikte 1946 seçimleri sırasında Gediz Savcısı olarak görev yapan Mustafa Haker’in İnönü ile yaşadığı bir anıyı, oğlu Eczacı Ahmet Kudret Haker anlattı. Haker şunları söyledi:

"Demokrat Parti’nin ileri gelenleri Gediz Nehri’nden, Demokrat Parti’ye ait kullanılmış oyları toplayıp, bir tutanakla babamın önüne getiriyorlar. Babam inceledikten sonra, Demokrat Partililerin haklılıklarına karar veriyor ve seçim iptal ediliyor. Yenilenen seçimi, Demokrat Parti milletvekili kazanıyor. Bunun üzerine CHP’nin ileri gelenleri, CHP’li olduğunu bildikleri babamı bu hareketinden dolayı Ankara’ya şikayet ediyorlar. Yerel basında da, ‘Gediz Savcısı seçimleri iptal etti’ diye haberler çıkıyor. Bu durum Ankara’da İsmet Paşa’nın kulağına kadar gidiyor. İsmet Paşa bu durumda, tam kendisinden beklenecek bir davranışta bulunuyor. Kendi partisinin aleyhinde karar veren bir savcının ‘dürüst tutumu ve hukuka uygun davranışı karşısında, mutlu olduğunu’ söylüyor. Ve ‘böyle dürüst savcıların memleketimiz için bir kazanç olduğunu’ bildirerek, bu savcının mükâfatlandırılmasını istiyor."



Etkinliğin başlangıcında, konuklarını selamlayan İnönü Vakfı Başkanı ve İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, yıllardan bu yana ilkbahar ve sonbahar aylarında düzenledikleri etkinliklerle ülke tarihindeki önemli olayların ve dönemlerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi.‘Çok Partili Hayata Geçiş ve Uzlaşma Kültürü’ konulu etkinlik ve sergilerinde de, tek partili dönemden çok partili döneme geçişin belge ve fotoğraflarla desteklenerek ziyaretçilerle paylaşıldığını ifade eden Toker, “O dönemde çok ses getiren 12 Temmuz Beyannamesi isimli bir beyanname de babam tarafından yazılıyor, sunuluyor. Ve onu hayata geçirmek için, Cumhurbaşkanı İnönü, yanına Cumhuriyet Halk Partisi’nden Nihat Erim’i, Demokrat Parti’den de Nuri Özsan’ıalarak, iki yurt gezisine çıkıyor. İki yurt gezisinde, 1947-1948 yıllarında birlikte dolaşıyorlar ve o partili rejime geçişin hayata geçirilmesi, anlaşma kültürünün anlatılması için, yalnız kendi aralarında konuşmuyorlar; bütün Türkiye’yi dolaşarak bunu herkesle paylaşmak ve onların da fikirlerini almakiçin böyle bir çalışma yapıyorlar.”dedi.

“ÜLKE İÇİNDE BİR ATAŞENİN NEREDEN NEREYE GİTTİĞİNİ BİLEMİYORDUK”

Daha sonra, ‘Zor Yıllar’ isimli bir sunum yapan Akademisyen İlter Ertuğrul, İsmet İnönü’nünÇok Partili Hayata Geçiş sürecinde yaşadığı sıkıntılı süreci anlattı. 1939’dan itibaren başladığı tarihsel dönemle, adım adım yaklaşan İkinci Dünya Savaşı ve dünya ülkelerinin durumlarını da ele alan Ertuğrul, Türkiye’nin en eski müttefikinin Sovyetler olduğunu ve ilk saldırmazlık anlaşmasının1925’te Sovyetlerle imzalandığını söyledi.1939’da Almanlarla Sovyetlerin saldırmazlık anlaşması yapmasının tüm dünyada şaşkınlıkla karşılandığını dile getiren Ertuğrul, bunun şaşkınlık verici bir şey olmadığını, 1914’te Birinci Dünya Savaşı başladığında Mustafa Kemal’in yazdığı bir mektupta belirttiğini anlattı. Almanların Sovyetlerle yaptığı saldırmazlık paktının, Almanların Birinci Dünya Savaşı’nda yaşadıkları tehlikenin aynısını, İkinci Dünya Savaşı’nda da yaşamalarının önüne geçtiğini vurgulayan Ertuğrul, Türkiye’nin savaş öncesi nüfus, ekonomi, ithalat ve ihracat durumu gibi başlıklarda bilgiler verdi.İkinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye’nin karayolu, demiryolu, araç ve iletişim durumunu da anlatan Ertuğrul, “Temel iletişim aracı telgraf idi. 1939’da İsmet Paşa yurt gezisine çıkıyor ve Erzurum’da, Alman askeri ataşesinin bir ay önce buradan geçtiğini öğreniyor. Ve yine aynı yerde öğreniyor ki, ataşe bir ay önce yine orada ve bu kez ‘İran’a gidiyorum’ diye geçmiş. Yani ülke içinde savaş döneminde bir askeri ataşenin nereden nereye gittiğini bilemiyor, takip edemiyoruz.”dedi.

Türkiye’nin ‘küçük ama onurlu bir ülke’ olduğu bu dönemlerde, 1934’te Balkan Antantı, 1937’te Sadabat Paktı’nın imzalandığını ifade eden Ertuğrul, içeride İsmet İnönü’nün Cumhuriyet Halk Partisi’ni halkın daha fazla denetimine açmak ve seçimlere yönelik çabalarıyla birlikte;dışarıda ise İngiltere, Sovyetler ve Almanya’nın, Türkiye’yi kendi yanlarında savaşa çekmek için yaptıkları baskıları anlattı: “İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanı olmasının ardından CHP, 19 Şubat 1939’da ilk kez birkaç ilde bağımsız adaylar için boş yer bırakılacağını açıkladı. 22 Mart’ta İsmet İnönü 28 ilin ikinci seçmeniyle Ankara’da toplantı yaptı, adaylar üzerinde görüşmelerde bulundu. Bunlar o zamana kadar olmayan şeylerdi. 21 Mart’ta İngiliz Dışişleri Bakanı ‘Bizim yanımızda savaşa girer misiniz’ dedi. Biz, ‘Bu İngiltere’nin işbirliğine ve Britanya’nın Akdeniz’de sağlayacağı desteğe bağlı’ dedik. ‘Şimdilik biz tarafsızız ama tarafsızlıktan vazgeçersek, bunu sizin lehinize yaparız’ yanıtını verdik. 26 Mart 1939’da milletvekili seçimi yapıldı. 3 Nisan’da İsmet Paşa yeniden Cumhurbaşkanı oldu, ikinci Saydam kabinesi kuruldu. 29 Mayıs 1939’da CHP’nin 5. Kurultayı’nda açılış konuşmasını yapan İsmet İnönü, yapılacak birçok şeyin işaretini verirken, murakabenin önemine vurgu yapıyor. Seçim yapma ve halkın parti üzerindeki denetimini artırma kararlılığını söylüyor. 21 kişilik bir müstakil grup kuruluyor. O dönemin koşullarında bunun düşünülmesi bile ileri bir adımdır. Müstakil grubun bunu layığı ile yerine getirip getirmediği ise ayrı bir konudur.”

TÜRKİYE’YE ‘SAVAŞA GİR’ BASKISI

Türkiye’nin öne sürdüğü koşul olan Hatay sorununun çözülmesi ve Fransız askerinin Hatay’dan çekilmesinin ardından Türk-İngiliz-Fransız İttifak Anlaşması’nın imzalandığını dile getiren Ertuğrul, İsmet İnönü’nün “Dış politikada eksiksiz uygulanabilecek prensipler yoktur” biçimindeki sözünü de anımsattı. Ertuğrul, “Savaş öncesinde Türkiye Sovyetlerle yakınlaşmıştı fakat Sovyetlerle Almanlar saldırmazlık paktı imzalayınca, Türkiye kaçınılmaz olarak diğer ittifaka yaklaştı. Eylül’de Almanya’nın Polonya’ya saldırmasıyla savaş başlıyor ve İngiltere ile Fransa da, Almanya’ya savaş ilan ediyor.” dedi. Türkiye’nin bu dönemde Sovyetlerle görüşmelerinden İngiltere’nin rahatsızlık duyduğunu, Almanya’nın da Türkiye’nin İngiliz ve Fransızlarla ittifak yapmaması için propagandaya giriştiğini söyleyen Ertuğrul, ülkenin dış politikadaki sıkıntılı günlerini anımsattı: “Sovyetler ve Almanya Türkiye’nin savaşta tarafsız kalması için baskı yaparken, İngilizler ve Fransızlar da kendi yanlarında olmaya çağırıyor. 1939 boyunca ülkeler arasında yapılan tüm anlaşma görüşmelerinde, bir diğer ülkeyle yapılan anlaşmayı hepsi birbirine deklare ediyor. Ve onun için bir ayrı hüküm istiyor. Sovyetler Türkiye’ye bir yardım anlaşması teklifinde bulunuyor, Türkiye de hazırladığı taslağı Stalin’e veriyor. Sovyetlerin 3 madde şartı koymalarını Saracoğlu reddediyor ve bu anlaşma yatıyor. Bunun üzerine İngiltere Türkiye’yi anlaşmaya çağırmak üzere baskı yapıyor ve 13 Ekim 1939’da Türk-İngiliz-Fransız İttifakı’nı imzalıyoruz. Fakat sınırlı imzalıyoruz. Taahhütlerimiz yalnızca, Akdeniz’deki bir savaş için. Türkiye bir müttefik oldu fakat savaş boyunca tarafsız kaldı. Bu, tam bir tarafsızlık değil ama ittifak içinde bir tarafsızlıktı.

1940’ta Alman savaş makinesinin işlemeye başladığını belirten İlter Ertuğrul,“Ve Nisan 1941’de Almanya Irak’a askeri malzeme geçirmek için Türkiye’den yardım istedi. Türkiye bu isteği kabul etmedi. Türkiye 18 Haziran 1941’de de Almanlarla bir saldırmazlık paktı imzaladı. Almanların Sovyetlere saldırmasının ardından, Sovyetler taraf değiştirdi ve İngiltere’ye yaklaştı. Japonya’nın da ABD’ye saldırmasıyla, ABD’de de İkinci Dünya Savaşı’na girdi. Bunun üzerine Türkiye’ye ‘savaşa gir’ baskısı yeniden arttı.”görüşlerine yer verdi.

Savaşın tüm ülkelerdeki ekonomik yansımasına da dikkat çeken Ertuğrul, ülke ülke, konulan vergilerle ilgili bilgi verdi.

Türkiye’nin yıl yıl savunmaya ayırabildiği bütçe miktarını da açıklayan Ertuğrul, savaşın sürdüğü bu yıllarda yaşanan ekonomik krizin ülkemize etkilerini de örneklerle anlattı.

Ertuğrul, bu dönemde çıkarılan Milli Koruma Kanunu’nun Demokrat Parti tarafından çok eleştirilmesine karşın, Demokrat Parti iktidara geldiğinde de uygulandığını ifade etti.

İkinci Dünya Savaşı öncesinden itibaren Türkiye’nin gündeminde olan toprak reformu ve Çok Partili Siyasi Hayata geçiş konularının1945’te savaşın sona ermesiyle yeniden üzerinde durulduğunu anlatan Ertuğrul, “Toprak reformu görüşmeleri, sonradan Demokrat Parti’yi kuracak isimlerin çok şiddetli muhalefetine sahne oldu. Birçok maddesi tırpanlandı. BilsayKuruç’un tabiriyle, toprak reformu açısından meydan savaşı kaybedilmişti. Geriye kala kala elimizde Çok Partili Siyasi Hayata geçiş kalmıştı. Ve bir de, yeni dünya düzeninde kendimize bir yer bulmak… İnönü 1939’daki mesajlarına savaş sonrası da devam etti ve ‘demokrasi ilkelerinin daha geniş biçimde hüküm süreceğini’ vurguladı.”


“12 TEMMUZ BEYANNAMESİ DÖNÜM NOKTASIYDI”

İsmet İnönü’nün 19 Mayıs 1945’teki, “Bizim şimdiki sistemimiz, baştaki şahsa dayanmaktadır. Bu türlü idareler, ekseriya pek parlak başlar, hatta bir süre parlak devam eder. Fakat bunun sonu yoktur. Tek parti rejimleri normal demokrasi usulleri ile idare şekline intikal edemedikleri, hiç değilse bu zaruri olan intikali tam zamanında yapamadıkları için yıkılmışlardır. Memleketimizi böyle bir akıbetten korumalıyız. Ciddi ve esaslı bir murakabe ve muhalefet sistemlerine süratle geçmeliyiz. Ben ömrümü tek parti rejimiyle geçirebilirim ama sonunu düşünüyorum. Benden sonrasını düşünüyorum. Bu sebepten vakit geçirmeksizin işe girişmeliyiz.”sözlerini anımsatan Ertuğrul, İsmet İnönü’nün Celal Bayar ve arkadaşlarını parti kurarak karşılarına geçmeleri için zorlamaya başladığını dile getirdi.

İlk olarak Nuri Demirağ tarafından Milli Kalkınma Partisi’nin kurulduğunu belirten Ertuğrul, CHP’nin ise parti içindeki muhalif grubu, ayrılarak bir muhalefet partisi kurmaları için ‘neredeyse elleriyle ittikleri’ni söyledi.

İnönü’nün, ‘Tek eksiğimiz iktidar karşısında bir muhalefet partisi bulunmamasıdır’ şeklindeki sözünün de altını çizen İlter Ertuğrul, şöyle dedi: “7 Ocak 1946’da da Demokrat Parti kuruluyor. Tek aşamalı seçim sistemine geçiliyor. Sınıf esasına göre parti kurma yasağı kaldırılıyor. 1946 seçimlerinde DP, tüm milletvekilliklerine aday gösteremedi. O dönemdeki sisteme göre, bir aday, birden çok ilden aday olabiliyordu. Seçilmesi garanti olsun diye, Bayar’ı, Köprülü’yü, Koraltan’ı, Menderes’i ve Tengirşenk’i 3’er ilden aday göstermişlerdi. Demokrat Parti’nin 46 seçimlerini kazanma olasılığı yoktu. Çünkü yeterince adayı yoktu.”

Dönemin Başbakanı Recep Peker ile Demokrat Parti arasındaki siyasi gerilimi azaltmak amacıyla 1947’de İsmet İnönü tarafından yazılan 12 Temmuz Beyannamesi’nden de söz eden Ertuğrul, “12 Temmuz Beyannamesi, Türk siyasal hayatının önemli dönüm noktalarından birisidir. Beyanname’nin, en az içeriği kadar önemli olan son cümlesinde, bu bildirinin hem Başbakan hem de muhalefet liderinin onayıyla açıklanmış olması, son derece önemlidir. Bu beyannamenin ardından İnönü, yurt gezilerine giderken, yanına hem CHP’den hem de Demokrat Parti’den milletvekillerini alıyor. Ve İnönü, bundan sonrakigittiği her yerde de, hem CHP’nin hem de Demokrat Parti’nin bürolarını mutlaka ziyaret ediyor.”dedi.

İlter Ertuğrul’un; İnönü’nün başlattığı ve 1940’lı yıllarda, Türkiye’nin çok yönlü diplomasi yürütmek zorunda kaldığı İkinci Dünya Savaşı ortamının şartlarında da sürdürdüğü Çok Partili Hayata Geçiş sürecinde yaşananları anlattığı ‘Zor Yıllar’ sunumunun ardından, 1946 seçimleri sırasında Gediz Savcısı olarak görev yapan Mustafa Haker’in İnönü ile yaşadığı bir anıyı, oğlu Eczacı Ahmet Kudret Haker anlattı.



İNÖNÜ, CHP ALEYHİNE KARAR VEREN SAVCI İÇİN NELER SÖYLEMİŞTİ?

Ahmet Kudret Haker, ilk kez geçtiğimiz ay İnönü’nün kızı Özden Toker ile paylaştığı bu anıyı, şöyle anlattı: “İsmet Paşa’nın ne kadar dürüst bir insan olduğunu, babam bizzat yaşayarak görmüştü. Anlatacağım anekdot, hukuk ve yargı sisteminin bugünkü durumu göz önüne getirildiğinde, çok daha iyi anlaşılacaktır.

1946’da seçimler yapılmış ve ülkemiz İsmet İnönü sayesinde demokrasiyle tanışmış, çok partili hayata geçilmişti.

Babam Kütahya’nın Gediz ilçesinde savcı olarak görev yapıyor.

Yapılan seçimi, CHP milletvekili kazanıyor.

Fakat ertesi gün Demokrat Parti’nin ileri gelenleri Gediz Nehri’nden, Demokrat Parti’ye ait kullanılmış oyları toplayıp, bir tutanakla babamın önüne getiriyorlar. Babam inceledikten sonra, Demokrat Partililerin haklılıklarına karar veriyor ve seçim iptal ediliyor.

Yenilenen seçimi, Demokrat Parti milletvekili kazanıyor.

Bunun üzerine CHP’nin ileri gelenleri, CHP’li olduğunu bildikleri babamı bu hareketinden dolayı Ankara’ya şikayet ediyorlar.

Yerel basında da, ‘Gediz Savcısı seçimleri iptal etti’ diye haberler çıkıyor.

Bu durum Ankara’da İsmet Paşa’nın kulağına kadar gidiyor. İsmet Paşa bu durumda, tam kendisinden beklenecek bir davranışta bulunuyor. Kendi partisinin aleyhinde karar veren bir savcının ‘dürüst tutumu ve hukuka uygun davranışı karşısında, mutlu olduğunu’ söylüyor. Ve ‘böyle dürüst savcıların memleketimiz için bir kazanç olduğunu’ bildirerek, bu savcının mükâfatlandırılmasını istiyor.

Babam Gediz Savcısı iken,kendisi de bir süredir gönlünden geçirdiği gibi,Uşak’a Sulh Hukuk Hâkimiolarak terfi ettiriliyor. Babam, ‘İsmet Paşa’nın dürüstlük ilkesine ne kadar önem verdiğini benden daha iyi kimse bilemez çünkü bunu bizzat yaşadım’ derdi.”

Etkinliğe; CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, eski CHP Milletvekili Lokman Başaran, AKP Zonguldak Milletvekili ve eski TBMM Başkanı Köksal Toptan ile eşi Saime Toptan, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Demokrat Türkiye Partisi eski Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar, eski Bakanlarımızdan Hikmet Sami Türk ve Hikmet Uluğbay, eski Anayasa Mahkemesi Başkanları Yekta Güngör Özden ve Mustafa Bumin, Nihat Erim’in kızı Işıl Özalp ve torunu Mustafa Özalp, Nuri Özsan’ın kızı Perran Özsan ve damadı Akın Aysay, Avukat Güneş Gürseler, öğretim üyeleri Sina Akşin ve Bilsay Kuruç ile İnönü Vakfı’nın vefalı dostları ve konuklar katıldılar. Pembe Köşk’te “Çok Partili Hayata Geçiş ve Uzlaşma Kültürü” konulu sergi 30 Kasım’a kadar hergün saat 10.00-12.00 ve 13.00-17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. 29.10.2014

Sabriye Aşır

Odatv.com

http://odatv.com/n.php?n=inonu-partisi-aleyhinde-karar-veren-savci-icin-ne-yapmisti-2910141200

  
2073 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri