
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Diken yazarı Amberin Zaman, resmi korumaların öfkesinin nedenini bilmediğini söyledi.
Erdoğan’ın ABD ziyareti ![]() Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinde diplomatik bir skandal yaşandı. Erdoğan'ı Andrews Hava Üssü’nde hiçbir Amerikalı yetkili karşılamadı. Karşılama merasiminin başında onbaşı olduğu görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmak için gittiği ABD’nin başkenti Washington’da tam anlamıyla bir karşılama skandalı yaşandı. Erdoğan ve beraberindeki heyeti, protokol kuralları hiçe sayılarak hiçbir ABD'li yetkili karşılamadı. Erdoğan'ı havaalanında sadece Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç karşıladı. Erdoğan'a ABD ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve aynı zamanda damadı olan Berat Albayrak, Ensar Vakfı'ndaki rezaletle ilgili "Bir kereden birşey olmaz" sözleriyle tepki çeken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlı Sema Ramazanoğlu da eşlik etti. 12 SAATLİK YOL SONRASI ONBAŞILI PROTOKOL Erdoğan ve beraberindeki heyetin 12 saat süren uçuşundan sonra yaşanan protokol rezaleti kameralara da yansıdı. Erdoğan'ı karşılayacak asker grubunun başında genç bir onbaşının bulunduğu görülürken, Türk heyeti uçak merdivenlerinden indiği sırada tören heyetinin hala yerini almadığı görüldü. ANADOLU AJANSI REZALETİ GÖRMEDEN GELDİ Anadolu Ajansı da Erdoğan’ın ABD’ye ulaştığına ilişkin abonelerine geçtiği haberde, “Andrews Hava Üssü'nde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve öteki ilgililer tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan” ifadelerini kullanması dikkat çekti. BEYAZ SARAYDA "RESMİ DEĞİL" AÇIKLAMASI Erdoğan'ın Obama ile görüşüp görüşmeyeceği belirsizliğini korurken, Beyaz Saray kaynakları görüşme olması durumunda bile bunun "resmi bir görüşme olmayacağı" açıklamaları dikkat çekmişti. yenicaggazetesi.com.tr / Özel 30.03.2016 "Akıllarda herkese saldıran korumalar kaldı"Cumhurbaşkan Erdoğan'ın Brookings Enstitüsü'nde yapacağı konuşmasından çok, öncesinde yaşananlar gündem yarattı. Sözlü tacize maruz kalan gazeteci Amberin Zaman, yaşadıklarını RS FM'de anlattı. Olayı tüm ABD medyasının yazdığını dile getiren Zaman, "Akıllarda herkese saldıran korumalar kaldı" dedi.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Diken yazarı Amberin Zaman, resmi korumaların öfkesinin nedenini bilmediğini söyledi. Zaman, "Kim olduğumu biliyorlardı. Kendilerini dokunulmaz ve hukukun üstünde gördükleri de belliydi. Burada da istediğimizi yaparız havası vardı. Amerikan polisinin de şaşkın şaşkın bakması bizi daha da sinirlendirdi. Türkiye'de bunu yapabiliyorlar da Amerika'da nasıl yapabiliyorlar. Buradaki polis buna nasıl seyirci kalır" diye konuştu. Özel korumalarla bir süre arbede yaşandığını, ardından Erdoğan'a verilen Amerikalı güvenlikçiler tarafından alandan uzaklaştırıldıklarını ifade eden Amberin Zaman; AP, Wall Street Journal, Guardian, CNN gibi Amerika'nın önde gelen medya organlarının olayı yazdığını söyledi. 'TÜRKİYE'NİN İMAJI YERLİ BİR'
Zaman, "Cumhurbaşkanı'nın Amerika gezisi denince akıllara kazınan imaj bu. Herkese saldıran korumalar kaldı hafızlarda. Türkiye'nin imajı yerle bir" dedi. Darp edilen gazetecilerin darp izleri, görüntü kayıtları ve tanık ifadeleri ile şikayette bulunmaları gerektiğini dile getiren Zaman, kendisinin şikayetçi olamayacağını da söyledi. Zaman, "Sözlü tacize ilişkin somutlaştırabilecek kanıtım yok. Korumalar daha sonra konuşmaya giden Türkiye uzmanına benim anlattıklarımı inkar etmişler, yalan söylemişler" diye konuştu.
Erdoğan, ABD'de Reza Zarrab Sorusuna Cevap Vermediumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'nin en prestijli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin başkenti Washington’ın en prestijli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nde soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de tutuklanan İranlı işadamı 'Reza Zarrab' sorusunu yanıtsız bıraktı. Erdoğan'a aynı kişi iki sordu. İlk soru İran'da yaşanan son gelişmeler oldu. Erdoğan, İran konusunda değerlendirmelerde bulundu. İkinci soru ise "Burada tutuklanmış olan Reza Zarrab hakkında düşüncelerini öğrenmek isteriz" şeklindeki soruya Erdoğan cevap vermedi.
Erdoğan ABD’de protesto ve destek gösterileriyle karşılandı
ABD'nin başkenti Washington'da yapılacak Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak için, ABD'ye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otel önünde destekleyenler ve protesto eden iki grup arasında gerginlik yaşandı. Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak için, ABD'nin başkenti Washington'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaldığı otelin girişinde hem destek hem de protesto gösterileri ile karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konaklayacağı otele girerken ellerinde Türk bayrakları bulunan bir grup Erdoğan’ı destekledi. Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte aracından indikten sonra destek gösterisi yapan kalabalığı selamladı, ardından basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. Erdoğan daha sonra konaklayacağı otele girdi. İKİ GRUP ARASINDA GERGİNLİK YAŞANDI Bu arada otel önünde ellerinde Türk bayrakları ve Erdoğan'ı öven dövizler taşıyan grup ile hapishane kıyafeti giydirilen kuklalarla Erdoğan'ı protesto eden grup arasında karşılıklı söz düollası ve arbede yaşandı. Polisin müdahale ettiği olaylar büyümeden yatıştırıldı.
Erdoğan'ın ABD ziyaretinin sırrı çözüldü!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin başkenti Washington’ın en prestijli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nden aldığı davetin perde arkası aralanıyor. Washington ve İstanbul kaynaklarına göre kurumun Erdoğan’a davet göndermesi için Türkiye’nin en güçlü iş kadınlarından biri devreye girdi. Birkaç hafta öncesine kadar Erdoğan, Nükleer Zirve için gittiği Washington’da herhangi bir düşünce kuruluşu tarafından konuşma daveti almamıştı. Türk yetkililerin bu yöndeki yoğun çabalarına rağmen önemli düşünce kuruluşu Carnegie Vakfı’ndan ret yanıtı gelmişti. Brookings Enstitüsü’nün talebe sıcak yaklaştığı ise ilk kez Cumhuriyet tarafından haberleştirilmişti. Önce kabul edilmedi Cumhuriyet’in kaynaklarına göre Brookings de ilk önce, Carnegie’nin yaptığı gibi, Washington’da Erdoğan’a duyulan yüksek düzeydeki alerjiden dolayı cumhurbaşkanına konuşması için bir zemin açmak istemedi. Ne var ki büyük bir Türk holdinginin kadın başkanı Brookings Enstitüsü’nün başkanını arayarak Türkiye’de kendilerine yapılan baskıdan bahsetti ve bunun hafifletilmesi adına Erdoğan’a konuşması için imkân verilmesini talep etti. Hükümetle arasının açık olduğu bilinen bu grubun yöneticisinden gelen bu özel ricadan sonra Brookings’in başkanı Strobe Tallbot, Erdoğan’ın konuşması isteğine olumlu cevap verdi. Çeşitli kaynaklar da Erdoğan’ın konuşmasının Brookings’de en üst seviyede alınan bir son dakika kararıyla gerçekleştiğini doğruladı. Erdoğan’ın yarın yapacağı konuşmanın başlığı “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin 2023 Hedefleri” olarak belirlendi. Soru geleneği bozuluyor Ancak bu kez de etkinliğe davet edilecek kişiler ve soru alınıp alınmayacağı krizi çıktı. 2010’daki Nükleer Zirve’ye gelen Erdoğan, o yıl şehrin biraz dışında bulunan George Mason Üniversitesi’nde de bir konuşma yapmış ve izleyicilerden soru almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılında Washington’da yine Brookings Enstitüsü’nde bir konuşma yapmıştı. O zaman da izleyicilerden soru alınmıştı. 2010 ve 2013 yıllarında Erdoğan ayaküstü basın toplantıları yapıp gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Erdoğan’ın bu yılki ziyaretinde ise bir basın toplantısı gözükmüyor. Brookings yetkilileri, cumhurbaşkanının soru almayabileceğini ifade ederken toplantının şeffaflığı ve içeriği ile ilgili sorular sorulduğunda gazetecileri Türkiye Büyükelçiği’ne yönlendiriyorlar. Washington merkezli düşünce kuruluşlarının bir konuk devlet başkanına soru sordurmaları âdetten... Katılımcı. ların istedikleri gibi soru sormalarının önüne engel konulmaması bu gibi toplantıların en önemli özellikleri arasında sayılıyor. Fakat Brookings’den şimdiye kadar gelen işaretler endişe verici. Kurumun basın yetkilisi Gail Chalef, Erdoğan’ın konuşması sonunda soru alıp alınmayacağının halen kesinlik kazanmadığı söylüyor. Ancak şehirde Erdoğan’ın soru kabul etmeyeceği konuşuluyor. Birçok kişinin sırf bu nedenle etkinliği boykot edeceği iddia ediliyor. Yüksek katılım sıkıntısı Erdoğan’ın Brookings’de yapacağı konuşma ile ilgili bir başka rahatsızlık Türk tarafının toplantıya çok yüksek sayıda protokol getirme talebi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın delegasyonundan düzinelerce protokol isteği geldiği, Brookings oturma kapasitesinin de bu taleplerle daha da azaldığı anlaşılıyor. Brookings’in zaten çok büyük olmayan konuşma salonunda Erdoğan’ın çevirisi için kurulacak kabin ile VIP, yetkililer ve korumalara ayrılacak yer de hesaba katıldığında dışarıdan çok az sayıda katılımcı ve gazeteci olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de muhalefette olan grupların temsilcilerine davetiye gitmediği de belirtiliyor. Brookings’in medya ilişkilerinden sorumlu kişiler, gazetecilerin salona gelmemesi için tavsiyelerde bulunuyor. Mülakatçı tanımıyor Erdoğan’ı mülakat yapacak kişi ABD’nin İsrail eski Büyükelçisi Martin Indyk Türkiye uzmanı değil. Türkiye’yi çok tanımayan birinin mülakatı yapması Erdoğan’ın cevaplarında daha serbest olmasına izin verecek. Cumhuriyet’e konuşan Washington’ın etkili figürleri bu durumda toplantıya gitmenin bir anlamı kalmayacağı yorumunu yaptı. Brookings’deki Türkiye kürsüsü TÜSİAD’ın bağışları ile ayakta duruyor. 30.03.2016 Erdoğan, Yahudi heyetle görüştüCumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti kapsamında Washington'da Yahudi kuruluşların temsilcileriyle görüştü. Yahudi lobi kuruluşları, görüşmenin olumlu geçtiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretinin ikinci gününde, Washington'da kaldığı St. Regis Hotel'de Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü. Toplantıya katılan Yahudi lobi kuruluşu Anti Defomation League üyesi Ken Jacobson, toplantının ardından görüşmeyi Türkiye ile İsrail arasındaki geçmişe dayanan ilişkileri görüşmek için bir fırsat olarak nitelendirdi. 'Destek veriyoruz' Türkiye ile İsrail arasındaki farklılıkların giderilmesine yönelik görüşmelerin sürdüğünü hatırlatan Jacobson, "Bunların üstesinden gelineceğini umut ediyoruz. Bu çabaları destekliyoruz. Olumlu şekilde ilerlemesi için bir potansiyel bulunduğunu görüyoruz. Biz ABD’li Yahudiler de buna destek veriyoruz" diye konuştu. Taksim’deki bombalı saldırıyı hatırlatan Jacobson, terörle mücadele konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye’nin önemli adımlar attığını söyledi. Erdoğan’ın bu konudaki çabalarından duydukları memnuniyeti ifade eden Jacobson, "Ümit ediyoruz ki Türkiye ile İsrail arasındaki sorunlar ortadan kalkacak ve eskiden olduğu gibi iyi bir seviyeye gelecek. İki ülke arasında ortak çıkarlar var, aşırıcılık ve terörle mücadele bunlar arasında. Bu aynı zamanda ABD’nin de söz konusu ülkelerle ortak çıkarı" dedi. 'Karmaşık ve hassas konular ele alındı' Büyük Amerikan Yahudi Kuruluşları Başkanlar Konferansı Başkan Yardımcısı Malcolm Hoenlein de görüşmenin olumlu geçtiğini belirtti. Karmaşık ve hassas konuların ele alındığını ifade eden Hoenlein, görüşmenin tarafların birbirini anlaması bakımından önemli olduğunu kaydetti. Aralarında terör saldırılarının da bulunduğu önemli konuların dile getirildiğini anlatan Hoenlein, Taksim’deki saldırıda hayatını kaybeden ve yaralanan İsrail vatandaşlarına yönelik destekten duydukları memnuniyeti ifade etti. "Yahudi toplumuna yönelik terör tehditlerine karşı Sayın Cumhurbaşkanı'nın aldığı önlemlerden memnuniyet duyuyoruz" diyen Hoenlein, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesinin hayati önem taşıdığını, iki ülkenin, bölgenin iki önemli aktörü olduğunu söyledi. *************** Erdoğan'dan ABD'ye: Yalnız kaldığımızı hissediyoruzCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak için gittiği Washington'da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüştü ve düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan düşünce kuruluşları temsilcileriyle görüşmesinde, Türkiye'ye yakın bölgelerde büyük bir yıkım ve insanlık dramının yaşandığını belirtip şunları söyledi: "Yönetilemeyen siyasi alanlarla dolu bir coğrafyada Türkiye olarak gelişmeleri bölgesel ve küresel barışa hizmet edecek şekilde yönlendirmeye çabalıyoruz. Bu çabamızda zaman zaman yalnız kaldığımızı hissetsek de ABD'nin bizi anladığını ve yanımızda olduğunu düşünmek istiyoruz." Erdoğan ayrıca, ABD ile Türkiye'nin ilişkilerinin "vazgeçilmez nitelikte" olduğunu söyledi ve "İşbirliğimizi ortak değerler ve karşılıklı menfaatler temelinde geliştirmek için her türlü çabayı gösteriyoruz" diye konuştu. 'Bize ihtiyacınız var' mesajıABD'de yayınlanan Foreign Policy dergisinin internet sitesinde ise görüşmeye katılan bir düşünce kuruluşu temsilcisinin izlenimleri aktarılıyor. İsmini vermeden dergiye konuşan yetkili Erdoğan'ın 'terörle mücadele' konusuna vurgu yaptığını ifade ediyor ve "Dönüp dolaşıp hep aynı konuya geldi. 'Terörist teröristtir, iyisi kötüsü olmaz' vurgusunu yaptı" diyor. ABD ve Türkiye arasında Suriye'deki Kürt yapılanması PYD ve onun silahlı kolu YPG üzerindeki anlaşmazlık devam ediyor. Türkiye PYD ve YPG'yi 'terör örgütü' ve PKK'nın uzantısı olarak görürken, ABD PYD'nin Suriye'de IŞİD'e karşı yürütülen mücadelede önemli bir ortak olduğunu ifade ediyor. Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama'yı ve Beyaz Saray'ın Orta Doğu politikalarını sert bir dille eleştirdiğini söyleyen yetkili, "Açıkçası Obama yönetimini ortada bıraktı" ifadelerini kullanıyor. Erdoğan'ın verdiği en önemli mesajın 'Bize ihtiyacınız var' söylemi olduğunu ifade eden yetkili, "ABD'nin Suriye'deki savaşı Türkiye'nin desteği olmadan kazanamayacağını vurguladı. Ayrıca ABD medyasında Türkiye aleyhine çalışan gazeteciler olduğunu da üstü kapalı bir şekilde ima etti" diyor. Salı akşamı gerçekleşen toplantıya katılanlardan Yeni Amerika Güvenliği Merkezi temsilcilerinden Julie Smith ise Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşeceğini hatırlatıyor ve "Eğer Sayın Cumhurbaşkanı ABD'yle ilişkileri tekrar rayına oturtmak istiyorsa, birkaç günlük temaslardan daha fazlasına ihtiyacı var. Washington Erdoğan'ın başta basın özgürlüğü olmak üzere, Türkiye'deki adımlarından son derece rahatsız" diyor. Smith, Erdoğan'la basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantının detayları hakkındaysa bilgi vermiyor. Erdoğan - Kerry görüşmesi
Erdoğan'ın Kerry'yi kabul ettiği Washington Büyükelçiliği Rezidansı'ndaki görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. Görüşmenin 45 dakika sürdüğü belirtildi. Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre kabulde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın da hazır bulundu. Görüşmeye, ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD'le mücadele özel temsilcisi Brett McGurk ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da katıldı. 31.03.2016 Erdoğan ve Obama’nın Washington görüşmesi, Beyaz Saray’da Çavuşoğlu ve Rice’ın da katılımıyla 50 dakikalık kapsamlı bir toplantıya dönüştü. Beyaz Saray, “Obama, görüşmede ABD’nin Türkiye’nin güvenliği ve terörizmle ortak mücadelemize desteğini vurguladı” diye açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları da “ABD’yle gayet iyi çalışmaya devam ediyoruz” dedi.TÜRKİYE’de son bir haftadır tartışma yaratan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama’yla görüşüp görüşmeyeceği konusu perşembe gecesi açıklığa kavuştu ve Erdoğan, Obama’yla Beyaz Saray’da beklenenden uzun bir toplantı gerçekleştirdi. Amerikan Yönetimi, önce Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında ayaküstü olacağını açıkladığı görüşmeyi Beyaz Saray’a aldı. İki lider Kırmızı Oda’da 50 dakika süren 1+1 şeklinde kapsamlı bir görüşme yaptı. Beyaz Saray basın sözcülüğü, başta gayriresmi olacağı söylenen toplantıya ilişkin gazetecilere bir bilgi notu da geçti. YEMEKTEN SONRA BULUŞTULAR Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Erdoğan ve Obama, ABD Başkanı’nın, Nükleer Güvenlik Zirvesi için Washington’a gelen 50’nin üzerinde devlet ve hükümet başkanı onuruna Beyaz Saray’da verdiği yemeğin sonrasında buluştular. Toplantı ABD saatiyle 21.25’te başladı. Erdoğan’ın 2013’teki Washington seyahatinde olduğu gibi Beyaz Saray’daki Kırmızı Oda’da gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı’na Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu eşlik etti. Obama’nın yanında ise Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice vardı. İLK BİLGİ BEYAZ SARAY’DAN Toplantının ardından görüşmeye dair ilk açıklama Beyaz Saray’dan geldi. Beyaz Saray Sözcülüğü, görüşmeye ilişkin yayınladığı bilgi notunda şöyle dedi: “Başkan Obama, bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve göç konularında ABD-Türkiye işbirliğini görüşmek üzere bu akşam Nükleer Güvenlik Zirvesi marjında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la buluştu. Başkan Obama, bugün Diyarbakır’daki terör saldırısında ölen ve yaralananlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Amerikan halkı adına üzüntü ve başsağlığı dileklerini iletti, ABD’nin Türkiye’nin güvenliği ve terörizmle ortak mücadelemize desteğini vurguladı. Liderler, ayrıca IŞİD’i geriletme ve yok etmede ortak çabalarımızı nasıl ilerletebileceğimizi konuştular.” TERÖRE KARŞI İŞBİRLİĞİ ABD Başkanı Obama’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye’nin güvenliği ve terörizme karşı ortak mücadele konusundaki desteklerini teyit ettiği bildirildi.Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan basın açıklamasında “Obama, şahsı ve halkı adına, Diyarbakır’daki terör saldırısında hayatlarını kaybedenler için taziye, yaralılar için de şifa dileklerini ileterek, Türkiye’nin güvenliği ve terörizme karşı ortak mücadele hususundaki desteklerini teyit etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAEŞ’i geriletme ve ortadan kaldırmaya yönelik ortak çabaları artırmak için neler yapılabileceğini de ele almışlardır” denildi. ÖZGÜR BASIN VURGUSU CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’nin saygın düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşma öncesi Erdoğan’ın korumalarından bazı gazetecilere yönelik kötü muamele iddiaları, Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında gündeme geldi. Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin Türkiye dahil dünyanın her ülkesinde basın özgürlüğü ve bağımsız medyayı desteklediğini söyledi. Rhodes, Erdoğan’ın korumalarının Erdoğan’ın konuşma yapacağı enstitü binasına gelen bazı Türk gazetecilere yönelik tutumuna ilişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: “Brookings’teki olaylarla ilgili haberleri gördüm. Söyleyebileceğim şeylerden biri şu: Amerika, Türkiye dahil dünyanın her ülkesinde basın özgürlüğü ve bağımsız medyayı destekler. Türkiye’de gazetecilere karşı atılan bazı adımlara dair kaygılarımızı geçmişte ifade ettik. O yüzden, uzun süredir koruduğumuz bir pozisyon ve Türk hükümeti nezdinde doğrudan gündeme getirdiğimiz ve gündeme getirmeye devam edeceğimiz bir şey. Tekrar söylüyorum. Brookings’te yaşananlara dair tam koşulları bilmiyorum, ama bu konudaki pozisyonumuz, sadece Amerika’da değil, Türkiye’de de bağımsız gazeteciliğin desteklenmesi ve saygı gerektiği yönünde.” ****************** Obama’dan Erdoğan’a basın özgürlüğü eleştirisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyareti sırasında çıkan olaylar, nükleer güvenlik zirvesinde Obama’ya soruldu. Obama, olayların hemen ardından Beyaz Saray’da bir araya geldiği Erdoğan’ı bir otoriter olarak görüp görmediği sorulduğunda, “Türkiye’de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la perşembe akşamı Beyaz Saray’da kapsamlı bir baş başa görüşme gerçekleştiren ABD Başkanı Barack Obama, Erdoğan’ın aynı gün kentin önde gelen düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşma öncesi gazetecileri hedef alan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada Erdoğan’a basın özgürlüğü konusunda ağır eleştiriler getirdi. Obama, Erdoğan Yönetimi’nin “basına karşı benimsediği yaklaşımın, Türkiye’yi çok rahatsız edici bir yola sürükleyebileceğini” söyledi. Konu, Obama’nın Washington’daki Nükleer Güvenlik Zirvesi sırasında düzenlediği basın toplantısında gündeme geldi. AFP haber ajansından Andrew Beatty’nin “Dün (perşembe) Brookings Enstitüsü’nde yaşanan epey çirkin sahnelerden saatler sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştunuz. Merak ettiğim, (Erdoğan’ı) kendisini bir otoriter olarak görüyor musunuz” şeklindeki sorusuna Obama şöyle yanıt verdi: RAHATSIZ OLDUĞUM EĞİLİMLER VAR “Türkiye bir NATO müttefiki. IŞİD’e karşı savaşımızda aşırı derece önemli bir ortak. Geçmişi eskiye dayanan ve stratejik ilişkimiz olan bir ülke. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığa geldiğimden beri ilişkide olduğum biri, birçok konuda verimli bir ortaklık var. Aynı zamanda şu da doğru, ki bunu doğrudan ona da dile getirdim, Türkiye’de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil. Ben basın özgürlüğüne güçlü bir biçimde inanan biriyim. Dini özgürlüklere güçlü bir biçimde inanan biriyim. Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye güçlü bir biçimde inanan biriyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokratik bir süreçle üst üste seçildiğine şüphe yok. Ama basına karşı benimsedikleri yaklaşımın, Türkiye’yi çok rahatsız edici bir yola sürükleyebileceğine inanıyorum. Onlara tavsiyede bulunmaya devam edeceğiz. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söyledim. Ona, göreve demokrasi vaadiyle geldiğini ve Türkiye’nin tarihsel olarak modernlik ve açıklıkla yan yana yer alan derin bir İslam inancının yaşandığı bir ülke olduğunu hatırlattım. Ve (Erdoğan’ın) enformasyonu baskılama ve demokratik tartışmayı engellemenin de dâhil olduğu bir strateji yerine izlemesi gereken miras bu. Bunu söylerken, (Türklerin) işbirliklerinin birçok uluslararası ve bölgesel konuda önemli olduğunu da vurgulamak isterim. Öyle olmaya da devam edecek. Birçok dost ve ortağımız için geçerli olduğu gibi onlarla çalışır, işbirliği yaparız, çabalarına minnettar oluruz ve bazı farklılıklar olur. Farklılıklar neredeyse söyleriz. Burada da bunu yapmaya çalıştım.” PROTESTOCULARA ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ Brookings Enstitüsü’nde meydana gelen ve Washington’da tartışmaya neden olan olaylar, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda da gündeme geldi. Bakanlık Sözcü Yardımcısı Elizabeth Trudeau, cuma günü düzenlediği basın toplantısında, soru üzerine şu açıklamayı yaptı: “Dün Brookings Enstitüsü’nde protestocular ve Türk güvenlik personeli arasındaki gerilime dair haberleri gördük. Birçok kere ifade ettiğimiz gibi biz ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto hakkına saygı gösteririz. Barışçıl protestoculara karşı şiddet kesinlikle kabul edilemez. TÜRKİYE OLUNCA VURUN ABALIYA Obama’nın açıklamasının ardından olaylarla ilgili Hürriyet’e bilgi veren birCumhurbaşkanlığı yetkilisi ise şunları söyledi: “Olayın ardından biz korumalarla konuştuk. Nedir bu dedik. Bir defa aktarıldığı gibi değil. Önce korumalara hakaret ediliyor. Sonra ağız dalaşı yaşanıyor. Korumalar belli bir mesafeye kimseyi yaklaştırmamakla görevli. Şimdi Obama Türkiye’ye gelse, o kadar yakınlaşıp protesto edebilir misiniz? Ekvator’da da aynısı oldu. Cumhurbaşkanı’nın yanına kadar gelen ikikadın, korumalar tarafından uzaklaştırıldı. Dövdü dediler. Obama’nın, Putin’in, herhangi bir devlet başkanının yanına o kadar kimi yaklaştırırlar? Ama konu Türkiye olunca vurun abalıya.” NE ZAMAN SÖYLEDİ Öte yandan, Obama’nın açıklamalarıyla birlikte iki lider arasında basın özgürlüğü konusunun ne zaman tartışıldığı sorusu da gündeme geldi. Türk tarafı, 31 Mart perşembe akşamı Beyaz Saray’da yapılan görüşmede basın özgürlüğünün ele alınmadığı konusunda ısrarlı. Obama, konuşmasında bu konuyu Erdoğan’a doğrudan ne zaman aktardığını söylemiyor. Beyaz Saray Sözcülüğü de, Obama’nın bu konuyu perşembe akşamı yapılan görüşmede mi yoksa daha önceki bir buluşmada mı gündeme getirdiğine açıklık getirmedi. 02.04.2016 Erdoğan ABD'de kendisini "en çok üzen şey"i açıkladı
|
|
2488 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |