Orgeneral Işık Koşaner, ilk konuşmasında sert mesajlar verdi: Laiklik ilkesi Türkiye’nin varoluş meselesidir.
Yeni komutandan 'şahin' başlangıç
Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini Başbuğ’dan devralan Orgeneral Işık Koşaner, ilk konuşmasında sert mesajlar verdi: Laiklik ilkesi Türkiye’nin varoluş meselesidir. TSK, ulus, üniter ve laik devletin korunmasında her zaman taraftır
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komuta kademesindeki görev değişimi sürerken, Kara Kuvvetleri’nin yeni komutanı Orgeneral Koşaner, mesajlarıyla ‘şahin’ olacağının sinyallerini verdi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’dan görevi devralan Orgeneral Işık Koşaner, devir-teslim töreninde yaptığı konuşmada, TSK’nın ulus-devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi.

DIŞ FONLU BOZUCULAR
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, gücünü ve kudretini emrinde ve hizmetinde olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Ulusu’ndan aldığını ifade eden Orgeneral Koşaner, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ulusunun dışında ayrı bir denetime ihtiyacı da bulunmamaktadır” dedi. Küreselleşmenin üniter devlete verdiği zararları vurgulayan Koşaner şöyle konuştu:
“Ülkemiz hayati önemdeki sorunlarının çözümü ve çıkarlarının korunmasında dış kaynaklı siyasi ve ekonomik yaptırımlara bağımlı hale getirilmeye çalışılmakta, dayatılan yapısal reformlar yoluyla sürekli baskı ve tehdit altında yıpratılan, sıkıştırılan bir ülke konumuna düşürülmek istenmektedir. Dış fonlarla yönlendirilen sivil toplum örgütü veya kuruluşu görünümlü unsurlar bozucu ve yıkıcı özellikleri ile kendileri güvenlik sorunu olmaktadır.”

KÜRESEL DAYATMA YAŞANIYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere güvenlikten sorumlu kurumların, küresel gelişmeleri ve ülke güvenliğini tehdit oluşturan bütün oluşumları etkisiz kılacak proaktif yaklaşımlar geliştirmek zorunda olduğuna dikkat çeken Koşaner, “Ülkemizin, bütünlüğümüze, ulusal birliğimize ve siyasal rejimimize yönelik çok boyutlu ve giderek artan küresel tehdit, risk ve dayatmalarla karşı karşıya olduğu bir gerçektir” dedi.

Cumhuriyetin bekası için Atatürk milliyetçiliğinin ve laikliğin önemini vurgulayan Koşaner şunları söyledi:
KUTUPLAŞMA OLMAMALI
“Bireysel kalmak ve ulus devlet yapısına zarar vermemek kaydıyla, kültürel zenginliklerin yaşanması için yapılan düzenlemeler, daha fazla demokrasi söylemleriyle toplumsal talepler haline getirilip, siyasal alana götürülmeye çalışılmamalı. Kutuplaşma ve ayrılaşmaya meydan verilmemeli ve ülke güvenliği tehlikeye atılmamalıdır. Teröre karşı yürütülen mücadelede ana hedef, örgüte ve destekçilerine terörle hedeflerine ulaşamayacaklarını göstererek başarı umutlarının yok edilmesidir.”
KUZEY IRAK’I KAPSAMALI
Teröre karşı mücadelede uluslararası destek ve işbirliğinin büyük önem arz ettiğini belirten Koşaner; terörü hiç yaşamamış, terörün tanımlamasını bile yapamayan ve olaylara sadece insan hakları ve özgürlükler penceresinden bakarak kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan ülkelerden bu mücadelede destek beklemenin aşırı iyimserlik olduğunu söyledi. Koşaner, “Türkiye, bu mücadeleyi Irak’ın kuzeyinde tedbirler alınmasını da sağlayacak girişimlerle kendisi yürütmek ve sonuçlandırmak durumundadır” dedi.
‘Silahsız teröristler var’
Mücadelenin uzun süreli olabileceği düşünülerek, tedbirlerin de uzun süreli düşünülmesi gerektiğini ifade eden Koşaner, güvenlik güçlerinin, görevlerini daha etkin yapabilmek için yasal desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtti. Silahlı teröristler kadar legal alanda ortaya çıkan silahsız teröristlere ve ayrılıkçılık destekçilerine karşı da tedbirler getirilmesi gerektiğini vurgulayan Orgeneral Koşaner, “Terör örgütü mensuplarının ülkeye kolaylıkla giriş çıkışlarını ve pek çok cana malolan patlayıcı maddelerin ülkeye sokulmasını önlemek amacıyla sınırlarımızda alınan tedbirlere ilaveten kara, deniz ve hava yoluyla ülkemize giriş noktalarında da ilave tedbirler alınmasına ihtiyaç vardır” dedi.
ORGENERAL BAŞBUĞ PKK kırılmaya doğru gidiyor
Genelkurmay Başkanı olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da “İcra edilen operasyonlar neticesinde bölücü terör örgütü daha önce de bir kaç defa yaşandığı gibi yine bir kırılma noktasına doğru yol almaktadır. Bölücü terör örgütünün şu anda içinde bulunduğu durumdan Türkiye’nin nasıl istifade edebileceği üzerinde dikkatle durulmalıdır” dedi.
Başbuğ, terörle mücadelenin, “devlet tarafından ve topyekûn şekilde esas itibariyle güvenlik, ekonomi, sosyo-kültürel, eğitim ve sağlık dahil psikolojik harekat ve uluslararası alanda birbirleriyle paralel ve koordineli olarak yürütülen faaliyetler” olduğunu belirtti. Bu faaliyetlerin birbirini tamamladığını, faaliyetler eğer bu şekilde yürütülebilirse terörle mücadele sürecinin de kısalacağını ifade eden Başbuğ, “Terörle mücadelenin ana hedefi; terör örgütü ve destekleyicilerinin başarı umutlarının yok edilmesidir. Böylece terörle bir yere varılamayacağı herkese gösterilmiş olur. Bunun sağlanması ise terör örgütünün etkinliğinin tam olarak kırılmasına bağlıdır” dedi. Örgüte katılımların önlenmesinin devletin görevi olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, “O halde yapılması gereken örgüte çeşitli nedenlerle katılanların örgüte neden katıldıklarının tespitiyle buna karşı gerekli tedbirlerin alınmasıdır” diye konuştu.
RESEPSİYON NOTLARI
Org. Büyükanıt: Montrö delinmedi
Kara Kuvvetleri’ndeki devir-teslim sonrasında bahçede resepsiyon verildi. Gazetecilerle bir süre sohbet eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ABD gemilerinin Boğaz’dan geçişi ile ilgili değerlendirme yaparak şunları söyledi:
“Montrö Antlaşması harfiyen uygulanıyor. Öyle bir hava veriliyor ki, sanki anlaşma yerin dibine girdi. Montrö’den memnun olmayanlar yok mu, var. Montrö bizim için çok önemli. Karadeniz bölgenin en sakin denizi. Ama karıştırmaya başlıyorlar. Karadeniz’de istikrarın bozulmaması gerekir.”
Filiz Hanım: Komutan benim
Yaşar Paşa gazetecilerle sohbet ederken, eşi yanına gelerek, “Gitmemiz lazım” dedi. Büyükanıt, “Sigaramı bitireyim geliyorum” deyince, Filiz Hanım gazetecilere dönerek; “Komutan benim” dedi. Büyükanıt bu kez, “Ona şüphe yok” yanıtını verdi.
REUTERS YORUMU
Başbuğ’lu dönemde zorlu testler kapıda
REUTERS Ajansı Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’na atanmasına ilişkin dün bir yorum haber servis etti.
Haberde “Az konuşması ve felsefeye düşkünlüğü ile bilinen Orgeneral Başbuğ’un Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başına geçmesiyle, son iki yılda zaman zaman karşılıklı açıklamalarla sertleşen hükümet-asker ilişkilerinin daha sakin sularda seyretmesi beklenirken, önümüzdeki dönemin zorlu konuları Kıbrıs, anayasa değişikliği ve AB uyum çabaları yakından izlenecek” denildi.
Yorum ise özetle şöyle: “Başbuğ, Büyükanıt’a göre daha az konuşan ve bu nedenle daha az çatışmacı bir profil ortaya koysa da analistler, askerler ile hükümet arasındaki (laiklik ve dinin toplumdaki yeri) konularındaki gerginliklerin son bulacağını düşünmüyorlar. Bazı analistler, daha dikkatli ve sözlerini çok iyi hesaplayan Başbuğ’un kamuoyu önünde (az konuşan) biri olmasına karşın farklı yöntemlerle AKP’yi sınamaya devam edeceğini belirtiyorlar.”
İKİNCİ JEST TAMAM -
Astsubaylar artık OYAK yönetiminde
GENELKURMAY Başkanlığı görevini Büyükanıt’tan bugün devralacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, astsubaylara yönelik bir jeste daha imza attı. Gazi Orduevi’nde düzenlenen geleneksel 30 Ağustos Resepsiyonu’na bu yıl ilk kez astsubayları da davet eden Başbuğ, bu kez de Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) bağlı iki ayrı şirketin yönetiminde astsubaylara görev verdi.
OYAK’ın yönetiminde görev almak isteyen ve OYAK’ı son olarak Başbakan’a şikayet eden emekli astsubayların isteğini Orgeneral Başbuğ yerine getirdi. Onun önerisiyle OYAK’ın Bolu ve Adana’daki çimento fabrikalarının denetim kuruluna iki emekli astsubay atandı.
Bolu’daki fabrikada emekli astsubay Namık Kaplan, Adana’daki fabrikada ise emekli astsubay Burhanettin Alpat görevlendirildi. Başbuğ’un bu girişimi astsubaylar arasında büyük sevinç yarattı.
28.08.2008
AKŞAM GAZETESİ
Barkın ŞIK / ANKARA