Hindistan Cumartesi gününden bu yana Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ilgili üç ardışık BM kararında çekimser kaldı. Bu oylar, Yeni Delhi'nin Moskova ile Soğuk Savaş'a kadar uzanan bağları göz önüne alındığında tamamen şaşırtıcı değildi. Bugünlerde Hindistan, ordusu büyük ölçüde Sovyet dönemi ve Rus sistemlerinden oluştuğu için Rus silah tedarik hattını açık tutmaya çalışıyor. Hindistan ayrıca Çinli rakibine karşı güçlü Rusya bağlarını güçlendirmeye çalışıyor ve Moskova'nın tartışmalı Keşmir konusundaki pozisyonuna verdiği desteği büyük ölçüde takdir ediyor.



(Keşmir hakkında makale dışı ek bilgi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/guney-asyanin-kanayan-yarasi-kesmir-/1053789)

Ancak jeostratejik rüzgarlar son yıllarda önemli ölçüde değişti, bu da Hindistan'ın yakın Rusya bağlarının faydalarını yeniden düşünmek isteyebileceğini gösteriyor.

En bariz şekilde, Rusya ve Hindistan'ın en büyük rakiplerinden biri olan Çin, şimdi sağlam bir stratejik ortaklık sürdürüyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce, Başkan Vladimir Putin Kış Olimpiyatları'nın açılış töreni için Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Pekin'de bir araya geldi ve iki lider, uluslarının dostluğunun “sınır olmadığını” vurguladı. Başka bir deyişle, Yeni Delhi'nin Moskova ile iyi ilişkisi Pekin'i ölçülebilir bir şekilde kısıtlamadı. Gerçekten de, Mayıs 2020'den itibaren Çin, Himalayalar'daki tartışmalı kara sınırı boyunca Hindistan ile bir soğukluğu zorlamak için ordusunu seferber etti ve on yıllardır ilk kez ölümcül çatışmalara yol açtı. Bilakis, Çin-Rusya ilişkilerini güçlendirmek aslında Pekin'i daha iddialı eylemlere teşvik ediyor olabilir.


Rusya, Hindistan'ın diğer en büyük düşmanı Pakistan ile de yol alıyor. Geçen hafta, kelimenin tam anlamıyla Putin'in Ukrayna'yı işgal etmeye başladığı gün, Pakistan Başbakanı Imran Khan onu Moskova'da ziyaret etti; bu, 23 yıldır ilk kez bir Pakistan başbakanının bunu yaptığına işaret ediyor. Khan'ın ziyaretinin Pakistan'ın “demir kardeşi” Çin tarafından kolaylaştırıldığı bildiriliyor ve Moskova, İslamabad ile ekonomik ve güvenlik işbirliğini genişletme fırsatlarını açıkça görüyor.

Bu bağların, Moskova'nın Hindistan'ın Keşmir anlaşmazlığını Pakistan ile ikili kanallar aracılığıyla çözme politikasını tereddütsüz bir şekilde nasıl desteklediğinden başlayarak, bazı doğal sınırları var. Ancak Moskova'nın uluslararası bir parya olarak yeni keşfedilen statüsünü umursamayan ülkelere güvenmesi gerekecek - bu sadece Çin'i değil Pakistan'ı da kastediyor. Pakistan'da Khan'ın Moskova ziyareti, iktidar partisi tarafından Amerikan karşıtı havası nedeniyle övgüyle karşılandı, çünkü Putin'in Ukrayna'yı işgal ederek Batı'yı ele geçirme kararıyla aynı zamana denk geldi. Bunu Rusya-Pakistan ilişkilerinde kademeli de olsa istikrarlı bir iyileşmenin takip etmesi muhtemeldir. Putin'in İslamabad'a bir iade ziyareti bekliyoruz ki bu onu tarihteki ilk Rus lideri yapacak. Yeni Delhi'de bu hoş karşılanmayacak.

Bu arada Rusya, Pakistan ve Çin, Afganistan'da düzenli olarak Taliban ile ilişki kuruyor. Hindistan da Taliban ile görüşmüş olsa da, çok daha temkinli ve Afganistan'ın İslami terör örgütlerinin Hindistan'a karşı saldırılar düzenleyebileceği güvenli bir sığınak haline gelmesi konusunda meşru endişeleri var - belki de Pakistan'ın desteğiyle. Rusya da terör saldırılarından endişe duyuyor, ancak Taliban'ın aşırı İslamcı olması Moskova'yı Yeni Delhi'den daha az rahatsız ediyor. Aksine Rusya, ABD'nin bıraktığı güvenlik boşluğunu tercihen otoriter ve Amerikan karşıtı bir rejimle doldurmaya kararlı görünüyor. Bu nedenle, Moskova'nın terörizm konusunda daha az çekingenlikle, belki de Hindistan'ın pahasına, Taliban'la bağlarını güçlendirmesi muhtemeldir.

Son olarak, Rusya, Hindistan'ın doğu komşusu Myanmar'daki askeri cunta olan Tatmadaw'ın önemli bir askeri tedarikçisi haline geldi. Rusya savunma bakanı Sergei Shoigu, geçen Şubat darbesinden iki hafta önce Naypyidaw'ı ziyaret etti ve Haziran ayında Moskova'da Tatmadaw lideri Min Aung Hlaing'i görüşmeler için ağırladı. Yeni Delhi, Rusların Tatmadaw'ı, Myanmar'ı sınırlayan -Arunaçal Pradeş, Nagaland, Manipur ve Mizoram da dahil olmak üzere- kendi huzursuz doğu eyaletleri olarak Burma halkına sempati duyma eğiliminde olduğu ve Hindistan'ın bu bölgelerdeki baş ağrılarını daha da kötüleştirebileceği için heyecanlandıramaz. Rusya'nın desteği ayrıca Çin'in Myanmar'daki faaliyetlerini tamamlayarak Pekin'in Hindistan'ın çevresinin başka bir bölümündeki elini güçlendiriyor.

Hindistan'ın Rusya ile yakın bağları, Çin'e karşı rekabet ederken Yeni Delhi'nin ana karşı ağırlığı haline gelen ABD için de bir yükümlülük haline gelebilir. Örneğin, Hindistan, belirli bir kalibrede Rus silahlarını satın almaya devam ederse, Amerika'nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırımdan kaçınamayabilir. İster ikili ister Dörtlü (Avustralya, Hindistan, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri) gibi çok taraflı mekanizmalar aracılığıyla olsun, Hindistan'ın kurallara dayalı uluslararası düzeni sürdürmeye çalışan sorumlu bir büyük güç gibi hareket etmesi beklenecektir. Rusya'nın kötü davranışına başka bir açıdan bakmak -ya da daha kötüsü, onu onaylıyormuş gibi görünmek- Yeni Delhi'nin kendisi gibi güvenilir bir demokratik ortak olmadığını gösterecektir.

Yorumlar