• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.316232.4457
Euro34.624434.7632
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Astsubay
Lisenin son sınıfında gördüğümüz dersin tam adı Milli Güvenlik miydi; emin değilim; biz talebe diliyle ona “Askerlik” derdik.

 Sınıflar arasında “Bizim askerlik hocası neşeli bir adam; dersleri çok gırgır geçiyor..., aa bizimki nefes aldırmıyor, gıcık, tam askeri disiplin uyguluyor” yollu “Komutan” karşılaştırması yapardık. Bizimki, işini ciddiye alan bir subay olmalıydı ki, Askerlik derslerimiz eğlenceli geçmezdi pek. İmtihanlarda hep yüksek not alırdık o başka.

Bir gün bize rütbeler konusunu işledi komutanımız. Kitapta zaten resimleri vardı. Üç ayrı sınıf için “Er”den başlayıp “Or”a kadar yükselen rütbelerin yaka, kep, omuz ve kol işaretlerini öğrenmek kolay değildi. Nitekim bu dersi yarım-yamalak geçirmiş olmanın bedelini yedeksubay okulunun ilk günlerinde, hayli mahcub olarak ödemek zorunda kalmıştım.

Anlatayım mı? Peki anlatayım!

ASKERLİK HAYATI, ŞOKLA BAŞLAR

Askerliğin ilk günü kültür şokudur; berber sırasına girip, özene bezene uzattığınız zülüflü saçlarınıza, burma bıyıklarınıza iki dakika içinde veda edersiniz ve yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Aynadaki surat başka birine aittir. Ardından haki renkli torba içinde verilen “Melbusât”ı giymeniz için onbeş dakika süre verilir ve sıkı sıkı tembihler edilir: “Dışardan getirdiğiniz hiçbir çamaşırı giymeyeceksiniz, sadece size verilenleri giyeceksiniz. İtaatsizlik eden cezalandırılır, ona göre!”

İnsanlar giyim-kuşamlarında biraz şahsîlik payı ayırırlar kendilerine; renktir, aksesuardır, markadır, modeldir. Askerliğin ilk günü TSK markasından başka ürün kullanmanız yasaklanırken aslında kendiniz gibi olmaktan vazgeçmeniz bekleniyor ve bu ilk günde çok sert bir tesir yapıyor. Fabrikasyon malı gibi birbirine çok benzeyen bir yığın şaşkın ve ürkek genç. Kabak gibi kafaları, ayaklarını vuran botları ve bir torba gibi üstlerinden dökülen hâki üniformayla kabuğundan yeni çıkmış civcivleri andırırlar.

BAK KARDEŞİM, BEN SENİN KOMUTANIN FİLAN DEĞİLİM; ONA GÖRE!

Daha ikinci gün, bota, cekete, hele hele herkesin kafasında ayrıca bir gülünçlük âbidesi gibi duran hâki kepe alışamadan mutfak nöbetinde buluverdim kendimi. Mutfağın yerini bulduktan sonra karşıma çıkan bir hâki elbiseliye ne yapacağımı sordum, “Mutfakta nöbet tutacaksın; sizler için pişen yemeğin malzemelerini, temizliğini, pişirme ortamını gözetleyeceksin!” dedi. “Peki komutanım” dedim ve benden yaşlı duran bu “komutanım”ın peşinden yürüyerek mutfağın derinliklerine girdim. Adam bana, “İşte bu etlerin saklandığı soğuk hava deposu, işte bu tencereler, burası sebzelerin yıkandığı yer, vesaire” diye mihmandarlık ediyor. Ben ise hitapta kusur etmemek için, “Anladım komutanım” deyip duruyorum. Bir ara beni tenha bir yere çekti,

-Bak kardeşim, dedi. “Ben senin komutanım değilim; ben astsubayım. Sen ise yedeksubay adayı öğrencisin. Aramızda ast-üst ilişkisi yok. Bana komutanım deyip durma. Duyan olur, ayıp kaçar”.

Sen misin Askerlik dersinde rütbeleri öğrenmeyip dalga geçen? Mahcub oldum, özür diledim, “Özür dilemene de gerek yok” dedi. “Acemisin, öğreneceksin!”

Astsubay diye bir meslek olduğunu biliyordum elbette, ama meselâ generalden farkını bilmiyordum; evet, subay sınıfından ayrı bir askerî hizmet çeşidi ama kışla ortamı içinde ast-üst hiyerarşisini öğrenmeye hiç vaktim olmamıştı.

Aynı günün öğle saatlerinde yaşadığım bir başka hadise bana astsubaylarla generaller arasındaki farkı da öğretti. Şöyle oldu:

ÇAYLAR DEMLİ DEĞİL KOMUTANIM, ÜSTELİK ILIK

Yemekler pişti, sonra bir görevli güzel, geniş ve temiz bir tepsi üzerine beyaz kolalı örtü serdikten sonra kazandaki yemeklerin en güzel yerlerinden itina ile porselen tabaklara servis yaptı, tepsinin üzerine geçirilen cam fanusla birlikte bir jipe bindik. Mutfak astsubayı da yanıbaşımda. Dedi ki, “Bu bir âdettir; her gün kışla komutanına pişen yemekleri nümûnelik götürür, tattırırız. Sana bir şey söylerse pısırık davranma, yüksek sesle konuş, askerlikte yüksek sesle konuşmak lazımdır!”

Peki! Okul komutanının makam odasına geçtik. Selam verdik. Öldüyse Allah rahmet etsin, sınıfından mümtâzen generalliğe terfi edecek kadar iyi topçu zâbiti olduğunu sonradan öğrendiğim okul komutanı Tuğgeneral Zeki Küzecioğlu ayağa kalktı. Fanusu kaldırdı, etin, hoşafın, pilavın tadına baktı. Beğendi, sonra bana döndü.

-Yemekler nasıl bir şikâyetiniz var mı çocuğum, dedi.

Zaten kekemelik başa bela, konuşma yapmaya hiç hazırlıklı değilim; üstelik yemekler hakkında bir fikrim de yok, daha üçüncü günündeyim askerliğin. Bir ara sabah kahvaltısında içtiğimiz çayın duruluğu ve ılıklığı aklıma geldi, bütün cesaretimi toplayıp yüksek sesle haykırdım,

-Yemekler güzel fakat sabah çaylarını içemiyoruz efendim, biraz demli, biraz da sıcak olsa ne güzel olacak!

Yan tarafta, komutanın görmediği bir açıda astsubay kaşıyla gözüyle bana “Yapma, delirdin mi oğlum sen” makamında işaretler yapıyor ama gülle namludan çıktı, hedef noktasını çoktan buldu bile.

-Nee, çayları beğenmiyor musunuz? Ne demek bu? Ben her sabah içiyorum sizin çaydan, fevkalâde güzel çay. Hieyyt!

Sonunda “Hieyyt” dememiştir elbette ama o meâlde bir şey. Bir araba söz dayağı yedikten sonra huzurdan çıktık, yolda astsubay arkadaş, “Hiç komutana öyle söylenir mi, ne yaptın vesaire” yollu tazirlerde bulunuyor ama iş işten geçti bir kere.

Hayır, çaylar düzelmedi tabii. Yarım saat içinde 700 kişiye çay vermenin başka yolu yoktu ki! Çayı iri bez torbalara koyup buharlı çay tencerelerinin içine sallandırıyorlardı. Ne çıkarsa bahtına! Ama hep söylerim, yemeklerimiz hakikaten nefisti. Polatlı’dan ayrılırken şu hakkı teslim ettim:

Burada yediğimiz yemeklerin çoğunu evimizde değil yemek, görmemiştik bile!

DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Astsubay sınıfıyla ilk temasım böyle oldu; sonra kışla hayatı içinde –her ne kadar asteğmenler astsubaylara göre üst rütbe sayılsa da bir ağabey-kardeş yakınlığı içinde sayılı günlerimizi geçirdik. Onlar ordunun teknik hizmetlerini üstlenmiş bir sınıftı; buna rağmen muharip sıfatıyla takım komutanlığı da yapıyorlardı. Subaylarla aynı ortamda çalışıyor ama farklı orduevlerinde, farklı lojmanlarda kalıyor, farklı maaş alıyorlardı. Ne zaman lâf açılsa durumlarından şikâyetlenirler, subaylar da bizlere astsubaylarla fazla içli-dişli olmamamızı tembih ederlerdi ama onbeş dakika sonra voleybol sahasında takımlar kurulurken subay-astsubay farkı kalmazdı ortalıkta.

Diyeceksiniz ki bu astsubay mevzuu nereden çıktı?

Efendim, önümüzdeki 17 Ekim Çarşamba, “Dünya Astsubaylar Günü” imiş. Vesile oldu. Küçük eniştem de astsubaylara has terfi sistemi içinde “Kıdemli Kademeli Başçavuş” emeklisidir. Yeri gelmişken beraber çalıştığım Rıza ve İlhan başçavuşlarımı da hayırla yâd etmek isterim. Ümid ederim ki bu gün vesilesiyle astsubay kardeşlerimin meseleleri daha derli toplu bir tarzda gündeme gelir; ilgililerin dikkati çekilmiş olur.

Dünya Astsubaylar Günü kutlu olsun.

14 Ekim 2012

A.Turan Alkan

ZAMAN

  
1800 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri