Açılım ile Saçılan Türkiye Türk düşmanları için, Osmanlı döneminde başlayan bölünme daha bitmedi, devam ediyor. Atatürk ve O’na inanlarca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasıyla kesintiye uğrayan yok edici, bölücü hayallerin değişik yollarla devam ettirilmek istendiği bir dönemden daha geçmekteyiz. Bağımsızlığını perçinleştirici sanayileşmesi dışa bağlanan, Köy Enstitüleri ile başlayan eğitimdeki aydınlanmasının ışığı söndürülen, NATO yoluyla silahlı kuvvetleri etki-kontrol altına alınan Türkiye, idarecileri yönüyle de yabancı ülkelerde yetiştirilen sözde lider, siyasetçilerin, teknokratların elinde yabancı çıkarlarına hizmet eder hale gelmiş durumda. Seçim zamanları halkın nabzını elinde tutmak için sözde milli söylemler, icranın başına gelindiğinde yabancı çıkarları ile yer değişmekte, bu değişiklik bile ülke halkına bir başarı olarak sunulabilmekte. Ülkede yaşayan aydınlar, Ergenekon, Balyoz, Ay ışığı gibi altında yine yabancı oyunlarının yattığı senaryolarla susturulmuş, geçmişte bilinmeyen pek çok araştırmacı yazar basında ortaya çıkmış, gerçeklerin üzeri örtülmüş halde. Bağımsızlığı ile oluşturduğu devlet sistemi ile pek çok ülke düşmanının heveslerini kursaklarında bırakmış olan Atatürk’ün Türkiye’sine karşı olanlar birleşerek, dört bir koldan, kursaklarında biriktirdiklerini adeta kusuyorlar. Ayrılık kusuyorlar, Nefret tohumları saçıyorlar, Tarih olarak Arap kabilelerin tarihlerini Türk topluma yerleştiriyorlar, Osmanlı’nın son dönemlerine benzer şekilde din üzerinden siyaset yapıyorlar, Vatansever aydınlardan nefret ediyorlar, Yakın dönemde izlenen siyaset yolu ile etnikçilik beslenmiş, özendirilmiş, kişilere hak olarak sunulmuş, terör örgütü ile masaya oturularak istekleri yerine getirilmiş, cemaatler güçlendirilmiş, halk birleştirilecek yerde, ayrılıkçı siyaset izlenmiş, gençlik uyuşturucuya teslim edilmiş, neredeyse her ilçeye fakülte, yüksekokul açılmasına rağmen gençlik eğitimsiz, umutsuz, idealsiz, hayalsiz, işsiz bırakılmışken, Demokrasiyi hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak görenler; zaten bozulmuş olan Türkiye’nin tüm sistemini, değer yargılarını daha da işlemez hale sokmuş oldular. Devletin bir kurumu olan Polis Akademisinde başlatılmış olan Kürt Açılımı tam da bölücülerin istekleri doğrultusunda yürütüldüğünü görmekteyiz. Devletin tüm sistemlerinin başı olan TBMM’de etkin konumdaki iktidar partisi bölücülerden bile önde giderek bölünmeye yönelik kendine verilen görevi yerine getirmekte. Yalnızca bu dönemki iktidarca değil, Türkiye, her iktidar döneminde bir adım daha bölünmeye gidiyor. Hakkâri Yüksekova’da 25.10.2014 günü cadde ortasında sırtından vurularak katledilen sivil ve silahsız askerlerimizin kanlar içindeki görüntüsü Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü yönetimi, karmaşıklığı en açık şekilde ortaya koymaktadır. Bu görüntü; ülkeyi yöneten idare ile birlikte, idareye yetki verenlere aittir. 26.10.2014
|
1555 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |