• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Ensar'dan geçen yollar AKP'ye çıkıyor: Ensar Vakfı'nın ilişkilerinin haritası ve analizi
Ensar Vakfı'nın ilişkilerinin haritası, bu vakfın AKP için ne kadar önemli olduğunu ve neden koruma altına alındığını gösteriyor.


(Şemaya ait ayrıntıları detaylarıyla, yazı sonunda bulunan haber kaynağından inceleyebilirsiniz)


On beş yıllık iktidarı sürecinde AKP; Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet ve İslamî Vakıflar üzerinden laiklik karşıtı, cinsiyetçi, dinci bir eğitim anlayışını adım adım hayata geçirdi.

Sac ayağının asli aktörlerinden olan Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün bu süreç boyunca adeta bir fetva kurumu gibi çalıştı; hemen her gün yaptığı açıklamalarla, dinsel hegemonyanın kurulmasına yönelik özel bir görev üstlendi. Toplumsal hayatın Kur'ana göre düzenlenmesine yönelik 'rıza üretmek' ve tarihsel karşılığı olan kimi kabulleri din üzerinden yeniden tarif etmek olarak tanımlanabilecek söz konusu görevini yerine getirirken Diyanet, MEB ve Vakıflar arasında sıkı bir işbirliği gerçekleşti.
Ensar Vakfı evlerinde gerçekleştirilen çocuk tecavüzlerinde de, dinci örgütlenmeler içinde yer alan öğretmenlerin sözlü veya fiili tacizlerinde de bu rıza üretme ve kabuller mekanizması iş gördü. Diyanet’ten ‘babanın kızına şehvet duymasının günah olmadığı’ fetvası verilirken de, bir öğretmenin pantolon giyen kız öğrencisinin bacak arasına baktığında şehvet duyduğunu söylemesi sırasında da veya bir öğretmenin etek boyundan tahrik olduğu öğrencisini otobana yollarken ki tavrında da sığındığı gerekçeler aynı kabullerden beslenmektedir. Bu yüzden Karaman’da, Ensar Vakfı’yla ilişkili bir din görevlisinin 45 erkek çocuğa tecavüz etmesi bireysel, münferit bir olay olarak kabul edilemez, edilmemelidir. Bu olayın arkasında tüm toplumsal yaşamı İslami yasalara göre düzenlemek isteyen dinci siyasal gericilik vardır.

Siyasal İslam'ın Taşıyıcısı Olarak Vakıflar, MEB ve Bir Vakıf Kurucusu ve Bakan Olarak Ömer Dinçer

Ensar Vakfı’nda cisimleşen durum, yeni rejimin özünü oluşturan gericiliğin bir yansıması olarak okunmalıdır. Başta da belirttiğimiz gibi, AKP Rejimi'nin inşasında MEB, Diyanet ve Vakıflar arasında kurulmuş olan ilişki özel bir öneme sahip olup ilişki alanı eğitimle sınırlı değildir. Ne yeyip ne içileceğine, kaç cocuk doğrulacağına, yemeğin hangi elle yenip suyun nasıl içileceğine, etek boyuna, kimin iffetli kimin iffetsiz olduğuna varıncaya kadar hayatın her alanındaki ilişkilere dair söz söyleyen bir müdahallik söz konusudur.
Bütün bu müdahalliklerin merkezinde "Değerler Eğitimi" denilen zırva yer almaktadır. Zırvanın mucidi Ensar Vakfı olmakla birlikte, yaygınlaşmasında bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış olan Vakıf kurucularından Ömer Dinçer önemli bir rol oynamıştır. Gerek Dinçer gerekse de ardılı bakanlarca MEB ve İslami Vakıflar arasında eğitimin gericileştirilmesine yönelik çok sayıda protokol gerçekleştirilmiştir.

Protokoller Üzerinden İlerleyen İşbirliği. "MEB Hayratı"ndan Yararlanmak İçin Kuyruğa Giren Vakıflar: Ensar, TÜRGEV, Furkan ve Diğerleri

Vakıflarla MEB ve Diyanet arasındaki ilişki AKP iktidarının ilk yıllarından itibaren süregelmiş ama en verimli, en kritik adım 2014 yılında atılmıştır. 13 Eylül 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan yasal düzenlemeyle Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatip liselerinde mesleki eğitim için ‘çeşitli kurumlardan destek almanın’ önünü açmış; bu durum, "imam hatip liselerinde eğitim ve öğretim yılı süresince 'imamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, Kuran kursu öğreticiliği ve benzeri mesleki uygulamalara' yönelik eğitimlerle ilgili 'çeşitli kurumlardan destek alınabilecektir' biçiminde tarif edilmiştir. Yeni düzenlemeyle, eğitimin gizli ‘patronu’ Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV’i ile Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi gerici kurumların devlet okullarında ders verebilmesi, kitap dağıtabilmesi ve kendi kurumlarında öğrencileri stajyer olarak eğitebilmesinin yolu açılmıştır.
MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Ensar Vakfı arasında Çankırı’da yapılan “namaz bilinci ve diriliş” konferansı düzenlenmesine ilişkin işbirliği protokolü, MEB Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yalova Valiliği ile vakıf arasında Yalova Anadolu İmam Hatip Lisesi külliyesi yapım protokolü, Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile vakfın Marmaris şubesi arasında yaz okulu protokolü, MEB İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile vakfın Değerler Eğitimi Merkezi arasında gercekleştirilen “Türkiye Değer Ödülleri” Değerler Olimpiyatı etkinlikleri düzenlenmesine yönelik protokol, söz konusu işbirliği sonucunda ortaya çıkmış girişimlerdir.
Yine ortaçağ karanlığının yeniden tesisi anlamına gelecek olan "Sübyan Mektepleri" ile ilgili faaliyetler, MEB'in bilerek okul öncesi çağındaki çocuklara yönelik kamu görevini yerine getirmemesine bağlı olarak devreye İslami vakıfların sokulması sonucu gerçekleşmiştir. MEB, gizli açık yaptığı protokollerle durmaksızın suç işlemektedir.

AKP'nin Finans Kaynaklarından Biri Olarak Vakıflar

AKP rejiminin neoliberal, piyasacı kapitalizmle siyasal İslamı nasıl harman ettiğini gerek vakıfların iç işleyişinde gerekse de MEB, Diyanet ve vakıflar arasında kurulmuş olan ilişkinin kendisinde görmek mümkündür. İslami Vakıflar, iktidarın hedeflerine ulaşmasında her şeyden önce bir gelir kaynağıdır. Yurttaşların dini duygularını istismar ederek bağış adı altında toplanan paralar, siyasal İslamcılığın temel finans kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Bu gerici ağın para akışı vakıflar üzerinden sağlanmaktadır. Vakıflar stratejisiyle, başta değerli arazilerin bedelsiz tahsisi olmak üzere, kamusal kaynaklar AKP rejiminin bekası adına bu vakıflara aktarılmaktadır. Diğer taraftan ihale beklentisi içindeki sermaye gruplarının bu vakıflara para aktarması sağlanarak çark büyütülmekte ve rejimin teminatı nesillerin yetiştirilmesi bu sayede mümkün olabilmektedir.
Bu nitelikleriyle vakıflar, AKP'nin 'dindar ve kindar bir nesil yaratma' projesinde kilit bir konumdadır ve her geçen gün, yapılan yeni düzenlemelerle bu konumları güçlenmektedir.

Vakıflar İçinde Bir "Merkez" Vakıf: Ensar!

Ensar Vakfı, gerek kuruluş amacı gerekse de süreç içinde üstlenmiş olduğu fonksiyonla AKP diktatörlüğünün bugünlere gelişinde merkez kurumsal hikayelerden birini temsil etmektedir.
"Ensar" Arapçada 'yardım edenler, yardımcılar, koruyan' anlamına geliyor. Neye yardım ediyor, neyi koruyor peki? Yeni rejimin temsilcilerinin toplu fevaranından da anlaşılacağı üzere AKP'yi, Recep Tayyip Erdoğan'ı. "Hepimiz Ensar"ız demeleri boşuna değil. Hisler karşılıklı!

Kuruluşunda yer alanların, bugünkü yöneticilerinin ve gelmiş geçmiş başkanlarının çoğunlukla kesiştiği iki önemli özellik bulunuyor. Hemen hepsi Erenköy Nakşibendi cemaatinin üyesi ve hemen hepsi Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu olup yine hemen hepsi okulun mezun ve mensuplarının kurduğu dernek üyesi.

Dinci-mezhepçi gericiliğin ideolojik aygıtı olarak kurgulanan Ensar Vakfı'nın kuruluş tarihi 1979. Vakıf, özellikle AKP'nin iktidara gelmesi sonrasında hızla büyümüş. Vakfa bağlı TV kanalı, yayın evleri ve çok sayıda kültür merkezi bulunuyor. 46 öğrenci yurdu, binlerce örgüt eğitim eviyle, 80 ilde 160’a yakın şubeyle memleketin ve çocuklarımızın üzerine bir karabasan gibi çöktüğünü söylersek durumu abartmış olmayız sanırız.
Ensar Vakfı'yla ilgili işin sırrı, Kurucular Kurulu'nda. Gerek ilk gerekse bugünkü mütevelli heyetinde yer alan isimlere bakıldığında, bu isimlerin ilişkili olduğu kurumların listesi çıkartıldığında nasıl bir çıkar örgütüyle karşı karşıya olduğumuz görülebiliyor.

Abilerin Abisi Ahmet Şişman, Dinci Gericiliğin Borazanı Yeni Şafak ve İsmail Cenk Dilberoğlu

Bu tecavüzcü, AKP'li belediyeler tarafından korunup kollanan çıkar örgütünün kilit isimlerinden biri Kurucular Kurulu'nda yer alan Ahmet Şişman. Şişman, çocuklarımızın zihnini karartan hurafeler üzerine kurulu "Değerler Eğitimi"nin mucidi. 2002 yılında, dinci hurafelerin yaygınlaştırılması amacıyla "Değerler Eğitim Merkezi"ni kuran Şişman,Yeni Şafak gibi paçavranın ilk imtiyaz sahiplerinden olmasının yanı sıra vakfa bağlı faaliyet gösteren dinci yayın evlerinin de kurucusuydu. "Doğru ahlak" kisvesi altında akla dayalı bilginin yerine dinci söylemin yerleşmesi için çaba harcayan Ahmet Şişman, öldüğü 2011 yılına kadar örgütün bir numaralı ismi, abilerin abisiydi.

Yeni Şafak, Şişman'ın ölümünden sonra da dinci gerici ideolojinin temel aygıtlarından biri olmaya ve “rahle-i tedris”inden geçen kadrolar üzerinden İslami hareketi yönlendirmeye, bu kadroların kurumsal yapılarla ve Vakıf'la olan ilişkilerini sağlamlaştırmaya devam etti. Örneğin, Yeni Şafak yazarı ve Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı, THY Kargo Başkan yardımcısı ve Ensar’ın mütevelli heyetinden Şeref Kazancı’nın kardeşi. Şenol Kazancı, aynı zamanda, Ensar’ın bugünkü başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu’nun da yakın arkadaşı.

Vakfın bugünkü başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Bilal Erdoğan’ın karısından sonra en çok görüştüğünü söylediği isim. Bugün THY yönetim kurulunda saf tutup nemalanan yandaş avukat Dilberoğlu, AKP gençlik kollarında da uzun yıllar çalışmış. Dilberoğlu, 17/25 Aralık yolsuzluk haftasında ses kayıtlarında yer alan önemli aktörlerden. Bilal Erdoğan’la "muhteşem" bilgi birikimlerini birleştirerek ülkenin eğitim sistemini nasıl daha fazla imam hatipleştirecekleri konusunda, karşılıklı yürüttükleri fikirleri dinlemiş, doğrusu kendilerinden epeyce de "feyz" almıştık.

Damat Olmadan Olmaz! Ne Kadar Çok Damat, Ne Kadar Çok Şeytanlık, O Kadar Çok İhale!

Ensar'ın ilişkilerini Erdoğan ailesi ve yakın çevresi ile sınırlı tarif edersek Vakfın kapsama kabiliyetine haksızlık etmiş oluruz. Ensar Vakfı Başkan yardımcılarından Mehmet Sarımermer, AKP kurmaylarıyla Ensar Vakfı arasındaki "aile bağları"nı güçlendirenlerden. Abdullah Gül’ün damadı Sarımermer, aynı zamanda Kadir Topbaş’ın oğlu H.Ersan Topbaş ile iş ortağı.
Bağlar bu kadar kuvvetli olunca alınan ihaleler de kuvvetli oluyor haliyle. Kamu kaynaklarının bu söz konusu dinci çete tarafından har vurulup harman vurulmasında belediyeler başrolde. Örneğin, 2012’de İBB’nin 5 ihale aldığı Bilgisayar şirketi Prodigy Bilişim ortaklarından biri Vakıf kurucularından Ali Erilli’nin oğlu Ali Osman Erilli.

Çalıp çırpma, kitabına uydurma konusunda çok yetenekliler. Osmanlı'da oyun çok. Misal, Hamidiye Su, İBB’nin kendi şirketi. En azından biz öyle biliyoruz. Ancak kazın ayağı öyle değil. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle İBB, 2005 yılında Hamidiye Su’yu Ali Osman Erilli'nin ortaklar arasında yer aldığı Zirve Gıda’ya ihale ediyor. Yani kendi suyunu kendine sattırıyor.
Ahd etmişler. Kamu kaynaklarını,sülalece sonuna kadar sömürüyorlar. Baba Ali Erilli’yi de hafife almamalı. Kurucusu olduğu ALUCRA derneği, bir diğer gerici kurum olan İYC’den ayni nakdi yardımlar alıyor.

İhaleler Verilirken Başta Kadir Topbaş Olmak Üzere Hepsi Oradaydılar!

Belediye desteğinin biçiminin, maddi katkının ucu bucağı yok. Eşeledikçe derinleşiyor, dal budak salıp genişliyor.
Ensar Vakfı'yla İBB arasındaki en organik bağlardan biri, aynı zamanda vakfın kurucularından olan İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Kadir Topbaş. Belediye Vakıf ilişkilerindeki anahtar isimlerden bir diğeri ise Recep Çalık. Ensar Vakfı kurucularından Çalık, bir dönem Topbaş'ın danışmanlığını ve İBB idari koordinatörlüğünü yapmış olan bir isim. Bu karmaşık gibi görünen ama aslında son derece net ilişki ağı içinde oklar hep Vakıfla ve AKP'yle bağı kuvvetli olan ailelerin kazanç hanesine çıkıyor. Şeytana pabucunu ters giydirme hususunda birbirleriyle yarışıyorlar. Örnekse, Orman Bakanlığı,25.000 Tl doğrudan teminle bilgi işlem ihalesi yapıyor. Sonra aynı ihale yeniden açılıyor ve İTÜ üzerinden Topbaş ailesine ait bir şirkete 1 milyon TL’ye veriliyor. Orman Bakanı Veysel Eroğlu sıkı bir Ensar destekçisi olmayıp da ne yapsın?!

Öte yandan İBB’nin Ensar Vakfı’na 7 yurt binasını bedelsiz tahsis ettiği de biliniyor. Ama tahsis bununla sınırlı değil. Hizmette sınır yok! İhale ve alımda da! İBB, 2012-2013 yılından bu yana Ensar Neşriyat’tan ihalesiz 100 binlerce liralık kitap alımı yapıyor. Yüksek bedelle alınan bu kitaplar bu karanlık ilişki ağı işletilerek yoksul aile çocuklarının zihinlerinin köreltilmesinde kullanılıyor.
Ne Ararsan Var! THY Yöneticisi, Eski-Yeni Belediye Başkanı, Müftü, Spor Kulübü Menejeri, Milletvekili.. Hepsi Bir Arada!
THY yönetim kurulu üyesi Abdurrahman Kayapınar, Ensar’ın mütevelli heyetindeki avukatlardan. Avukatlığını yaptığı isimlerden biri Kadir Topbaş, diğeri ise 'Kabataş Yalancısı' diye bilinen Zehra Develioğlu.

Bir başka isim Ensar çetesinin elebaşlarından olan Feyzullah Kıyıklık. Bağcılar eski AKP belediye başkanı Kıyıklık, İYC ve imam hatipleri birleştiren Önder Vakfı gibi gerici vakıfların kurucuları arasında yer alıyor. Ve bir başka önemli ayrıntı: Kıyıklık'ın ismi, Tayyip Erdoğan ve eski MEB bakanı Ömer Dinçer ile birlikte gerici Birlik Vakfı kurucuları arasında geçiyor.
Okçular Vakfı, ARDEV, Asitane Vakfı gibi gerici merkezlerin kurucusu veya üyeleri arasında yer alan Beyoğlu belediye başkanı Misbah Demircan da Ensar Vakfı’nın mütevelli heyetindeki isimlerden.

Bir başka isim Rıdvan Nizamoğlu. Ensar'ın eski başkanlarından. Yurt dışı Diyanet görevlerinden sonra, önce İstanbul müftülüğü, ardından da Diyanet ve vakıflar arasındaki organik ilişkiyi tescil edercesine İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü görevine getiriliyor.

Ensar'ın da Bildiği Gerçek: Futbol, Sadece Futbol Değildir!

Mütevelli heyetinin genç isimlerinden 1980 doğumlu Mustafa Eröğüt İBB/Başakşehir spor kulübünün idari menejeri olarak görev yapıyor. A Milli takımın yönetiminde de çalışan ve Acıbadem grubunun başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın damadı Eröğüt, vakfın spor kurumlarıyla olan ilişkisini de gösteren bir örnek. Eröğüt, bu alanda yalnız değil. Bir başka Ensar kurucusu, M. Ata Özer de 2009 yılında, Türkiye Okul Sporları Federasyonu Başkanlığı görevini ifa etmişti. O göreve, "hizmette süreklilik anlayışı"nın doğal bir sonucu olarak, aynı yılın Eylül ayında, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden apar topar alınması sonrasında getirilmişti.
Vakıf Kuruculuğundan Milletvekilliğine, Oradan da Ağır Haddeciliğe: İlişkiler Tamamen Duygusal!
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığı yaptığı dönemde genel sekreter olan Mustafa Açıkalın da vakfın kurucuları arasında yer alıyor. Açıkalın, 2002 yılında AKP İstanbul milletvekili seçilmiş. Bu tarihten itibaren de Başkan Tayyip yürü ya kulum demiş, Açıkalın, kabına sığmamış, ağır takılmış;1985 yılında kurulan Ağır Haddecilik Anonim Şirketi’nin hisselerinin tümü, kimbilik hangi akçeli pazarlık sonucunda Açıkalın’a devredilmiş!

Nerede Dinsel Çağrışımlı Akçeli Bir İş Varsa Orada Bir Ensar Kurucusu Var!

Hem İslami İlimler Araştırma Vakfı’nın hem de Ensar Vakfının kurucuları arasında ismi geçen İsmail Bacacı, aynı zamanda “Helal Gıda” konseptinin yaratıcısı olan Güvenilir Gıdalar Vakfı’nın da kurucusu. Bacacı'nın Ülker grubuyla ortak ve Saf Gayri Menkul’le devir yoluyla birleşen Sağlam Gayri Menkul’de de hisseleri mevcut. Sermaye iktidar ilişkisinin paravanlarından biri olan Bacacı, çok yönlü bir Vakıfçı; "Düşünce" gibi İslami dergilerde din üzerine makaleler yazarak idelogluk yapmayı da ihmal etmiyor!

Ne Doğanın Yeşili Umurlarında Ne de Tarihin Korunup Kollanması

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de Ensar’ın mütevelli heyetinde yer alan isimlerden. Biz kendisini 2014 seçimlerinde Validebağ Korusu gibi, Anadolu yakasının Karacaahmet’ten sonra 2. Büyük yeşil alanını Hyde Park'a çevirmeyi vaad eden, doğa ve halk düşmanı tavrıyla tanıyoruz. Son icraatı, ata dedelerinin gayri müslimlere yönelik el koymacı tavırlarıyla uyumlu. Türkmen ve Ensar Vakfı işbirliğiyle, 2105 yılında, İstanbul Ermenilerinin tarihinde yer etmiş bir mekanın gaspına ilişkin önemli bir adım atıldı; Üsküdar İcadiye Mahallesi’ndeki 250 yıllık Ermeni Okulu, belediye himayesinde Ensar Vakfı'na yurt olarak kiralandı.
Halil Türkmen'in İslamcı Vakıflarla olan rabıtası Ensar'la sınırlı değil. Gönlü geniş. Türkmen, sıkı bir İslami Vakıflar destekçisi. Üsküdar Belediye Meclisi'nin son iki yılda almış olduğu 233 kararın 15'i aralarında Ensar, İlim Yayma Cemiyeti, Yedi Hilal Derneği gibi İslamcı Vakıflarla ilgili. Bu kararların hemen hepsi, yardım ve destek içerikli.
"Ensar" Her Yerde! Ensar'sız Sanat, Sanatsız Hegemonya Olmaz!
Sanat sektöründe de mevzilenmeyi ihmal etmeyen gerici zihniyetin bu alandaki temsilini, vakıf kurucularından Ali Osman Emirosmanoğlu üstlenmiş.Türk sinemasında, 1969 yılından beri dinci ve gerici ahlak anlayışın dikte edildiği filmlerin neredeyse tümü Emirosmanoğlu'nun şirketi Elif Film tarafından çekiliyor. Yalnız gezmiyorlar, yanlarında, çeperlerinde mutlaka bir başka "ensar" oluyor. Serdar Karagöz o isimlerden biri. Ensar kurucularından olan ve Emirosmanoğlu’nun eğitmen olarak görev yaptığı İstanbul Medya Akademisi’nde çalışan Karagöz, aynı zamanda Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor.

İman "Yerli" Nasılsa, İsim Yabancı Olsa da Olur! Önce Sağlık!

Ensar’ın sağlık sektörüyle de ilişkisi var. Eski adı "Özel Ensar Sağlık" olan Avicenna hastaneleri doğrudan vakfa bağlı olarak faaliyet yürütüyor. Allah verdikçe veriyor, kazandıkça kazanıyorlar.

İşlenen Bütün Cinayetler "Ensarlar"a Çıkıyor!

Artık şaşırmıyoruz! Recep Tayyip Erdoğan’ın çocukluk arkadaşlarından Aziz Torun da Ensar Vakfı'nın kurucuları arasında yer alıyor. Kendisini işçi cinayetlerinden tanıyoruz. Erdoğan, çocukluk arkadaşının arkasında misket oynadıkları günlerin hatrına durmuyor kuşkusuz. Torunlar Center inşaatında 2014 yılında öldürülen işçilerle ilgili davanın akamete uğratılmasının, protesto gösterilerine gaz bombalarıyla karşılık verilmesinin gerisinde, İslamcı pragmatistlerin, işçinin canını malını hiçe sayan bu vahşi neoliberal sistemle kurmuş oldukları çıkara dayalı işbirliği var. Birbirlerine "ensarlar", kaygıları ortak, çıkarları bir çünkü.

"Yeni Türkiye"nin Yeni Anayasası da Artık Ensarlar'dan Soruluyor!

2016 Ocak ayında Türkiye Anayasa Platformu toplandı. Aralarında Ensar, Birlik, ASKON, İHH, İYC, MÜSİAD, Önder, TGTV, TÜRGEV gibi gerici vakıf ve patron dernekleri de vardı. Ülkenin anayasa düzenlemesi için “STK’lara soruyoruz, milletin sesini önemsiyoruz” söyleminin esas anlamı şuydu: “Ümmet için gerici dinci uyuşturucu sistemin, bilimsel laik ve ilerici toplumsal yaşamın önüne geçmesini hangi kanunlarla sağlayabiliriz, onu bir konuşalım”. Bir tür meydan okumaydı bu aslında. Durum böyleyken; AKP, yandaş sendikaları sermaye ağları ve gerici dinci örgütleriyle koordineli bir şekilde hareket edip, onları "asil özne" olarak gören bir yerden tahkimatını yaparken, hala Anayasa tartışmalarından bir şey çıkacağını ummanın safdillikten öte bir anlamı olsa gerek.
Üç, Beş, On Okul Yetmez! Kültür Merkezleri, Yatılı Kur'an Kursları da Olsun! Her Yer, Memleket Ensar Olsun!
Vakfın İstanbul’da bilinen 3 anaokulu var. Başakşehir’de koleji var. Mardin’de ilkokulları, Niğde’de rehabilitasyon merkezi var. GOP, Batman ve Malatya’da kültür merkezleri var. Gerici eğitim merkezi olarak kullandıkları gençlik kültür merkezlerini Gençlik ve Spor Bakanlığı destekli projelerle yapıyorlar. Çaycuma’da 4-6 yaş grubu için yatılı kuran kursları var. Yasalara göre bu ya��ta çocukların devlete bağlı olmayan kurumlar aracılığıyla yatılı okuması mümkün değil. Ama devlet AKP devleti olduğu için ve yasaları aşarak pratiğe geçirdiğinden, barınma ve eğitim ihtiyacı içinde olan küçücük çocuklarımızın geleceği, tecavüzcü Ensar gibi örgütlerin elinde karartılabiliyor.

Devletin Bütün Birimleri Ensarcılar Tarafından Tapulanmış Durumda!

Vakfın Ankara şubesi yönetimi devletle doğrudan ilişkili bir öbek halinde kurgulanmış: Nusret Yazıcı İŞKUR Genel Müdürü, Naim Gürhan Keskin Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürü, Münib Karakılıç TETAŞ Genel Müdürü, Davut Güney ise Tapu Kadastro Genel Müdürü. Aynı ilişkilenmeyi, Ensar Vakfı şubesinin olduğu her yerde görmek mümkün.

AKP İktidarı; ENSAR, TÜRGEV, İHH, vb. kuruluşlara kamu arazilerini, binalarını peşkeş çekmiş, okullarda çalışma yapmalarının önünü sonuna kadar açmış, özellikle yoksulların çocukları, türlü yöntem ve tezgâhlarla İslami Vakıfların tahakküm ve himayesine mecbur bırakılmıştır.

Ensar çetesi, şubeleri, yurtları ve hurafelerle örülü dinci eğitim anlayışı aracılığıyla ülkenin her tarafına yayılmış örgütlü bir güç durumundadır. Eğitim politikalarının belirlenmesinde söz sahibi olan bu çıkar örgütü, çocuklarımızın zihnen ve bedenen yaşadığı istismardan, taciz ve tecavüzden birinci derecede sorumludur. AKP ve Ensar bir bütündür. AKP Ensar'dır, Ensar AKP'dir. İşlenen suç bireysel değil kamusaldır. Kamuya, memlekete, çocuklarımıza karşı işlenmiştir. Suç büyüktür, suçları büyüktür. Şüphesiz ki yargılanacaklar. Ne mağdur edebiyatları ne de utanıp sıkılmadan söyledikleri yalanlar onları kurtaramayacak. Ve bizler; bu ülkenin iyiden, güzelden ve haklıdan yana olan aydınlık insanları, Ensar'ın ve Ensarcılar'ın, bir suç örgütü olarak AKP'nin yargılandığını göreceğiz. Er ya da geç ama mutlaka göreceğiz!...

BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ EĞİTİM KOMİSYONU

19/04/2016


http://www.birgun.net/haber-detay/ensar-dan-gecen-yollar-akp-ye-cikiyor-ensar-vakfi-nin-iliskilerinin-haritasi-ve-analizi-109527.html



  
1306 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri