İbrahim ORTAŞ
ibrahimortas@oncekultur.com
5. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi Üzerine İzlenimler
30/10/2025 TARGET ile Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği 5. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi, Antalya’da gerçekleştirilmiştir. Değişik ülkelerden gelen konu uzmanları ile ülkemizden çok sayıda akademisyenin katıldığı kongre büyük ilgi görmüştür. Yaklaşık 150 kayıtlı katılımcının yer aldığı salonda, bilim insanlarının bir araya gelmenin ve tanışmanın verdiği mutluluk yüzlerinden okunmaktaydı. Benim de katıldığım kongrelerde yeni simalarla tanışmaktan ve tanıdıklarla yeniden buluşmaktan her zaman büyük mutluluk duymaktayım. Bu yılki kongrenin teması “Teknoloji ve Tarım-Gıda Etiği” olarak belirlenmişti. Açılış konuşmasında Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, gıda hakkının bir insan hakkı olarak ele alınmaması hâlinde gıda güvencesi açısından önemli eksiklikler yaşanacağını vurguladı. Üniversite ve fakülte olarak tarım gıda etiği konusuna verdikleri önemi dile getiren Prof. Erkan’ın bu yaklaşımını oldukça anlamlı buldum. Uygulamalı biyoloji bilimleri kadar sosyal bilimlerin de teknolojinin yarattığı etik sorunlara duyarlı olması gerektiğini ifade eden bu tutum, kongrenin bilimsel atmosferine derinlik kazandırmıştır. Akdeniz üniversitesinin konuyu geniş bir katılımla sahiplenmesi ayrıca önemli ve ileride önemi daha çok anlaşılacaktır. Bütün uygulamalı biyoloji bilimi hata sosyal bilimlerin günümüz teknolojisinin yaratığı etik değerlere önem vermesi bakımından Sayın Prof. Erkal dekanın tutumunu önemsedim. Kongrenin uluslararası boyutu ayrıca dikkat çekiciydi. İleri teknoloji kullanan ülkelerden gelen bilim insanlarının ekoloji–etik ilişkisine dair yaklaşımları önemli bir tartışma zemini oluşturdu. TARGET Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ’nun liderliği ve kapsayıcı tutumu sayesinde kongrelerin niteliği ve gıda etiğine olan ilgi ve farkındalık yıllar içinde sürekli artmıştır. Prof. Taluğ, tarım-gıda etiği çalışmalarına 1995 yılında başladıklarını belirterek, doğaya saygılı bir yaklaşımla güvenli gıdanın sorgulanmasının önemine vurgu yapmıştır. Son yıllarda artan teknolojik gelişmeler ile oluşan çevresel ve sağlık sorunları çoğunlukla da gıda ürünlerinin sağlıksız koşuları ve arzında yaşanan devasa sorunlar konusundaki farkındalık ve duyarlılık konusunda toplumun ve özellikle de kamunun dikkatini çekmek bakımından kongrenin önemi daha iyi anlaşılıyor. Ulaşım ve iletişim teknolojileri çağından artan ithal gıdalar, petrole dayalı üretim ilişkileri sonucu yüksek fiyat farklılıkları, ülkelerin yaşadığı sürekli ekonomik krizlerin gıda ve etik krizlere ile devam etiğini görülmektedir. Geniş kesimlerin sürekli ekonomik krizler içinde gıdaya erişmesi ve beraberinde gıda hakkı erişimi durumunu gündeme getirdiği görülmektedir. Ekonomi, gıda ve etik krizlerin yaratığı sosyal sorunların katlanarak gelişmesi kongrenin ana temasını ayrıca önemli kılmaktadır. Kongreye felsefi derinlik katan bir diğer sunum, Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım tarafından yapılmıştır. Yalım Hoca, “Yapay Zekâ ve Etik” başlıklı konuşmasında “Quo Vadimus?” (Nereye gidiyoruz?) sorusuyla başlamış ve yapay zekâ sistemlerinin yalnızca yüklenen bilgi kadar doğru yanıtlar verebildiğini ifade etmiştir. Yanlış veya eksik bilgiyle beslenen sistemlerin hatalı sonuçlar üreteceğini, bu nedenle etik sorumluluğun makinede değil, onu yönlendiren insanda aranması gerektiğini belirtmiştir. Adalet, dürüstlük, özerklik ve ihtiyatlılık gibi temel etik ilkelerin korunması gerektiğini vurgulayan Yalım, yapay zekânın erişim, kullanım ve ekonomik güç farklılıkları üzerinden yeni adaletsizlik biçimleri yaratabileceğine dikkat çekmiştir. İnsanların erişiminin çoğunluk tarafından sağlanmıyor, kimi ileride kimi çok geride kalıyorsa orada adaletten bahsedebilir mi? Var olan yasaların herkese aynı şekilde uygulanmıyorsa sorun var demektir. YZ bugünkü uygulaması ile herkese erişim ve kullanma olanağı sağlıyor ancak satın alma ve yapay zekâ teknolojisine sahip ülkelerin YZ’dan yararlanması farklılık yaratıyorsa da adalet sağlanamaz. YZ üzerinden verilerde ve üretimde manipülasyon yaratılıyorsa dürüstlükten bahsedilemez. Tutarlılık ve konuyu anlamdan teknolojinin kullanılması başka sorunlarda yaratabilir. Başta biyoteknolojik ürünler, GDO ve yapay zekânın ne getirip ne götürdüğünün iyi anlaşılmadan ihtiyatlı olunması önemli Biraz da tutarlılık gerekir. Hepsinden önemlisi tutarlı olup tutum sahibi olmak gerekir. Kongrede ayrıca Ziraat Fakültesi öğrencilerinin şekerli ve karbonhidratlı gıdaların tüketimi üzerine yaptığı anket çalışması sunulmuştur. Bu çalışma, öğrencilerin konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ve zararlı olduğunu bilmelerine rağmen bu gıdaları tüketmeye devam ettiklerini ortaya koymuştur. Bu sonuç, gençlerin etik farkındalık ve tutarlılık konusunda daha fazla eğitime ihtiyaç duyduklarını göstermektedir. Karbon ayak izi ve sürdürülebilir tarım konularında etik bilincin geliştirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Rami Türk, 2030’lu yıllarda bitki-toprak-iklim ilişkisine dayalı planlamaların önem kazanacağını; dikim, ilaçlama, gübreleme, budama ve hasat süreçlerinde yapay zekâ ve dronlardan yararlanılabileceğini, ancak etik boyutun asla göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Hollanda’dan Prof. Franck Meijboom ise “On the Need and Risks of a Technology Focus in the Ethics of Agriculture and Food” başlıklı sunumunda, hayvansal üretimde teknolojik uygulamaların hayvan refahı açısından hem fırsat hem de risk oluşturduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda hayvanların doğalarından koparılarak kontrolü kapalı koşullarda, yapay ışık altında suni yemler ile beslenmesi ve ürün vermeye zorlanması gibi bir dizi etik sorun az işlendi görülüyor. Kongrede “Teknolojik Gelişmeler ve Tarım-Gıda Etiği” başlıklı tebliğimi ile insanlık tarihini tarım, teknoloji ve ekonomi tarihi ekseninde değerlendirerek; tarım, sanayi ve dijital çağın doğa üzerindeki etkilerini bütüncül bir analizle karşılaştırarak inceledim. Teknolojinin yaşamımıza katığı olumlu etkiler kadar, teknolojin gereksinim duyduğu enerji için yeraltı kömür-petrol kaynaklarının yakılması ile atmosfere salın sera gazları sonucu artan çevre kirliliği, iklim değişiklikleri, toprak kalitesindeki bozulmalar yaşandığını. Teknolojinin birey ve toplumlar arasında yaratığı dengesiz gelişmelerin gıdaya erişimdeki eşitsizliklerini giderek arttığını belirttim. Günümüzde dünyanın yarısının yetersiz ve sağlıksız gıda ve su tüketimi ile sağlık sorunu yaşadığını belirtim. Sonuç olarak ekonomik gelirleri ayrışan toplumların az gelişmiş toplumlarda yoksular ve olanağı/geliri yetersi olanların gıdaya erişim sorunu yaşamaktadırlar. Yapay zekâ tarımda kolaylıklar yaratmasına rağmen, bir dizi belirsizlik etik sorunlar oluşturduğu tarihsel süreç içindeki gelişmeler ile işledim. Özellikle düşük gelirli toplumlarda yoksulların, kadınların ve çocukların yeterli gıdaya ulaşmakta zorlandıklarını; yapay zekânın tarımsal üretimde kolaylıklar sağlamasına rağmen yeni etik belirsizlikler de doğurduğunu ifade ettim. Kongrenin ilk gününde gerçekleştirdiğim sunumun ardından, ertesi günkü “Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği” dersim nedeniyle öğrencilerime karşı etik sorumluluğumu yerine getirmek için diğer önemsediğim bilim insanlarının sunumlarını dinleyemeden erken ayrılmak durumunda kaldım. Son oturumları izleyememiş olsam da, sunum metinlerini okuyarak gelişmeleri takip etmeye devam edeceğim. Kongrenin yüksek akademik düzeyi, katılımcıların heyecanı ve öğrencilerin özverili katkıları bana büyük bir memnuniyet vermiştir. Sonuç olarak; Akdeniz Üniversitesi ve TARGET iş birliğiyle gerçekleştirilen 5. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi, teknolojik ilerlemeler karşısında etik bilincin güçlendirilmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Teknolojinin gelişmesi ve artan gıda talebi berberinde sektörde ciddi etik ihlallerin yaşanmasına neden olmuştur. Başta gıda sektöründe yaşanan yaygın taklit, tağşiş ve sağlıksız gıda üretimi ve sunumu toplum ve diğer canlıların sağlığını olumsuz yönde etkilemiştir. Birçok hastalığın sağlıksız, dengesiz ve kalitesizliğinden kaynaklandığı artık bilinmektedir. Yapay zekâ, biyoteknoloji ve tarımda dijital dönüşümün sunduğu olanakların yanında doğurduğu etik risklerin de derinlemesine tartışıldığı bu etkinlik, sürdürülebilir ve adil bir gıda sistemine yönelik farkındalığın gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Dijital çağın ürettiği YZ, robot ve diğer enstrüman ve ekipler etik ilke ve tutumların daha çok denetim ve kontrol altında tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Yapay zekâ konusundaki etik ihlaller konusunda yasal düzenlemeler yanında insan makine ilişkisinin netleştirerek insanın makinenin etkisine bırakılmamalı. 25 Ekim 2025, Adana |
|
|
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
| Cumhuriyetin Anlaşılması Tarih Bilinciyle Mümkündür - 29/10/2025 |
| Birinci Dünya Savaşı sürecinde imparatorlukların ulus devletlerine dönüştüğü bir dönemde, çağının ilerisinde toplumun kendi iradesini demokratik anlayışla tesis etmesine olanak sağlamıştır. |
| İklim değişimlerinin Akdeniz Bölgesinde Toprak Yapısı ve Verimliliği Üzerine Etkileri Çalışmaları - 28/10/2025 |
| Sonuç olarak toprak canlı bir ekosistemdir. Canlı ekosistemin diğer canlılar gibi canlığının korunması için beslenmesi, dinlenmesi ve bakıma ihtiyacı bulunmaktadır. |
| Dünya Gıda Gününde, Gıdaya Erişim Sorunu ve Küresel Yoksulluk Gerçeği - 18/10/2025 |
| Günümüzde artan iklim değişiklikleri, nüfus yoğunluğu ve göçler sonucunda metropollerin varoşlarına yığılan milyarlarca insan, başta sağlıklı su, hijyen ve gıdaya erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. |
| Stanford Üniversitesi’nin 2025 Yılı Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi Üzerine Değerlendirme - 06/10/2025 |
| Stanford Üniversitesi’nin 2025 Yılı Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi Üzerine Değerlendirme ve Türkiye Bilim İnsanları Açısından Anlamı |
| Yeni Akademik Yıla Başlarken, Üniversite, Akademisyenlerin Rolleri Üzerine Notlar - 29/09/2025 |
| Yeni Akademik yıl başlarken genelde bir durum analiz yaparım. |
| Nuri Güzel Hoca’nın üzerimizde Bıraktığı Bilimsel Mirası ve Akademik Etkisi - 20/09/2025 |
| Nuri Güzel Hoca’nın üzerimizde Bıraktığı Bilimsel Mirası ve Akademik Etkisi. Çukurova Üniversitesi Toprak Bilimi Geleneğine Dair Bir Tanıklık |
| SHARInG-MeD Projesi Kapsamında Akdeniz Kurak Alanlarında Toprak Sağlığı ve Tarımsal Dayanıklılığı - 07/09/2025 |
| HARInG-MeD Projesi Kapsamında Akdeniz Kurak Alanlarında Toprak Sağlığı ve Tarımsal Dayanıklılığın Güçlendirilmesi Konusunda Yapılan Çalışmalar Geleceğin Tarımına Işık Tutuyor |
| Sürdürülebilir Yaşam İçin Ormanlar mı, Madenler mi? - 28/08/2025 |
| Son zamanalar madenlerinin açılması için orman ve tarımsal orman alanlarının amacı dışına çıkarılması tartışma konusudur. Artan orman yangınları ile orman alanlarının ekosistem için önemi bilim insanları arasında “Ağaç Küllerinden Uygulamaya” watsaap |
| Yangınları Meteorolojik Koşullar Değil, İnsanın Neden Olduğu Faaliyetleri Çıkarmaktadır - 17/08/2025 |
| Yangının çıkmaması için önceden planlanmayan önlemler ve gereklilikler ve yangın sonrası için organizasyon ve eş güdüm gibi insan faktörleri sorgulanmalıdır. |
Devamı |