İç Hizmet Yönetmeliği-6 Madde 17: Amirler maiyetine vazife verirken onların hususi hallerini, kabiliyetlerini ve iş dayanıklılıklarını düşünmelidirler. Madde 18: Amirler maiyetini rütbeleri veya unvanları ile çağırabilecekleri gibi sevgi ve samimiyet uyandırması itibarı ile soyadları ile de çağırabilirler (Teğmen KALMAZ, Binbaşı EMEKSİZ gibi). *** On yedinci madde de bahsi geçen ‘’hususi haller’’i ele alalım: Subay yetiştiren askeri okullarda meydana gelen öğrenim seviyesi değişiklikleri, ek bir öğrenim görmeden subay statüsüne yansıtılırken, ne yazık ki assubaylara aynı tutum sergilenmemiştir. Okuyucularımızın malumları olduğu üzere hemşirelerimizden on yıl sonra, 2003 yılından itibaren astsubay olabilmenin şartı olarak iki yıllık yüksek okul mezunu olma şartı getirildi. Halen görevde olan ve lise düzeyinde öğrenim görmemiş olan assubayların Anadolu Üniversitesi ile yapılan bir anlaşma gereğince lisans eğitimi almaları sağlanış ve pek çok assubay okula kaydını yaptırarak kitaplarını alıp derslerini çalışmaya başlamışlardır. Ancak sınav zamanlarına dikkat edilmeden planlanan tatbikatlar nedeniyle sınavlara katılamayan assubaylarımız sınıf tekrarı ile karşı karşıya kalabilmekte. Bu durum ise insanlarda bıkkınlığa sebep olmakta, zaman ve emek kaybına yol açmaktadır. Hâlbuki Anadolu Üniversitesi’nin sınav tarihleri bellidir, çok önceden yayımlanmaktadır. Yukarıda bahsettiğim öğrenimin dışında, insanlar için çok özel olan hususi durumlar vardır. Bunları kısaca sayarsak; düğün, eşinin doğum hali, çocuğun okula başlaması, veli toplantıları, aileden birisinin rahatsızlığı gibi hususi durumlarda da pek çok assubayımızın izin alma konusunda mağdur edildiğini biliyoruz… On yedinci madde insanidir, ancak kontrolü sağlayacak, maddeyi işletecek tarafsız bir oluşum olmayınca, insanlar fazlasıyla mağdur edilmektedirler. Söz konusu maddede bahsi geçen ‘’dayanıklılık’’: Ek görevlerle ve kadroların doğru işletilmemesi nedeniyle assubay çavuş ile kıdemli başçavuş aynı göreve atanabilmektedir. Burada şunu soruyorum. Assubay çavuşun yaşı ile kıdemli başçavuşun yaşı ve dayanıklılığı bir midir? On sekizinci maddeyi Türk kültürü ile çok yakından ilgili görüyorum. Şöyle ki, öncelikle her ülkenin, toplumun kendisine özgü kültürü vardır. Dolayısıyla ahlaki kuralları, örf ve adetleri de temel alan yasalar, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Batı ülkelerinde büyüklere adlarıyla hitap edilmektedir. Fakat köklü Türk kültüründe böyle bir şekil yoktur. AB yolunda izlemiş olduğumuz yanlış politikaya benzer bir şekille karşı karşıyayız. Batılılaşalım diye kültürümüzü yok ediyoruz. Yaşça küçük, üstelik öğrenim seviyesi olarak karşısındakiyle aynı seviyede olan bir insanın, kendisinden büyük olana adıyla hitap etmesi Türk kültürüne aykırıdır. Saygılarımla… 19.08.2007 Orhan Kaya |
1709 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |