• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.139819.2165
Euro20.830420.9138
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Sedat Ergin: 15 Temmuz ve istihbarat 8: Hilmi Özkök, Gülen için ne demişti? - Powell: Türkiye İslam devleti

FİNALİ en başta söyleyelim. “Önlem alınmadığı takdirde...” olacaklara daha o yıllardan işaret eden bir finali var metnin.

Bundan tam 13 yıl önce 24 Haziran 2004 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda “Fethullah Gülen” konulu gündem maddesi üzerindeki görüşmeler sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı tehdit değerlendirmesinden söz ediyoruz.

Genelkurmay Başkanlığı takdimi aynen şu ifadelerle son buluyor:

“(F. Gülen grubunun) Bu gelişmeler paralelinde mevcut sistemle barışık görünerek, Devletin tüm kademelerinde kadrolaşıp, sistemi içten içe ele geçirmek suretiyle laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir devlet düzeni kurma amacını gerçekleştirmek yönündeki faaliyetlerini hiçbir önlem alınmadığı takdirde arttırarak devam ettireceği değerlendirilmektedir...”

20 GÜNÜ DOLDURMADAN YUMURTAYI KIRMAYIN

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün katıldığı MGK’da yapılan bu sunumda kuvvetle vurgulanan hususlardan biri, Gülen grubunun devletin bütün birimlerinde, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kadrolaşma hedefidir.

Gülen cemaatinin niyetlerini saklamaya, yanıltmaya dönük stratejisine özellikle şu iki paragrafta dikkat çekiliyor:

“Söz konusu grup, bu stratejisi doğrultusunda ‘Hoşgörü ve Barış’ mesajları vermekte ve hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, mevcut rejimi yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir rejim kurma amacını ılımlı görünümü altında gizlemektedir.

Devlete karşı savaş vererek amaçlarına ulaşmanın yıpratıcı olduğunu bilerek sistemle ters düşmek yerine, onunla barışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir.”

Bu çerçevede Fetullah Gülen’in muhtelif vaazlarından çemaatin nihai hedefine dönük pek çok çarpıcı alıntıya da yer veriliyor Posta gazetesi yazarı Nedim Şener tarafından TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na sunulan bu Genelkurmay belgesinde. Bu alıntılardan biri de Gülen’in şu sözleri:

“Tam özümüzü bulacağımız, kıvama ereceğimiz, dünyayı sırtımıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağımız, o kuvveti temsil eden şeyleri elimize alacağımız, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar, her adım erken sayılır. Daha önce atılacak her adım 20 günü doldurmadan yumurtayı kırmak gibi bir şeydir.”

Daha sonra AK Parti’nin resmi söylemi haline gelecek olan “paralel devlet” kavramı da karşımıza çıkıyor Genelkurmay’ın tespitlerinde: “Söz konusu grubun örgütlenme yapısı, devlete alternatif bir yapılanmadır. Bu yapılanma zirvede Fethullah Gülen olmak üzere silsile yolu ile bireye kadar iner... Grup örgütlenme ve faaliyetleri ile ‘Devlet İçinde Devlet’ özelliği göstermektedir.”

Bundan tam 13 yıl önce 24 Haziran 2004 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda “Fethullah Gülen” konulu gündem maddesi üzerindeki görüşmeler sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı tehdit değerlendirmesinden söz ediyoruz.

Genelkurmay Başkanlığı takdimi aynen şu ifadelerle son buluyor:

“(F. Gülen grubunun) Bu gelişmeler paralelinde mevcut sistemle barışık görünerek, Devletin tüm kademelerinde kadrolaşıp, sistemi içten içe ele geçirmek suretiyle laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir devlet düzeni kurma amacını gerçekleştirmek yönündeki faaliyetlerini hiçbir önlem alınmadığı takdirde arttırarak devam ettireceği değerlendirilmektedir...”

20 GÜNÜ DOLDURMADAN YUMURTAYI KIRMAYIN

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün katıldığı MGK’da yapılan bu sunumda kuvvetle vurgulanan hususlardan biri, Gülen grubunun devletin bütün birimlerinde, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kadrolaşma hedefidir.

Gülen cemaatinin niyetlerini saklamaya, yanıltmaya dönük stratejisine özellikle şu iki paragrafta dikkat çekiliyor

“Söz konusu grup, bu stratejisi doğrultusunda ‘Hoşgörü ve Barış’ mesajları vermekte ve hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, mevcut rejimi yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir rejim kurma amacını ılımlı görünümü altında gizlemektedir.

Devlete karşı savaş vererek amaçlarına ulaşmanın yıpratıcı olduğunu bilerek sistemle ters düşmek yerine, onunla barışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir.”

Bu çerçevede Fetullah Gülen’in muhtelif vaazlarından çemaatin nihai hedefine dönük pek çok çarpıcı alıntıya da yer veriliyor Posta gazetesi yazarı Nedim Şener tarafından TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na sunulan bu Genelkurmay belgesinde. Bu alıntılardan biri de Gülen’in şu sözleri:

“Tam özümüzü bulacağımız, kıvama ereceğimiz, dünyayı sırtımıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağımız, o kuvveti temsil eden şeyleri elimize alacağımız, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar, her adım erken sayılır. Daha önce atılacak her adım 20 günü doldurmadan yumurtayı kırmak gibi bir şeydir.”

Daha sonra AK Parti’nin resmi söylemi haline gelecek olan “paralel devlet” kavramı da karşımıza çıkıyor Genelkurmay’ın tespitlerinde: “Söz konusu grubun örgütlenme yapısı, devlete alternatif bir yapılanmadır. Bu yapılanma zirvede Fethullah Gülen olmak üzere silsile yolu ile bireye kadar iner... Grup örgütlenme ve faaliyetleri ile ‘Devlet İçinde Devlet’ özelliği göstermektedir.”

ABD’NİN GÜLEN İÇİN BİÇTİĞİ ROL

Aynı MGK’da MİT’in yaptığı sunumda yer alan ABD’nin “Ilımlı İslam” ve “Büyük Ortadoğu Projesi” çerçevesinde Gülen cemaatine atfedilen role ilişkin tespitler büyük ölçüde Genelkurmay’ın değerlendirmesinde de tekrarlanıyor.

Metinde, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında model arayışında olduğuna ve “Ilımlı İslam” kavramına destek verdiğine dikkat çekilerek, bu bakışın Gülen’e dönük sonucu şöyle anlatılıyor:

“Bu çerçevede; 1980’li yıllarla birlikte ABD tarafından “Yeşil Kuşak” teorisi kapsamında sosyalist bloğun güneyden İslami bir kuşak ile çevrilmeye çalışıldığı, günümüzde ortaya atılan Büyük Ortadoğu Projesinin ise bazı Afrika ve Asya ülkelerini kapsamakla birlikte aynı teori üzerine oturtulduğu göz önüne alındığında, Fethullah GÜLEN’in bu projenin amaçları doğrultusunda ılımlı İslam için bir örnek kabul edilerek destekleneceği kıymetlendirilmektedir.”

Genelkurmay takdiminden, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın 1 Nisan 2004 tarihinde Türkiye’den bir “İslam Cumhuriyeti” olarak söz etmesinin ciddi bir tedirginlik yarattığı anlaşılıyor. Powell’ın bu sözleri hatırlatıldıktan sonra Fetullah Gülen için (ABD tarafından) “planlanmış olabilecek” bir role atıf yapılıyor:

"Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında kilit bir yere sahip olan Türkiye açısından, İran’da şartlar hazırlandıktan sonra Humeyni’nin dönüşünün sağlanmasına benzer bir rolün Fethullah Gülen için de planlanmış olabileceği, ABD Dışişleri Bakanı’nın ‘Türkiye İslam Cumhuriyetidir’ yönündeki ifadesinin bir ABD politikası olması durumunda Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye’ye biçilmeye çalışılan bu rol ile gündeme getirilen ılımlı İslam anlayışının mevcut din ve devlet anlayışımızla bağdaşmayıp, büyük çelişkiler taşıdığı kıymetlendirilmektedir.”

Ve Genelkurmay’ın sunumu “Ilımlı İslam” temasının ardından bu yazının girişindeki “Önlem alınmadığı takdirde...” ifadesinin bulunduğu paragrafla son buluyor.

Belgelerin, takdimlerin tarih karşısında kazandığı değer, taşıdıkları öngörüler daha sonra meydana gelen olaylarla sınandığında daha net anlaşılıyor. 

06 Temmuz 2017

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/15-temmuz-ve-istihbarat-8-hilmi-ozkok-gulen-icin-ne-demisti-40510879

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Alman televizyonuna verdiği demeçte şunları söyledi:"Irak'ta İslami bir Cumhuriyet olacak. Tıpkı başka İslami Cumhuriyetler olduğu gibi. Tıpkı Türkiye gibi."

***

İlgili haber:

Formula 1'de şampanya yerine gazoz patlatıldı


Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur, Toto Wolff'ün iddialarını doğruladı ve ödül töreninde derece yapan sporculara şampanya verilmediğini belirtti.

Formula 1 yönetiminin çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde bu konuda hassasiyet gösterdiğini söyleyen Cesur...

  
579 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri