Yerli tank "Altay", Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle tanıtıldı.
Koç Topluluğu şirketi Otokar'ın ana yükleniciliğinde tasarlanan ve geliştirilen Türkiye'nin ilk milli ana muharebe tankı ''Altay''ın ilk prototipleri, Otokar'ın Sakarya'daki fabrikasında düzenlenen törenle tanıtıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tören öncesinde Otokar tarafından üretilen muharebe araçlarını inceledi. ''Kaya'' adlı muharebe aracına binen Erdoğan, burada yetkililerden aracın özelliklerine ilişkin bilgi aldı. Erdoğan'a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de eşlik etti.
Proje, ülkemizin prestijini artıracak.
Erdoğan konuşmasında, Türkiye'nin, "Ülkemizin prestijini artıracak olan bu proje, dünya savunma liginde üst basamaklara yükselme yönündeki hedefimize önemli katkılar sağlayacak" dedi. İrademiz tamdır. Böylesine detaylı ve zorlu test süreçlerinin başarı ile tamamlanması sonrasında, seri üretim faaliyetlerinin de zaman kaybetmeksizin başlatılacağını belirten Erdoğan, ''Bu konuda irademiz tamdır ve gereken kararları zamanında alacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın'' dedi. Başbakan Erdoğan, ''Son 100 yıl içinde, gerek Birinci Dünya Savaşı'nda, yaşadığımız o Kurtuluş Savaşımızdaki sıkıntıları hatırlarsak, bugün Altay Tankı'nın ne anlam ifade ettiği çok daha iyi anlaşılacaktır'' şeklinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının ardından, milli tank ''Altay'' kısa bir film gösterimiyle tanıtıldı. Daha sonra ''Altay'' tankı, törenin yapıldığı salona getirildi. Törende Başbakan Erdoğan, ''Altay'' tankının yapımında emeği geçen kurum ve kuruluşların temsilcilerine birer plaket verdi. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da Başbakan Erdoğan'a ''Altay'' tankının maketini sundu.Seri üretim 2015'teAltay Projesi, yaklaşık 500 milyon dolarla hayata geçirildi. Proje kapsamında 2015 yılında seri üretime geçilmesi planlanıyor.
Yeniçağ Gazetesi'nde BMC ve Tank Palet Fabrikası ile ondan fazla yazıyı kaleme aldım. Bazılarına yayın yasağı bile getirdiler. BMC avukatlarının açıklamalarını yayınlamakla beraber ihale ve teslimatlarla ilgili sorularımızın hiç birine cevap gelmedi. BMC ve Tank Palet gerçeklerine ilişkin yazılarım Yeniçağ dışında farklı haber sitelerince iktibas edilince yayın yasağı değişik şekillerde delindi. Ve halen yayındadır...
BMC aslında köklü bir şirket... İzmir merkezli. Çukurova Grubunda önemli yatırımları vardı. AKP'nin iktidarında Mehmet Emin Karamehmet'in bankalarına el konulmasından sonra TMSF'nin el koyduğu BMC'nin satışında ciddi şaibeler olduğu ticari sicil kayıtlarındaki belgelerle kanıtlandı. AKP iktidarının 191 kez değiştirdiği kamu ihalesi kanunlarında BMC'ye adrese teslim ihaleler verildiğine dair çok sayıda iddia ve söylemler mevcuttur.
BMC'nin kuruluşundan itibaren asıl alanı hafif ticari araçlar, kamyon ve otobüs sektörüdür. Yani tekerlekli araçlardır. Zırhlı ve paletli araçlarla ilgili deneyimi, yatırımı, alt yapısı olmadığı için Savunma Sanayi ihalelerinde "Yeterlilik" kriterlerine sahip değildir. İsrail kaynaklı bazı zırhlı araçların kötü kopyalarının imalatı ve siyasi baskılarla satışı güvenlik konusunda ciddi zaafların oluşmasına da sebep olmuştur. TSK ve Emniyet'e verilen "Kirpi" gibi araçların manevra ve zırh eksiklikleri yüzünden çok sayıda şehit verilmiştir. Bunların teknik raporları Genelkurmay kayıtlarına geçmiştir. Kirpi'lerin son İdlib harekatındaki durumu ortadadır. Yeterlilik kriterlerinin dışındaki lastiklerinin tamamı hava harekatında patlamıştır. Arazide hareket kabiliyeti olmadığı için çatışmasız ortamdaki arazi intikallerinde devrilmektedir.
İnşaat sektörünün daralması ile nakit paranın bulunduğu savunma sanayine göz diken BMC siyasi baskılarla bu alana balıklama dalmıştır. BMC'nin alanı olmadığı halde Tankçeker işine girmiş 73 adet tankçeker ihalesini alıp taahhüt ettiği tarihte teslim edememiştir. Suriye harekatı esnasındaki bu zaafı Yeniçağ'da 18 Ekim 2019'da yazdıktan sonra telaşa kapılan BMC 3 Kasım 2019'da 50 adetini teslim tutanakları imzalanmadan vermek zorunda kalmıştır.
Biz bu sütundan "BMC'yi kim Koruyor?" dedikçe BMC'nin arkasında ısrarla duran Savunma Sanayi yetkilileri "Altay Tankı" teslimatlarını çeşitli gerekçelerle ertelemiştir. Yılan hikayesine dönüşen Altay Tankı konusunu özetleyelim önce; AKP seçim öncesinde bilbordlarda, seçim afişlerinde; "Yerli uçak havada", "Yerli tank hazır!" sloganları kayıtlarda duruyor. Bu gün "Acil ihtiyaç" olup-olmadığı tartışılabilir. Ancak TSK'nın soğuk savaş döneminden bu yana tank ihtiyacı aciliyetini hep korudu. Neredeyse 40 yıldır devam eden terörle mücadele de ve sınır ötesi harekatlarda atış ve psikolojik üstünlük sağlayan tankları son 50 yılda Almanya'dan temin etmekteyiz. Mehmetçiğin kullandığı çelik başlıkları bile "Bu Alman malı Güneydoğu'da kullanamazsınız" diyen Almanya, TSK'nın envanterinde bulunan Leopart tankların yedek parçalarını, mühimmatını bile anlaşmalara rağmen vermemektedir. Yerli tankın elzem olduğu günlerde konu projelendirilip bu işi yapabilme imkanı bulunan şirketler davet edilmiştir. Tank önemli bir konudur. Bu işin alt yapısı ve uluslararası ortaklık ve işbirliği, alt yapısına sahip iki firma vardır. Otokar (KOÇ) ve FNSS (Nurol ortaklığı). Şartlar ağırdır. Koç Grubu prototip imalatı için Otokar'ın altyapısının uygun olduğunu kanıtlayarak işe soyunur. MSB'nin Arge'sinden 500 milyon dolarlık katkıyı da alarak Almanya'dan temin ettiği motor ve defransiyel ile 72 tonluk ağırlığında, yakıt deposu yara alsa bile sızdırmayan arazi koşullarına uygun aracın uzmanlar huzurunda testini de gerçekleştirir. 5 adet prototipin teslimine kadar Koç Grubu yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir harcama gerçekleştirmiştir. Kameralar önünde Altay tanıtılır. Seri üretimi için ihale ilan edilir. Yeterlilik belgesine Otokar ve FNSS sahiptir. Teklifler verilir. İddialara göre, zarflar bir gece telefon ile istenir ve açılır. Teklifler hesaplanır yaklaşık 300 milyon dolarlık eksik ile BMC teklifini son anda verir. Şartnameye uygun olup olmadığı halen tartışılıyor. İşlerine gelince "Ticari sır" diye açıklanmaz!..
AKP'nin yandaşları suç üstü yakalanmanın telaşı ile bugün yine rakamlarla oynamaya gayret ediyor.
Otokar'ın 7 milyar dolar teklif verdiğini, en az miktarla 3.5 milyar ile BMC'nin teklifinin kabul edildiğinden dem vuruyor. Her şeyden önce ihale açık yapılmamıştır. Açık ihalede şirketler canlı yayında ya da huzurda tutulan tutanak ile kurumlar yapılır. Bu gerçekleşmemiştir. Koç Grubunun o dönemki Yönetim Kurulu Başkanı çağrılarak "Altay Tankı Projesi BMC'ye verilecek" tebligatı yapılmıştır. Ertesi gün Mustafa Koç kalp krizinden evinde vefat etmiştir.
Sonrası yarına... 09 Aralık 2020 Yavuz Selim Demirağ
Tank deyip geçmemek lazım. Dünyanın patronu olduğunu zanneden ABD bile ünlü Abraham tanklarının motor ve şanzumanını bu konuda uzman olan Almanya'dan alır... Almanya'nın bu konudaki tek rakibi ise Kore'dir. Kore motoru ise 40 tonluk zırhlı araçların kapasitesinde olmakla beraber ana unsurlardan biri olan şanzumanı Almanya'dan temin etmek de, alternatifini gerçekleştirmek için ARGE çalışmaları yapmaktadır. Gençlik yıllarımda Koç grubuna siyasal anlamda sempatik bakmazdım. Ancak sanayi ve endüstri alanındaki şirketlerin geçmişleri özeldir. Koç, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile yaşıttır. Dünyaca ünlü şirketler ile yaklaşık 100 yıldır irtibattadır. Ford ve Fiat gibi otomotiv devleri ile iş ortaklıkları vardır. Dünyada kendi alanlarında tek olan şirketlerin Türkiye temsilcilerindendir. Otokar'ın otomotiv sanayi yanında, savunma ve diğer endüstrilerde kendisini kanıtlamış grupdur. Nitekim Almanya'daki şirketler ile motor, defransiyel ve diğer konularda yazılı anlaşmalarını yapıp; proje dosyasına ekleyerek yapım ve teslimat tarihlerini taahhüt eder.
20'den fazla ülkeye zırhlı-tekerlekli ve paletli araçlar üretip; ihraç eden FNSS'de teklif dosyasında imkan ve kabiliyetlerini ortaya koyarlar. Hatta Savunma Sanayinin tecrübeli bazı isimleri Otokar ile Nurol'un ortaklaşa yüklenimi arzuladıklarını vurgularlar. KOÇ ve FNSS ise uluslararası rekabet koşullarına uygun kriterde olması için yalnız girdikleri ihalenin sonuçlanması durumundaki koşullara göre işbirliğinin gözden geçirilebileceği, bazı parçaların üretiminde yüklenici olunabileceğini konsorsiyum sağlanabilme yolunun açık olduğunu vurgularlar. Nitekim BMC'nin Altay tankını projesini taahhüt edilen tarihte gerçekleştiremeyeceği, motor ve diğer ekipman anlaşmasını yapamayacağın anlaşılması üzerine her iki tarafa aynı teklif yapılır. Bize gelen bilgilere göre, KOÇ ve FNSS, "Bu işin devletin kuracağı bağımsız bir şirketin kurulmasından sonra alt yükleniciler olarak değerlendirilebileceği" yönünde görüş bildirdikleridir. Tabi bu görüş bağımsız Merkez Bankası'na müdahale edilene kadardır.
Dönelim yine BMC'ye... 70'li yılların Aydınlıkçısı Ethem Sancak'ın Hedef İlaç Dağıtım'ı satıp medya patronluğundan BMC'ye yükselirken ki "Aşkı" kartopu gibi değil çığ gibi büyümüştür. Ethem Sancak, hakkındaki iddialara göre kimilerince "Çantacı" kimilerince "Emanetçi"dir. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın akrabası Talip Öztürk'ün de, Ethem Sancak'ın yanına monte edildiği iddia edenler de az değildir. Akrabalıktan siyasi desteği arkasında bulan Öztürk, Ethem Sancak'ı bile devre dışına bırakıp Katar'lılarla direkt görüşüp bir takım nakit para işlerine karışınca Sancak'ın isyan ile "Ben bu işten çekiliyorum... Ya benim hisselerimi alsınlar ya da devretsinler" sözleri üzerine Erdoğan'ın her iki tarafa ayar verdiği de iddialar arasındadır. Talip Öztürk'ün oğlu Yasin Öztürk ile ilgili Savunma Sanayi yöneticilerinin de şikayetleri saray duvarlarını aşmıştır.
Talip ile Yasin Öztürk, bakkal dükkanı işletir gibi arayışları çok ilginçtir. Altay Tankının ihalesini aldılar ya... Alt yapı için 600 milyon dolarlık ek yatırım yapma zorunluluğu üzerine bastırıp, kendilerine tahsis edilen arazilere yatırım yapmayı da kabul etmeyip hazır tesis isterler. Bu konuda yetkili, yetkisiz bir çok kesim seferber olur. Çare olarak hazırda bulunan "Arifiye Tank-Palet"in kiralanması, tahsisi, satışı ya da son Erdoğan deyimi ile "İşletme devri" çaresi bulunur. Bir gece ansızın Meclis'ten bir karar çıkarılır. Uluslararası normlara uymayan ucube bir karar ile devir gerçekleşir. Bir tarafta MSB diğer tarafta BMC ve Katar... Oysa Katar, BMC'nin yaptığı Kirpi'leri kullanmayıp, Nurol'un ve Otokar'ın 6X6 ve 8X8 zırhlı araçlarını satın almışdır. Fabrikanın yönetimi için nizamiyeden içire giren BMC, makam binalarını ilkel bulur. Derhal modernleşmesi için tadilat başlatır. Kolonlar, kirişler kırılır. Bu esnada belediyeden imardan izin ve ruhsat alınmamıştır. Ne de olsa "Astığımızı asarız, kestiğimizi keseriz" anlayışı vardır. İhbarlar, şikayetler üzerine tutanak ile depreme dayanıklı olmadığı raporu verilir. Nasıl olsa para vardır. İdare binası yıkılır. Projesi tasdik bile edilmeyen binanın hafriyatı yapılır. Envai çeşit harcama kalemi için Katar'dan yaklaşık 200 milyon dolar yatırım gerekçesi ile alınır. Eee keriz değil ya Katar'lı... Gelip, Erdoğan'a anlatılır... Reis çok öfkelenir... Birilerinin Arifiye sınırlarına girmeme kararı tebliğ edilip, Katar'lılara "rahat olun, rahatsız olduklarınızı uzaklaştırdım" mesajı verilir. Durum sakinleşti mi sanıyorsunuz? Altay Tankının teslimat tarihi geldi geçiyor bile... Cezai müeyyidesi de öteleniyor.
Peki öyle ise Altay ne olacak? Gelişmeleri yarına bırakalım...
Türkiye'de günlerdir Katar ortaklı BMC’nin ‘’Altay Tankı’’nı neden yapamadığı konusu konuşuluyor. Bu konuda gazetelerde haber ve yorumlar yazıldı, TV’lerde açık oturumlar düzenlendi. Gelin ‘’Altay Tankı’’nın hikâyesini bir de benden dinleyin… Devamı için bağlantıyı tıklayınız...http://www.oncekultur.com/?Syf=26&Syz=728231&/Osman-Aydo%C4%9Fan:-Altay-Tank%C4%B1
Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında (AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye)
M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye
Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı
Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı
Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz
Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak
Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye
Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek
Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık
Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?
Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak
Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih
Soner Yalçın, Samizdat
Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler
Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti
Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları
Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu
Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler
Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz
Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir
Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri Yazar: Abdullah İnaler
Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi (Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D Bunun için neler yaptı? Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)
Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı (Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)
Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini
Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı
Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım
Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim
Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).
Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda
Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.
Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:
İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri