• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Hasip SARIGÖZ
hasipsarigoz@oncekultur.com
TÜRK’E İHANETİN BEDELİ!
27/09/2017

"Havada bulut yok, bu ne dumandır?
Mahlede ölen yok, bu ne figandır?
Şu Yemen elleri ne de yamandır?
Ah o Yemendir, gülü çemendir,
Giden gelmiyor! Acep nedendir?"

Onlar olmasaydı; yukarıda okuduğunuz bu ve buna benzer acıklı dizeler belki de hiç yazılmamış, yürekleri dağlayan ağıtlar hiç yakılmamış, memleketler yıkılmamış, aziz canlar uçmamış, asil kanlar akmamış ve belki de sayısız göz pınarından kanlı gözyaşları hiç dökülmemiş olacaktı…

Onlar ki:

Şahsi menfaatlerini müstevlilerinin siyasi emelleriyle tevhit ettiler!

Üç kuruşluk menfaat ve kıytırık makamlar uğruna şereflerini ve haysiyetlerini sattılar!

Fitne ve fesadın karanlık çukuru olmayı izzeti nefislerine yakıştırabildiler!

Kendi devletlerine sırt çevirdiler!

Ekmeğini yiyip suyunu içtikleri vatanlarına her türlü kötülüğü yapmaktan geri durmadılar!

Ve onlar ki, içinden çıktıkları milleti sırtından vurup ona ihanet ettiler!

Fakat o hainler bilemediler ki, her ihanetin bir bedeli vardı!

Böylesi hainliklere ne milletin ne de Yüce Allah’ın rızası olmazdı, olamazdı… Bir türlü anlayamadılar!

İşte bu şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edenlerden biri de Sultan Vahdettin’in bile “Habis ruhlu melun” diye tarif ettiği Damat Ferit idi.

Yunan ordusunun zaferle birlikte denize dökülmesinden sadece 13 gün sonra bir İngiliz İstimbotuna binerek İngiltere’ye kaçan bu alçak adam; ölünceye kadar adi bir kaçak ve bir sığıntı olarak yaşamış ve bir kaçak olarak da ölmüştür.

İşin çok daha ilginci, 1954 yılına kadar gömülecek iki metrekarelik bir toprağı bile olmayan bu hainin cesedi, yıllarca bir tabut içinde ve karanlık bir bodrumda bekletilmiştir.

Sadece Damat Ferit mi?

Tabi ki, hayır.

Daha neleri var.

Meşhur İngiliz Casusu Fitz Maurice’nin ifadesiyle “Çılgınlık derecesinde İngiliz taraftarı” bir diğer hain de Damat Ferit ile birlikte hareket ederek, memleketin İngiltere’ye teslim edilmesine çalışan ve yazdığı katran karası yazılarla sürekli olarak kin ve ihanetini kusmaktan geri kalmayan Ali Kemal’dir.

Oysa bu vatan hainini de hainlere has bir son bekliyordu! İstanbul’da bir berber dükkânında tıraş olmak üzere oturduğu koltukta vatansever Türk milliyetçileri tarafından basılan Ali Kemal, hesap sorulmak üzere sevk edildiği İzmit’te, meşhur İzmit Saat Kulesi’nin dibinde ihanet ettiği halkı tarafından paramparça edilmiştir!

Tarihin ve talihin unutamayacağı hainlerden biri de Şerif Hüseyin’dir. İngilizlerle birlik olduğu Arap çöllerinde nice Türk evladının kanına giren Şerif Hüseyin’e; Osmanlı çökünce efendileri tarafından Hicaz Krallığı verildi. Bununla da kalınmadı oğullarından biri Ürdün Kralı, diğeri de Irak Kralı yapıldı.

Artık, Türk kanı ile sulanmış bu topraklarda aile boyu kral idiler.

Sırtlarını kim yere getirebilirdi ki?

Ama kader… Kader diye bir şey vardı ve ondan hiç kimse kaçamazdı! Hainler ise asla!

Devran döndü ve bu sefer İngilizlerle anlaşan Suudi Vahabiler Şerif Hüseyin denilen bu haini Ürdün’e kadar kovaladılar. Ürdün’den sonra soluğu Kıbrıs’ta alan Şerif Hüseyin hastalıklar, acılar, pişmanlıklar acı ve gözyaşları içinde sürgünde (Amman’da) can verdi!

Şerif Hüseyin'in hayal kırıklığı, aşağılanma, acılar ve pişmanlıklar içinde söylediği şu sözler tam da ibretliktir: "Başımıza gelenler, Osmanlı'ya ihanetimizin ilahi cezasıdır!"

Peki, oğullarına ne oldu?

Oğullarından ilk Ürdün Kralı olan Abdullah, kendisine karşı Kudüs’de yapılan kanlı bir suikast sonucu hayatını da krallığını da kanlı bir şekilde kaybetti!

Yerine geçen oğlu Tallal, feci bir akıl hastalığına tutuldu ve ömrünü dedesinin ihanet ettiği Türklerin İstanbul'unda şifa ararken tamamladı.

Şerif Hüseyin'in Irak Kralı yapılan oğlu Faysal da bir süre krallığının tadını çıkardıktan sonra feci bir hastalığa yakalandı, adeta bir mum gibi eridi ve öldü. Öldüğünde sadece 35 kiloydu.

Yerine geçen oğlu Gaziül Evvel, fren aksamı bozulmuş bir arabayla bir direğe çarparak feci bir şekilde hayatını kaybetti.

Onun oğlu II. Faysal ise; Irak’ta çıkan bir isyanda oğlu (Şerif Hüseyin’in torunu) ile birlikte paramparça edildiler! Böylece ihanetin cezasını sadece ihanet edenler değil aile boyu çekmiş oluyorlardı. O günden bu yana hiçbir Irak Kralı veya Devlet Başkanı’nın normal yollardan ölemediklerini de hatırlatmak gerekir.

Bütün bu olumsuzlukların mimarı Arabistanlı Lawrence’nin başı göğe mi değdi? Tabi ki hayır. O da geçirdiği bir motosiklet kazasında beyni parçalanarak öldü.

Yine, bir Türk adı taşımasına rağmen, Türklükle alakası olmayan, İngiliz işbirlikçisi hainlerden birisi de Nuri Sait (Paşa) idi. Musul ve Kerkük’ün kaybedilmesinde büyük bir rol oynayan bu hain; Irak’ta İngilizlerin kurdurduğu Kukla Krallığın ilk Çakma Başbakanıydı. Yeni efendilerine yaranabilmek için oradaki Türkmenlere etmedik zulüm bırakmamıştı.

Fakat devran döndü ve İngiltere 1957 yılında oradaki yönetimi değiştirmeye karar verince Irak’ta bir ihtilal tertip edildi. İşte bu ihtilalden kadın kıyafetleri giyerek sıvışmaya çalışırken ele geçirilen Nuri Sait erkek gibi yaşayamadığı hayatını kadın kıyafetleri içerisinde öldürülerek noktalamış ve ihanetinin bedelini de ibretlik bir şekilde ödemiş oldu.

Balkan Savaşı’nda İşkodra Kale Komutanı Hasan Rıza Paşayı vurarak, Kaleyi Sırp ve Karadağlılara satarak hainliğini tescilleyen ve tescilli bir hain olarak Abdülhamit Han’ı tahttan indirmeye giden dört kanı bozuktan biri olan Esat Toptani (Paşa) 1919 yılında Paris’te bir Arnavut genci tarafından vurularak öldürüldü.

Bütün dinler barışı ve sevgiyi emrettiği ve ihaneti de yasakladığı halde, Eflak Voyvodası Konstantin’e bir mektup yazarak onu Osmanlı Devleti’ne karşı isyana kışkırtan sözde din adamı İstanbul Patriği olan III. Parthenios yaptığı bu ihanetin cezasını İstanbul Parmak Kapı’da idam edilerek ödedi.

Fakat uslanmadılar, aradan tam 164 yıl geçti. Bu sefer de Yunanistan’ı Osmanlı topraklarından kopararak, bağımsız bir Hıristiyan devleti kurmak için ayaklanan Rum çetelerine gizliden gizliye para ve silâh yardımı yapıp, Mora isyanını açıktan açığa kışkırttığı tespit edilen Patrik Grigorias; ekmeğini yiyip suyunu içtiği Türk milletine ihanetten suçlu bulunarak, 22 Nisan 1821 günü patrikhanenin orta kapısında asılarak idam edildi. Ayrıca bu papazın Rus çarına yazdığı “Türkleri nasıl yeneriz?” temalı bir de ibretlik ihanet mektubu vardır.

Ders aldılar mı? Ne yazık ki, hayır!

İşgalci Yunan askerlerine “Evlatlarım, ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız!” diyen İzmir Metropoliti Hrisostomos; kanını içmek istediği Türk halkı tarafından İzmir’de paramparça edilerek ihanetinin bedeli ödetilmiştir.

Mustafa Kemal’i ve Kuvvayi Milliye komutanlarını hain ilan ederek idamlarına hükmeden sözde Şeyhülislam Dürrizade Abdullah denilen şahıs ise Damat Ferit’ten sadece beş gün sonra ihanet ettiği ülkesinden kaçacak ve başka bir hain olan Şerif Hüseyin’e sığınacak ve çok geçmeden 1923 yılında orada bir sığıntı olarak ölecektir.

Hain Şeyhülislamlardan bir tanesi de Mustafa Sabri idi. “Elimden gelse Türkleri Arap yapardım” ve “Kuvvayi Milliye bir sergüzeştin sarhoşlukla ilan ettiği fitnedir” diyebilecek kadar alçaklaşan, mazlum Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idam fetvasını veren ve Saltanat Şurası’nda Sevr’i onaylayan milliyetsizlerden biri olan Mustafa Sabri de ülkesinden bir fare gibi kaçarak Romanya’ya, oradan Mısır’a, Yunanistan’a ve tekrar Mısır’a giderek vatansız bir vaziyette ölüp tarihin çöplüğüne gidenlerdendir.

“Allah’ın emrine ve Halife’nin fermanına ittibaen Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının daha fazla yaşatılmaması”nı ve Türk milletinin Yunan’a savaşmadan teslim olmasını isteyen bildiriler yayınlayan İskilipli Atıf (Hoca) da idam edilmekten kurtulamayanlardandır.

Dini kullanarak isyan eden hain Anzavur; yok etmek istediği Türk milliyetçileri tarafından başı kesilerek hesabı kesilenler arasındadır.

Türkiye’nin Lozan’da vermediği Musul’u kaybetmesine sebep olan ve çıkardığı isyanla birçok cana mal olan İngiliz işbirlikçisi Şeyh Sait, 47 suçluyla birlikte asılarak idam edilmiştir.

Yine Tunceli İsyanı’nı çıkaran Seyit Rıza idam edilmiştir.

Kürtçe’nin resmi dil olarak kabul edilmesi, eğitimin Kürtçe yapılması; kaymakamların, nahiye müdürlerinin ve diğer memurların Kürtçe’yi iyi derecede bilenlerden tayin edilmesi; mahkemelerde verilen hükümlerin şeriata göre verilmesi ve Kürt bölgelerinden alınan vergilerin yine Kürt bölgelerine harcanması istekleriyle (ki biz buna bağımsız devlet isteği diyoruz) art arda isyanlar çıkaran Şeyh II. Abdüsselâm da Türk milletine yakayı ele vermekten ve adamlarıyla birlikte 1914’de idam edilmek akıbetinden kurtulamamıştır.

Bu Abdüsselam ki, terör yüzünden akan her damla kana pis ellerini bulaştırmış olan bölücü ve hain Mesut Barzani’nin öz dedesidir. Bu Barzani de aynı dedesi ve aynı babası gibi, bugün bağımsız bir Kürdistan’ın peşindedir. Biliniz ki ihanet genetik bir hastalıktır ve maalesef ki Barzani’ye de iflah olmaz bir biçimde bulaşmıştır. Türk tarihini, ihanetleri ve hainleri bilenler için Mesut Barzani’nin sonu hiç de muamma değildir.

Güzel İzmir’i tek kurşun atmadan Yunana teslim eden ve daha sonra Kuvvayi Milliye’yi ortadan kaldırmak için kurulan Kuvvayi İnzibatiye’ye (Hilafet Ordusu) Başkomutan olarak atanan Hain Ali Nadir (Paşa); yurt dışına kaçmış ve kaçak lağım fareleri gibi yaşayarak vatansız bir şekilde Mısırda ölmüştür.

Adını aldığı Nemrut gibi acımasız ve şerefsiz birisi olan ve Türk milliyetçilerini tasfiye etmek için işgal güçlerince kurulan Divanı Harp vasıtasıyla nice Türk evladının kanına giren ve ayrıca Şeyh Sait İsyanı’nın tertipleyicilerinden olan Hain Nemrut Kürt Mustafa (Paşa) da kaçak vaziyette yurt dışında can veren vatansızlardandır.

Yalnızca bunlar mı?

Maalesef hayır, tarihin sarı sayfalarını karıştırdıkça karşımıza düzinelerce hain ve ibretlik sonları çıkmaya devam etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri eski Bakanı Henry Kıssenger diyor ki: “Biz neden büyük devletiz, içimizdeki hainleri öldürür, başka milletlerin hainlerini de o devletin başına getiririz.” Sanki bu eski bakanı doğrularcasına günümüzde de ihanetler ve hainlikler gemi azıya almış vaziyette devam etmektedir.

İşte Abdullah Öcalan denilen hain… En az 40.000 insanımızın canına ve kanına mal olan bu hain de, yaptığı canilikler ve hainliklerden sonra aynı ağabeyleri kaçak olarak orada burada dolaşmış ve daha sonra enselenerek İmralı’ya tıkılmış ve oradaki dört duvar arasında kendi malum sonunu beklemeye devam etmektedir.

İşte Fetullah Gülen; o da vatanını, milliyetini, haysiyetini ve şerefini kaybetmiş bir vaziyette, başka devletlerin kuklası ve sığıntısı olarak yaşamaya devam etmektedir.

Bilinmelidir ki bu millet; Kozmik Oda’sına girenlerden de, ordusuna kumpas kuranlardan da, devlet kurumlarına sızanlardan da, milletin ….. sına koyanlardan da, Devleti soyanlardan da, ekmeğini yiyip suyunu içtiği bu millete karşı azanlardan da, birliğini ve dirliğini bozanlardan da bu ihanetlerinin hesabını bir bir soracaktır.

Çünkü bu topraklar çok hain gördü, fakat Türk milleti hepsini de tarihe gömdü.

Unutmayalım ki, bu büyük millet; Yüce Allah’ın sevdiği ve Sevgili Peygamberin de övdüğü aziz Türk milletidir.

Büyük Türk milletini önce Yüce Allah, sonra da kendi evlatları ebediyete kadar koruyacak, hainler ise birer birer hesaba çekilecek, bitecek ve kuruyacaklardır.

Bütün bunları niye mi yazdım?

Demem o ki, büyük Türk milletine ihanet içinde olanlar ve ihanet etmeyi düşünenler; bir değil beş kez daha düşünsünler.

Akıllarını başlarına alsınlar ve biraz tarih karıştırsınlar.

Düşünsünler ve ibret alsınlar.

Bilsinler ki; ihanetin telafisi, kahpeliğin de bahanesi olmaz.

Ve demem o ki ayaklarını denk alsınlar.

Çünkü bütün dinlerde ve bütün evrensel inanç sistemlerinde ihanet yasaklanmış, aşağılanmış ve lanetlenmiştir.

Kutsal kitabımız yolu ile bütün insanlara bildirildiği üzere;

“O (Allah) gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir.” (Mü'min Suresi, 19. Ayet)

“Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir.” (Al-i İmran Suresi, 161. Ayet)

“Sakın hainlerin savunucusu olma.” (Nisa Suresi, 105. Ayet)

“Allah ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmaz.” (Yusuf Suresi, 52. Ayet)

Ve “Gerçekten Allah; nankörleri, ihanet edenleri ve hainlikte ilerlemiş günahkârları sevmez!” (Nisa 107, Enam 58, Hac 38)

Biliriz ki Allah’ın sevmediği bir kulun sırtı yerden, başı beladan ve burnu da boktan kurtulmaz. Şimdiye kadar kurtulmamıştır ve şimdiden sonra da kurtulmayacaktır.

İhanetlerin bedeli dünya tarihi boyunca çok ağır olmuştur ve öyle olmaya devam edecektir.

Hele ki, Türk’e ihanetin bedeli!

Bizden söylemesi…



868 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

!!!!TERÖRİST!!! - 06/02/2021
Terörist! Daha önce hiçbir döneminde bu kadar çok konuşulmamıştı.
PARTİ ORDUSU OLMAK… - 23/01/2021
Eskiler hatırlarlar. 12 Eylül 1980 öncesiydi… Ve Ordu’da görevli personelin bıyık bırakma serbestisi vardı. Aynı dünyanın diğer ordularında olduğu gibi, bizim subay ve astsubaylarımız da (sakal değil ama) bıyık bırakabiliyorlardı.
PAZARLIK… - 11/01/2021
Şimdi ortada bir seçim var mı? Yok. Peki, Hükümet tarafından sürekli ne deniliyor? Seçim zamanında yapılacak... Yani 2023'te... Fakat görüyoruz ki, AKP'li Cumhurbaşkanı, bazı partilerle açık açık seçim ittifakı görüşmeleri yapıyor...
HAKARET - 04/12/2020
Vatansever subaylarımızı, bir bir fişlediler! Direnir gibi olanları, medyalarını da kullanarak fena halde dişlediler! Siz casussunuz dediler! Siz, fuhuş çetesi kurdunuz dediler!
BASKIN! - 27/11/2020
Devlette liyakat biterse, lakayitlik baskın verir! Adalet biterse, zulüm baskın verir! Doğruluk biterse, yalan baskın verir! Tarafsızlık biterse, yandaşlık baskın verir!
BAYRAMI KUTLANACAK BİR CUMHURİYET KALDI MI? - 29/10/2020
Eğer AKP tarafından, daha önceden de defalarca olduğu gibi herhangi bir engellemeye gidilmezse; bütün illerimizde, il merkezlerimizden kasabalarımıza ve hatta köylerimize kadar her yerde kutlamalar yapılacak, şenlikler düzenlenecek...
HESAPLAŞMA… - 03/10/2020
Dertleri her neyse; Atatürk'le, İnönü'yle ve Cumhuriyet'le sürekli olarak bir hesaplaşma içindeler.
BIRAKIN KARAADA’YI, DONUMUZA KADAR ALIRLAR! - 03/10/2020
Ortalık çalkalanıyor… Ege ve Akdeniz’de tansiyon yükselmeye ve sular da iyice ısınmaya devam ediyor!
ASIL HEDEF NE OLMALI? - 03/10/2020
Can Azerbaycan’ın vatan topraklarının %20’sini, tam 30 yıldır işgal altında tuttuğu ve babasının çiftliği gibi kullandığı yetmiyormuş gibi, 12 Temmuz 2020’den itibaren Azerbaycan’a tekrar saldırmaya başladı.
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri