• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.138634.2754
Euro37.346837.4965
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Düşünce Paylaşım Noktası
dusuncepaylasim@oncekultur.com
Metin Aydoğan: Atatürk'ten İnönü'ye
11/06/2016
 
Atatürkçülük, ödünlerle başlayıp karşı devrimle sonuçlanan uzun bir süreç sonunda uygulamadan kaldırıldı. Devrim’den geri dönüş, sanıldığı gibi 1950’lerde değil, 11 Kasım 1938’de yani Atatürk’ün ölümüyle birlikte başlamıştır. Bu, öznel bir yargı değil yaşanmış bir gerçekliktir. Şaşırtıcı olan, İnönü gibi her zaman Atatürk’ün yanında yer alan, Kurtuluş Savaşı ve devrimlerde büyük hizmeti bulunan bir önderin, geri dönüş sürecinin başlamasında birincil düzeyde sorumlu olmasıdır. Bu konu ve nedenleri, ülkemizde yeterince tartışılmamış, böyle bir tartışma İnönü’ye saygısızlık olarak görülmüştür. Oysa, olaylar ve sonuçları ortadadır. Bunları inceleyip, günümüze ve geleceğe yönelik ders çıkarmak bizim sorumluluğumuzdur.  İnönü gibi, Devrimde yer alan, katkısı olan bir önderin, tarih açısından içine düştüğü durumun açıklanması gerekir. Emperyalizmi kavrayamamanın yol açtığı Batı hayranlığının, nelere yol açacağını görmek ve geleceğe yönelik ders çıkarmak zorundayız.


 
Politika Değişimi
 
Atatürk’ün ölümünden bir gün sonra, 11 Kasım 1938 günü toplanan TBMM, İsmet İnönü’yü oybirliğiyle Cumhurbaşkanı seçti. Bu oylar İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı için Meclis’te aldığı ilk oylar değildi. 1923 yılındaki ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kendisine bir oy çıkmış, bu oyu Mustafa Kemal vermişti.
Türk kamuoyunda “en uygun seçim” olarak değerlendirilen Cumhurbaşkanı seçiminden sonra, Celal Bayar Hükümeti usulen istifa etti. Ancak İnönü, hükümeti kurmakla yine Celal Bayar’ı görevlendirdi. Kurulan yeni hükümette, Atatürk’ün en yakın çalışma arkadaşlarından İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ile Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras yoktu. Cumhuriyet devrimlerinin uygulanmasında en önde görev almış bu iki inançlı insana, İsmet İnönü’nün isteği üzerine yeni hükümette görev verilmemişti.
Celal Bayar, 25 Ocak 1939’da usulen değil bu kez gerçekten istifa etti. Dr.Refik Saydam hükümeti kurmakla görevlendirildi. İnönü, hükümeti yeniledikten sonra Meclis’i de değiştirmeye karar verdi. Mart 1939’da yapılan erken seçimlere katılacak CHP milletvekili adaylarının tümünü kendisi seçti.
Adaylar üzerinde yaptığı seçim, Atatürk dönemindeki politikalarda değişiklik olacağının habercisiydi. Milletvekili adayları incelendiğinde, iki eğilim açıkça görülüyordu. Birincisi, Atatürk’ün güvendiği yakın çevresi ve devrimci kadrolar milletvekili yapılmamıştı. Şükrü KayaTevfik Rüştü ArasKılıç Ali gibi isimler önde gelen örneklerdi. İkincisi ise; Cumhuriyet devrimlerinin gerçek boyutunu kavrayamayarak bunlara karşı çıkan, ekonomide “liberalizmi” savunan ve “halkın dini duygularına saygılı olunacaktır” diye parti kuran; Ali Fuat CebesoyRefet BeleFethi OkyarHüseyin Cahit Yalçın gibi isimler aday yapılmıştı.
Bu tutum, sonraları daha da ileri götürülmüş, İzmir suikastı davasında hapis cezasına çarptırılan Rauf OrbayAdnan Adıvar’la aynı davada yargılanan ancak beraat eden Kazım Karabekir önemli görevlere getirilmiştir. Ali Fuat Cebesoy ve Kazım Karabekir Meclis Başkanlığı’na dek yükselmiştir.
 
“Yeni Politika”
 
İnönü, bu yöndeki karar ve davranışını şöyle anlatmıştır; “İçişlerinde yeni bir politika gerekli idi. Bu politika gerginlikleri ciddi olarak giderme veya yumuşatma yönünde olacaktı. Eski küskünlükleri kaldırmak için, ciddi olarak çalışmak kararındaydım... Eski küskünlük dediğim zaman, Terakkiperver ve Serbest Fırka teşebbüslerinden kalan huzursuzlukları murat ediyorum”.1
Bu sözlerin taşıdığı anlam, sonraki politik uygulamalarda somutlaşacaktır. Türk toplumu 1923-1938 arasında, olağanüstü bir dönem yaşamıştı. Böyle bir dönemde devrim karşıtı eğilimlerin ve bunların örgütsel tepkilerinin oluşması kaçınılmazdı. Karşı-devrimci tepkileri, “iç politika gerginlikleri” olarak gören ve bu tepkileri; giderme ve yumuşatma adıyla, Terakkiperver ve Serbest Fırka yöneticileri ile uzlaşmaya varan anlayışın, devrimcilikten, bağlı olarak da Atatürkçülük’ten uzaklaşmayla sonuçlanması kaçınılmazdı. Nitekim 1939-1950 döneminde bu tür ‘gerginlik giderme’ uygulamaları sıkça yapılmıştır.
Atatürk döneminde Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği, Milli Eğitim Bakanlığı yapmış ve ilk ‘İnkilap Tarihi’ derslerini vermiş olan Prof.Hikmet Bayur’un Atatürk’ün ölümünden sonraki uygulamalar için görüşleri şöyledir: “... Atatürk ölür ölmez, Atatürk aleyhine bir cereyan başlatılmıştır. Mesela Atatürk’e bağlı olan bizleri İnkılâp derslerinden aldılar. Kendi adamlarını koydular. O dönemde Atatürkçülüğü övmek ortadan kalkmıştı”.2 Gerginliği gidermek savıyla yeni gerginlikler yaratılıyor ancak bu kez gerilen taraf Atatürk’ün yakın çevresi ve Atatürkçü kadrolar oluyordu.
 
Atatürkle “Araya Mesafe Koyma”
 
Atatürk’ün yakın çevresinin yönetimden uzaklaştırılmasıyla başlayan süreç, açıkça söylenmeyen ve yazılmayan ancak davranış biçimleriyle ortaya koyulan dizgeli (sistemli) bir politikaya dönüştürüldü. Bu politikanın somut sonucu; devlet politikalarında Atatürk ve Atatürk dönemiyle “araya mesafe koyma” eğilimiydi.
İnönü, milli şefti ve herşeyi o belirliyordu. Devlet kadrolarında yükselmek isteyenler günün gereklerine uymak durumundaydılar. Atatürk’ün yakın çevresi gözden düşmüştü. Onlarla birlikte görünmek, yükselmeyi önleyen bir etkendi. İlk kadın milletvekillerinden Fakihe ÖymenAfet İnan’ın kendisini sıkça ziyaret etmesi nedeniyle kimi milletvekillerince uyarılmış ve Atatürk’ün yakını olan bu kişiyle fazla görüşmemesi önerilmişti.3
Tutucu görüşler ve faşist eğilimler içindeki Şemsettin Günaltayİnönü Cumhurbaşkanı olduğunda, Atatürk dönemini dolaylı biçimde karalayarak; “İnönü devri başlıyor, fazilet devri başlıyor”4 demiş ve ileride başbakan yapılmıştı.
 
Pullar, Paralar
 
İnönü döneminin biçimsel gibi görünen ancak bilinçli olarak yapılmış uygulamalarından biri de, pul ve paralardan Atatürk’ün resimlerinin kaldırılarak yerine İnönü’nün resimlerin bulunduğu pul ve paraların piyasaya sürülmesidir.
Kamuoyunda tepki uyandıran bu uygulamanın, amacına yönelik bir açıklama yapılmamıştır. Ancak, uygulamanın siyasi bir anlayışa dayandığı, yönetim değişimini ve bu değişimin gücünü halka göstermeyi amaçladığı yönünde değerlendirmeler yaygındır.
 
Laiklikten Ödün
 
1939-1950 döneminde en çekinceli ödünler, henüz tam olarak yerleşmemiş olan laiklik konusunda verilmiştir. Dinsel inançların siyasi çıkar için kullanılmasının 1950’den sonra başladığı yönünde yaygın bir kanı vardır. Oysa bu tür uygulamalar Atatürk’ün ölümünden hemen sonra başlar.
Sandıkta yarışın sözkonusu olmadığı tek parti döneminde, laiklikten verilen ödünlerin hangi somut amaca yönelik olduğunun mantıksal bir açıklaması bugüne dek yapılamamıştır. DP’nin uygulamaları, kendinden önce başlatılan bir süreci, yoğunluğunu arttırarak sürdürmesinden başka birşey değildir.
İlk kadın milletvekillerinden Fakihe Öymen’in konuyla ilgili olarak, döneme ve dönemin Cumhurbaşkanı İnönü’ye eleştirileri oldukça serttir; “... İnönü bütün hareketlerinde Atatürk’ün üstünlüğünü silmek için elinden gelen gayreti sarfetti. Bunu genel bir fikir olarak söyleyebilirim. Atatürk’ün yolunda yürümüş olsaydı, herşey başka türlü olacaktı. Atatürk öldükten sonra birçok dostumuz var ki İsmet Paşa zamanında oruç tutmaya, namaz kılmaya başladılar. Kusurumuz, laikliği memlekete yayamamaktır. Onun için ben şahsen, İnönü’nün Anıtkabire defnedilmesini bile istemedim”.5
Prof.Hikmet Bayur’un bu konuyla ilgili olarak aktardıkları, ödünlerin verilmesinin 1940’lı yılların başlarına kadar gittiğini gösteriyor. Hikmet Bayur şunları söylüyor:“Atatürk öldükten sonra biz seçim bölgelerimize gittik. Bir müddet sonra, galiba yeni seçimlerden sonra baktım her mahallede bir kuran kursu açılmış. Bunlar yoktu eskiden. İnönü Cumhurbaşkanı ve Recep Peker’de İçişleri Bakanı ki, Recep Peker de bu softaların şiddetli aleyhindeydi. Gittim Ankara’ya, Recep Peker’e dedim ki, Ne hâl bu? Ne yapayım dedi emir en büyük yerden geliyor. Yani İnönü din düşmanlığı yapmadı, dincilik yapıyor. Daha sonra İlahiyat Fakültesini açtı. Sonra İmam Hatip okulları açtı. İmam Hatip okullarına fıkıh dersi koydurdu. Fıkıh dersine hiç lüzum yok. Çünkü fıkıh demek şeriattan doğma yani Kuran’dan ve peygamberin davranışlarından çıkarılan hükümlere göre yapılmış kanunlar demektir”.6
Falih Rıfkı Atay’ın görüşleri de benzer niteliktedir. Bilindiği gibi Atay, Atatürk’ün yakın çevresinde bulunmuş ve Cumhuriyet’in hemen tüm dönemlerini yaşamış bir insandır. “Atatürkçülük Nedir?” adlı kitabında şunları yazıyor: “Atatürk öldükten sonra CHP merkezi ve Çankaya çevresini, Atatürk’ün yaptıklarına daha o sağ iken inanmamış olanlar sarmıştı. Kurultaylarda pek nüfuzlu kimselerden Kemalizm ve lâisizm deyimlerinin tüzükten çıkarılması istenmişti. (1953 Kurultayında Kemalizm CHP programından çıkarılmış yerine Atatürk yolu diye bir kavram getirilmiştir y.n.)...” 7
Falih Rıfkı bir başka kitabı, Bayrakta konuyla ilgili olarak şunları yazar: “Atatürk’ün CHP’ye bıraktığı gerçek miras devrimleri idi. Bu devrimlerin iki esas temeli, Laisizm ve eğitim birliği, CHP idaresi devrinde temelinden sarsılmıştır. CHP İmam-Hatip okullarına fıkıh dersi koymakla eğitim birliğini yıkmıştır. O vakitten beri CHP Atatürk’ün değil İnönü’nün partisidir”.8
 
Siyasi ve Ekonomik Ödünler
 
Gericiliğe verilen ödünler, Kemalist devrim anlayışına uygun düşmeyen uygulamaların bir bölümüydü. Ekonomik kalkınma, dış siyaset ve ulusal bağımsızlık gibi temel ilkelerde verilen ödünler daha etkili ve kalıcı olumsuzluklar yaratmıştır. Bu tür ödünler, Kemalizmin özüne, olduğu kadar; İnönü’nün Atatürk döneminde Başbakan olarak yaptığı kimi önemli girişimlerine de aykırı düşüyordu.
Eğitim seferberliği için köy enstitülerini yaşama geçirilip toprak sorununu çözüme ulaştıracak Toprak Yasası çıkaran İnönü, bu girişimlere beklenmedik bir biçimde son veriyor ve o güne dek yaratılmış değerleri yok ediyordu.
Örneğin, 1937 yılında Altıok anayasa maddesi yapılırken, on yıl sonra devletçilik ve devrimcilikten vazgeçiliyordu. Projeleri hazırlanmış olan Demir-Çelik, Genel Makina ve Elektrolitik Bakır gibi alanlardaki yatırımlar izlenceden çıkarılıyor, sanayileşmeyle bağdaşmayan yeni kalkınma planları yapılıyordu.
 
Çelişkili Dönem
 
1939-1950 arasındaki 11 yıl, Kemalist atılımların durdurulduğu, geri dönüş sürecinin başladığı, çelişkilerle dolu bir dönemdir. Bu dönemde, gerek henüz etkisini yitirmemiş olan devrim ilkeleri ve gerekse geri dönüş uygulamaları varlığını sürdürmüştür. Batı’yla uzlaşma ve giderek emperyalizmin etkisine girmekle sonuçlanan bu süreç; İngiltere ve Fransa ile yapılan Üçlü Bağlaşma Antlaşmasıyla başlamış, değişik aşama ve yoğunluklardan geçerek günümüze dek sürmüştür.
İsmet İnönü 1960’larda, Abdi İpekçi ile yaptığı bir konuşmada şöyle söylüyordu;“Demokratik rejime karar verdiğimiz zaman, büyük otorite ile büyük reformların hemen yapılabileceği dönemin değiştiğini, değişmesi gerektiğini kabul etmiş oluyorduk”.9
Değerlendirmedeki dikkat çekici yan, “büyük otorite ile büyük reformların yapılması döneminin” yalnızca değişmiş olması söylemek değil, “değişmesi gerektiği” yönündeki kabuldür. Burada devrimci dönemin, nesnel koşullar nedeniyle sona erdiği söylenmiyor, devrimcilikten vazgeçildiği kabul ediliyor. Oysa, Kemalist düşünce ve eylem; “sürekli devrim” anlayışı üzerine oturuyor ve “hiçbir gerçek devrim, gerçeği görenlerin dışında çoğunluğun oyuna başvurularak yapılamaz” 10 “devrimler yalnızca başlar, bitişi diye bir şey yoktur” diyordu.11
Görüşler arasındaki niteliksel karşıtlık, dünya görüşlerine dayanan yapısal bir ayrım mı, yoksa zaman içinde yeni koşulların neden olduğu düşünce değişikliği miydi? Bu sorunun yanıtını, İsmet İnönü’nün, Mustafa Kemal’e 1919 yılında, henüz İstanbul’dayken yazdığı mektupta aramak gerekir; “Bütün memleketi parçalamadan ülkeyi bir Amerikan denetimine bırakmak, yaşayabilmek için tek uygun çare gibidir”.12
 
1945 Sonrası ve ABD
 
1945 sonrasında artan ABD etkisi ve girişilen seçim yarışı, Atatürkçülükten verilen ödünlerin nicelik ve kapsam olarak artmasına yol açtı. 1930 Serbest Fırka girişimini kendine örnek alan DP ve CHP, bu konuda birbirleri ile yarışır duruma geldi. Yönetimdeki parti olarak CHP’nin eylemleri,  uygulandığı için daha etkin ve kalıcı oldu. DP, “ödün verme yarışının”  bayrağını, 15 Mayıs 1950 de devraldı.
Devrimcilik ve Laiklik ilkelerine bağlılıkları tartışma konusu olan bir küme CHP milletvekili 1946 ve 1950 seçimlerinde, DP’nin en güçlü yanının; “halkın dini hislerini okşamak” ve “milli ahlaka uygun hareket etmek” olduğunu ileri sürerek, bu silahların artık kendileri tarafından kullanılacağını açıkladılar.
Bu anlayış en üstten en alta dek hemen tüm CHP örgütlerini sardı. Milli eğitime din dersleri sokuldu, köy enstitüleri kapatıldı. Köy aydınlanmasını amaçlayan ilköğretim devinimine son verildi. Medrese eğitimini örnek alan İmam hatip ve sübyan okulları açılıp yaygınlaştırıldı. Devlet okullarında din dersleri okutulması için yasa çıkaran CHP hükümeti, ödün sınırını, Ticani Tarikatı’yla işbirliği yapmaya dek götürdü. Cumhuriyet tarihinde tarikatlarla ilk kez işbirliği yapıldı.
Verilen ödünler zaman zaman Celal Bayar’ı bile rahatsız ediyordu. Seçimler öncesinde iki parti başkanı bir araya gelerek parti çalışmalarında din sömürücülüğü yapılmaması konusunda anlaşmıştı. Ancak, bu anlaşma hiçbir zaman yaşama geçmemişti. Örneğin, Celal Bayar Bursa’da yaptığı bir seçim konuşmasında, ağırlığı laikliği savunan görüşlere vermiş ve bu yüzden Sebilürreşad adlı şeriatçı bir dergi tarafından dinsizlikle suçlanmıştı. CHP bu dergiden binlerce satın alarak, tüm Türkiye’ye dağıtmıştı. Celal Bayar konuyu İnönü’ye ilettiğinde aldığı yanıt; “ne yapalım bizim arkadaşlar senin bir zaafından istifade etmişler” olmuştur.13
 
DİPNOTLAR
 
1      “İkinci Adam” Şevket Süreyya Aydemir, Remzi Yay., 2.Cilt, sf.45
2      “Tarihe Tanıklık Edenler” Arı İnan Çağdaş Yay., sf.364
3      a.g.e. sf.364
4      a.g.e. sf.365
5      “Tarihe Tanıklık Edenler” Arı İnan, Çağdaş Yay., 1957, sf.373
6      a.g.e. sf.336
7      “Atatürkçülük Nedir ?” Falih Rıfkı Atay Bates Yay., sf.44-45
8      “Bayrak” Falih Rıfkı Atay Bates Yay., sf.121
9      “Milli Kurtuluş Tarihi” Doğan Avcıoğlu, 3.Cil sf.696
10   “Atatürk Antolojisi” Yusuf Çotuksöken, İnkilap ve Aka Yay., sf.36
11   “Atatürk İlkeleri ve Türk Devrimi” Hacı Angı, Angı Yay., sf.93
12   “Milli Kurtuluş Tarihi” Doğan Avcıoğlu, 3.Cilt, sf 1696
13   “Milli Kurtuluş Tarihi” Doğan Avcıoğlu, 3.Cil sf.697 

11.06.2016
http://kuramsalaktarim.blogspot.com.tr/2016/06/ataturkten-inonuye.html#more


3110 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BAHRİ KILIÇEL: TÜRK ORDUSUNUN TEMEL TAŞI KAHRAMANLARIMIZ - 28/12/2019
Hepinizi saygıyla selamlıyorum . Son TEMAD Temsilciler kurulu toplantısı ile ilgili yazdıklarım ve orada yapmış olduğum konuşma nedeniyle Yüzlerce meslektaşlarımdan Teşekkür, Beğeni, Destek aldım.
Bahri KILIÇEL, TEMAD Temsilciler Kurulu Toplantısı’ndaki izlenimlerini yazdı - 28/12/2019
O arkadaşlar daha dün sizlerin arkadaşları değil miydi? Onlar hemen; hain, tehlikeli, bölücü ve nerdeyse ermeni ilan ediyorsunuz biraz insaflı olun.
Hamdi ÖYKE: ASSUBAY MESLEĞİNİ İLKE EDİNENLER - 16/12/2017
Assubaylar ve emeklileri olarak haklarımızı alırken çatışmacı, ayrıştırıcı söz, yazı ve eylemlerle değil, taktiksel hatalara düşmeden, birleştirici, hukukun üstünlüğüne saygılı, muhataplarla diyalog halinde, geniş katılımlı, bütünleyici stratejiler..
Selçuk İçer: CUMHURİYET’İN FAZİLETLİ ASSUBAYLARI... ! - 29/10/2017
Büyük ATATÜRK ,Cumhuriyet Fazilettir .. Cumhuriyeti biz kurduk siz yaşatacaksınız 94 ncü yılında Cumhuriyet ve Assubaylar Cumhuriyeti“Kanlarıyla” yaşatan Asb.lar
Hasip Sarıgöz: DEDİNİZ… - 04/04/2017
“Öcalan’ın gerçekten bir ‘Rehber’, ‘Lider’ rolü var” dediniz.
Hasip Sarıgöz: Kaynayan Kazan! SURİYE… - 12/03/2017
Tarihteki ilk yazılı anlaşmanın yapıldığı kadim topraklar… (Kadeş Anlaşması) Taa 7’nci yüzyıla dayanan Oğuz akınları…
Hasip SARIGÖZ: AMERİKA… - 09/01/2017
Yıl 1786 idi. İlk defa, ABD bandıralı bir gemi Osmanlı limanlarından birine yanaştı. Adı “Grand Türk” idi…
Hasip SARIGÖZ: PARTİLİ!! - 18/12/2016
Partili olmak taraf olmaktır! İcabında, partisinden olmayanlara karşı olmaktır!
Müyesser YILDIZ: Bir Komutan Milleti Bırakıp Kaçar mı? - 11/11/2016
“Ata'nın Huzurunda Ordu-Millet El Ele” başlıklı “balon uçurma” etkinliğini yazacağım.
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri